Basketbol, son 5 yılda teknolojik açıdan büyük bir ilerleme kaydetti. Bunun en büyük sebebi artık sahanın her alanında kullanılan “veri analizi” tekniği. NBA’de artık bütün takımların kendisine saha içi ve dışında partnerlik yapacak veri mühendisleri var.
Organizasyondaki oyuncular ve koç ekibinin işini bir hayli kolaylaştıran bu teknoloji ile oyuncuların şut yerleri ve doğru şut yüzdeleri, savunmada verilen açıklıklar, yeni oyuncu keşfi gibi şampiyonluk yolunu açacak adımlar atılabiliyor.
Bu devrimin en belirgin sonucu şüphesiz ki 3 sayılık şut kullanma oranındaki akıl almaz artış.
3 Sayı Devrimi:
2000’li yılların ortalarında Phoenix Suns ile başlayan “7 saniyelik hücum” ile takımlar hem daha hızlı oynamaya hem de yay dışından daha fazla şut kullanmaya başladılar. NBA tarihinin en iyi şutörleri olarak anılan Reggie Miller ve Ray Allen, oynadıkları dönemlerde maç başına ortalama 5 üç sayılık şut denerken günümüzde ortalama bir guard aynı sayıda deneme yapabiliyor.
Veri analizi sayesinde takımlar daha efektif şutlara gidiyor ve bu da 3 sayılık denemelerde gözle görülür bir fark yaratıyor.
Görselde de görüldüğü gibi Houston Rockets bu yöntemi kullanarak daha tahmin edilebilir şut tercihlerine gitti. Bu oyun stili ve üstüne kurulan kadro yapısıyla Rockets 2018’de Batı Finali’ne kadar yükselmişti.
Veri görselleştirme ve gerçek zamanlı analizler ile takımlar şampiyonluk için çalışmalarını yaparken eksiklerini, iyi yaptığı şeyleri ve gelecek planlamalarını veri analizi ile gerçekleştirebiliyorlar.
Örneğin bir koç, takım savunmasındaki spesifik bir sorunu analizlerden saptayıp buna göre oyuncu arayabiliyor ya da bir oyuncu; şut, verimlilik veya taktik verilerini izleyerek oyununu daha iyi hale getirebiliyor.
NBA ve basketbol büyük bir değişim içerisinde. Her ne kadar spor medyasının bir kısmı bu analizlerin saçmalık olduğunu ve oyunun ruhuna aykırı olduğunu düşünse de bu yenilik önüne geçilemez şekilde devam ediyor.
Gökberk Ata Mert