Jordan’ı Gözyaşları İçinde Göreceğiz
Amerikan medyası, 7. bölümün belgeselin en çarpıcı bölümü olduğumu kanaatinde. Bu bölümün kendine has, diğer bölümlere nazaran daha duygusal bir tarafı varmış. Böylelikle Jordan’ın sahadaki yenilmez, ikonik karakterize edilişini bir kenara koyarak insani yönüne vurgu yapılmış. Öyle ki kendisinin zaman zaman eleştirilere konu olan liderlik stilinden bahsederken gözyaşlarına hâkim olamamış.
72 Galibiyetli Sezonun Perde Arkası
Jordan, başarısızlığa alışık değildi. Mart 1995’de basketbola dönüşünün ardından ikinci turda Orlando Magic tarafından ezilerek, üstelik kendi evi United Center’da elenmesi şüphesiz kendisine motivasyon kaynağı olmuştu.
Jordan’ın uzun süre antrenörlüğü üstlenen Tim Grover, Jordan’ın bu yenilgi üzerine nasıl hırslandığına en yakın tanıklık edenlerden birisi. Ona göre Jordan, beysbola geçişinde vücudunu yeni bir spora adapte etmek adına bazı değişikliklere gitmişti. Şimdiyse aynı değişimi tersten, bir kez daha geçirmesi gerekiyordu. Bu değişimi en iyi şekilde yaşamak adına yaptığı ağır idmanlar olsun, sezon öncesi dönemde Steve Kerr ile giriştiği yumruklu kavga olsun Jordan’ın Magic mağlubiyetini ne kadar içerlediğinin göstergeleriydi.
“Jordan Pisliğin Tekiydi.”
Jordan galibiyete obsesifti. Kazanmak için her şeyi yapardı. Takım arkadaşlarına cehennemi yaşatmak anlamına gelse bile.
Will Purdue, Jordan’ı anlatırken “(O) pisliğin tekiydi.” diyor. Ancak bu sözleri sarf eden Purdue dahi Bulls’un başarısının altında Jordan’ın alışılagelmedik liderlik stili yattığını itiraf ediyor.
Jordan ve Babası Arasındaki Bağ Komple Teorilerinin Ötesindeymiş
James Jordan’ın trajik ölümünün ardından sosyal medyada dolaşan spekülasyonlar, cinayetle Michael Jordan’ın kumar alışkanlığı arasında bir bağlantı olabileceğine işaret etmişti. Neyse ki belgeselin bu bölümleri, babası James Jordan’ın Majesteleri başarıdan başarıya koşarken oğlunun yanında durduğuna yer veriyor. Zaten belgeselin bu kısmında doğrudan işlenecek konulardan biri de James Jordan’ın hayata vedası.
“O benim sırtımı yasladığım kayamdı,” ifadelerini kullanıyor MJ babası için.
Jordan’ın İlk Emekliliğine Yol Açan Etmen Kumar Olabilir miydi?
Majesteleri, 1993’te beysbol oynamak üzere emekliye ayrıldığını açıkladığında dedikodular dönmeye başlamıştı tabi. Bunlardan biri de buna kumar alışkanlığının neden olduğuydu. Seneler boyu süregelen bu iddia, bu bölümlerde eski NBA Komisyoneri David Stern’in ağzından net biçimde yalanlanıyor.
Peki daha ne var?
Fazlaca övgüye layık görülen bölümlerde, üstelik belgesel serisinin sonuna yaklaşırken bu kadar konuyla yetinmek olmazdı tabi. Bu bölümlerde 72-10’luk sezona derinden bakacağız. Tabi Bulls kadrosunun giydiği o meşhur t-shirti de unutmamak lazım: “DON’T MEAN A THING WITHOUT THE RING.”
Şampiyonluğa bu kadar konsantre bir Chicago temsilcisi varken 1996 Finallerini es geçmek de olmazdı. Seattle Supersonics ile Chicago Bulls’un efsanevi mücadelesine sahne olacak bu bölümlerde basketbol tarihinin gördüğü en iyi savunmacı oyun kuruculardan Gary Payton’a dair gülünç bir anekdot da içeriyor.
Unutmadan, Jordan ile özdeşleşen, şimdilerdeyse 2. filmi için LeBron James’in üzerinde çalıştığı Space Jam’in çekimlerine de götürecek bizi bu bölümler.
Deniz Sarıaslan