Başarısız ve potansiyeli düşük NBA takımları, yapılanmaya girmek zorundalardır. Bu yıllardır böyledir. Bu yapılanmada bulduğunuz genç nüve ve serbest kalan yıldızlar sayesinde bi yerlere gelmeyi umarsınız. NBA’de olan her başarının arkasında bir dönem olmuş olan başarısızlıklar yatar. Lakin bunu şu aralar yanlış anlayan bir kulüp var çoğu insana göre. Phoenix Suns.
Bu yılki draftta, 6. sıradan olan draft hakkını, 11. sıra hakkı + Dario Saric ile takasladıl Timberwolves ile. Bir nevi Culver gibi bir potansiyeli kendi elleriyle veren Suns, karşılığında ne aldı peki? Devin Booker’dan büyük, kolejde 5 yıl okumuş olan Cameron Johnson’ı. İlk turda seçilmese bile kimse için süpriz olmazdı. Ama Phoenix ilginç bir tercih ile kendisini lotaryadan aldı.
Artılarından ve eksilerinden bahsedeceğim lakin, diğer kolej çaylaklarından 4 yaş büyük bir adamı almak ne kadar mantıklı, orası tartışılır. Draft’ın amacının risk almak olduğunu pek anlamamış Suns yönetimi. PJ Washington, Sekou Doumbiya gibi potansiyelleri yüksek oyunculardansa, şut atabilen belli bir olgunluğa erişmiş oyuncuyu almayı tercih ettiler. Ha o gece yaptıkları gariplikler bununla sınırlı değil tabii. Takımın en skorer 2. oyuncusu olan ve geçen sene sürekli eleştirilen üçlük yüzdesini de düzeltmiş olan TJ Warren’ı, draftın 32. seçimi karşılığında Indiana’ya takasladılar. Neden abi? Geçen sezon beş yıllık imzaladığın bu oyuncu her yıl gelişme kaydediyordu. Saf bir skorer ve sanıldığından daha iyi bir pozisyon savunmacısı. Ekstra olarak topla da oynayabiliyor. Böyle oyuncuların değeri artmışken, ayrıca 2022’ye kadar kontratı 12 milyon gibi cazip bir rakamda iken, takaslamanın hiçbir mantığı yokmuş gibi görünüyor.
32. sıra seçiminden de KZ Okpala gibi bir saf skorer seçildi. Ha tabii Suns muhabbeti uzun sürmedi ve Miami’ye takaslandı, gelecek yıllara ait üç adet 2. raund hakkına. Yani TJ Warren’ı verip, aldığın şey 3 adet gelecek senelerin 2. tur draft hakları. Ne bulacaksın abi oralardan? Steal peşinde koşacağına Late Round oyuncusunu, lotaryadan niye seçtin demezler mi sana? Risk alacaksan burada almalısın. Oralardan avcunun içine bir yıldız düşmesini beklemek mantıksız. Tek bir olumlu riskter bahsedebiliriz ki o da biraz zorlama olacak.Yıllık 12 milyon değerinde bir maaş boşluğu daha eklediler ve 2 sene boyunca, 1 duruma göre 2 yıldız alacak potansiyel maaş boşluğuna ulaştılar. Mantıklı mı? TJ Warren’ı vermenin bana kalırsa hiçbir mantığı yok. 12 milyona daha iyisi Şam’da kayısı falan da dahil. Kayısıdan daha zararda çıkarsın ya.
Olumlu Şeylere Yönelik Cam Johnson Analizi
Yaşından hiç bahsetmeden, genel özellikleriyle nispeten olumlu bir analiz yapacağım. Cam Johnson, North Carolina’da simge haline gelmiş bir oyuncu.Çok sempatik bir adam. Verimli geçen kariyerinde şampiyonluk yaşamışlığı da var. Şahsen kolej takip eden biri olarak ben kendisini severim. Çalışkan, oyundan kolay kolay düşmeyen bir oyuncu. İddialı bir şey söylemek istiyorum, bu draftın en iyi şutörü olabilir Cam Johnson. Mekaniği ve seçimleri gayet iyi. Topsuz oyunda da gayet iyi bir oyuncu. Alan açması ve modern oyuna uyumluluğu, NBA seviyesinde ona artı katan şeyler. Gelelim eksilerine. Kendisi çok yırtıcı bir oyuncu değil ve teması pek sevmiyor. Bunlar bir oyuncunun tavanını belirleyebilecek yegane özellikler. Lakin gelişebilir olup, bunları NBA seviyesinde de bir görmemiz gerek. Atletizmi ise ortalamanın bir tık altı diyebiliriz. Hızlı bir oyuncu sayılmayacağı gibi, paralelinde gücünden de olumlu bir şekilde bahsedemeyiz. Onun dışında birebir savunmasının sırıttığı zamanlar oluyor. Temas sevmediğini savunmada da bize gösteriyor aslında Johnson. Yırtıcılık ve bu sorunlar, onun savunmasına şüphe ile yaklaşılmasını, tam bir Three and D modeliyken, garip bir ara form oyuncusu haline gelmesinesebep oluyor. Güçlenip tarzına biraz yırtıcılık eklemesi gerekiyor ki bu durumdan söz edebilelim. Hakkında söyleyeceğim son şey ise, hedefi playoff olan takımlarda kendisine yer bulması çok muhtemel. Hem güçlü bir şut silahı, hem de Spacing’i, yani alan paylaşımını olumlu etkileyen bir oyuncu. Umarız iyi yerlere gelir ve sempatikliğini bir kat daha arttırır.
Suns, Free Agent dönemlerinde güzel hamleler yapamaz ise, bulunduğu yerlerden kısa vadede çok da yükselecek gibi durmuyor. Umarız onların yönetim kadrosunun kafalarına bir saksı düşer de, mantıklı hamleler yapmaya başlarlar.