Uzun Bir Molanın Ardından Basketbol

Evet uzunca bir aradan sonra basketbol maçına gitmek bir anda değişik geldi. Sen kimsin diyenler olabilir, tabii haklısınız genç nesil tanımayabilir. Ben Ufuk Akyüz 20 seneye yakın A klasmanı hakemlik yaptıktan sonra; önce 2 sene Skytürk’te basketbol panorama programında yorumculuk, ardından 5 seneye yakın Fanatik Basketbol’da köşe yazarlığı yapan bir spor adamı, basketbol gönüllüsü de diyebiliriz. Tabii bu arada erken yaşta başladığım hakemliğin yanında uzunca yıllar amatör kümede de basketbol oynadığımı belirtmeden geçmeyeyim. Çünkü spor gönül işidir öncelikle sevdiğiniz için yaparsınız. Biz de basketbola gönül vermiş olan 80’lerin genç kuşağı olarak Beyaz Gölge dizisi ve Michael Jordan ile tanışınca bu güzel ve heyecanlı spordan kopamadık. Ve hala da içinde kalmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin en büyük basketbol gönüllülerinden biri olan ve beni basketbol yazmaya ikna eden rahmetli İsmet Abi’nin (İsmet Badem) dediği gibi “kalbinizden basketbol sevgisi eksik olmasın”. Hayatınızda hep spor olsun.

Neyse gelelim maça..

Fenerbahçe Beko, son erteleme maçında Onvo Büyükçekmece Basketbol’u çekişmeli geçen bir maçın ardından yenince Anadolu Efes’in rakibi Türk Telekom olmuştu. Büyükçekmece o maçı kazansa, playoff’lara 8. sırada girip Anadolu Efes’in rakibi olacaktı.

Türk Telekom çok potansiyelli oyunculardan kurulu bir takım. Özellikle Wallace ve Enoch çok potansiyelli oyuncular. Faul problemi yaşamazsa Yiğitcan Saybir de çok önemli katkı veriyor. Tabi karşılarında çok geniş bir rotasyona sahip olan Anadolu Efes olunca işleri çok kolay değil. İlk 2 periyot başa baş oynamaya çalışmalarına rağmen Larkin’e çözüm bulamadılar. Larkin’in çabuk ayakları Telekom müdafaasının dengesini çok bozdu ve pas trafiği de iyi dağılınca kolay sayılar bulan Anadolu Efes rahat bir galibiyet aldı. Türk Telekom’lu oyuncular 3. periyottan sonra resmen bitse de gitsek modunda oynamaya başlayınca da son periyot bench’lerin maçına döndü. Coach Selçuk Ernak ne denediyse ve rotasyon yaptıysa da oyuncularından istediği katkıyı alamadı. Bazı oyuncuların özellikle sadece hücumu düşünmeleri ve müdafaa konsantrasyonlarının olmaması farkı kaçınılmaz hale getirdi. Ama Ankara’daki 2. maç böyle olmayacaktır. Seyirci desteği ile beraber çok daha saldıran ve agresif bir Türk Telekom göreceğinizden eminim. Bakalım serinin 2. maçında hangi performanslar öne çıkacak göreceğiz.

Maçın hakemlerine gelince; bu kadar fark olan bir maçta hakemlerin maçın gidişatına etki etmesi söz konusu olmaz. 3. periyot itibarı ile de maç iyice kopunca onlar da rahat bir maç yönettiler. Maçın içinde yanlış düdükler olmadı mı tabii ki oldu ama bunlar tolere edilebilir seviyede idi. Nasıl oyuncu boş turnike veya şut kaçırabiliyorsa hakem de pozisyon kaçırabilir önemli olan maçın kaderini değiştirecek hata yapmamasıdır. İlerleyen maçlarda çok daha zor maçlar onları bekliyor. İnşallah keyifli maçlar izleriz.
Basketbolsuz kalmayın.

Sevgiler