Sezonun büyük kısmında sakatlıklarla mücadele eden Brooklyn Nets, önümüzdeki sezona şampiyonluk parolasıyla giriş yapacak. Hedef çıtasının zirveye konulduğu New York temsilcisinde geçtiğimiz gün sürpriz bir gelişme yaşandı: Hall of Fame oyun kurucu Steve Nash, Brooklyn Nets’in baş antrenörlüğüne getirildi.
Göz kamaştıran oyunculuk kariyerine karşın Steve Nash’in antrenörlük anlamında tek tecrübesi 2015-16 sezonunda oyuncu gelişim danışmanı olarak Golden State Warriors’a katılmasıydı.
Nash’in tecrübesizliği ister istemez akıllara şu soruyu getiriyor: Steve Nash Brooklyn Nets’te başarılı olabilir mi?
Nash antrenörlük tecrübesinden yoksun olmasına karşın NBA tarihinin en yaratıcı hücum coachlarından birkaçının oyuncusu olma fırsatına erişti. 2003-04 sezonunda Dallas Mavericks’te oynarken “modern basketbol” diye hitap ettiğimiz yüksek tempolu, her pozisyonun keskin rolleri olmaksızın oynanan günümüz basketbolun öncülerinden Don Nelson’ın oyuncusuydu.
Don Nelson, 1970’lerin Milwaukee Bucks’ından bu yana oyun planını bu şekilde oluşturuyordu. Hatta bununla öylesine özdeşleştirilmişti ki o dönemki basketbolseverler “Nellie Ball” konseptini yarattılar. Aynı yakın geçmişte futbol takımı Chelsea’ye bambaşka bir oyun kimliği kazandıran Sarri Ball gibi. Don Nelson’ın oyun felsefesini kendi ağzından kurduğu şu cümleyle açıklayayım:
“Pozisyonları fark etmeksizin en iyi oyuncularımın hepsini aynı anda parkede tutabilmek istiyorum.”
Bu açıklama sadece günümüz basketboluna değil, spesifik olarak Brooklyn Nets’in kadro yapısına da uyuyor. Kevin Durant sağlıklı dönmesi durumunda Steve Nash’in elinde takımın jokeri haline dönüşebilir. Kısa ya da uzun forvet pozisyonlarının yanı sıra DeAndre Jordan ve Jarrett Allen parkede değilken kısa beşe dönüldüğünde pivot pozisyonuna dahi geçebilir.
Kyrie Irving de Nellie Ball’dan faydalanabilir tabi. Steve Nash, 2003-04 Dallas Mavericks’inde skor katkısının yanı sıra Dirk Nowitzki’yi besleme görevini de üstleniyordu. Nash – Nowitzki arasında oynanan pick & roll, pick & pop, give & go gibi oyunlar Irving – Durant ikilisine de empoze edilebilir.
Daha da ilginci Don Nelson, Steve Nash’i en az 10 şut denemediği her maç için cezalandırıyorumuş. Bu oyun felsefesiyle bir sezon geçiren Nash’in takımın süper yıldızlarının top kullanma özgürlükleri kısıtlayacağını düşünmüyorum. Öte yandan Steve Nash’in shoot-first değil pass-first bir oyun kurucu oluğunu hepimiz biliyoruz. Zaman zaman bireyselliğe fazlaca kayıp kötü tercihler yapan Kyrie Irving için Steve Nash, bulunabilecek en ideal mentörlerden biri.
Steve Nash’in Kevin Durant’e nasıl katkı sunabileceğine de parantez açmak gerek. Durant 31 yaşına ayak bastı ve bir basketbolcunun geçirebileceği en ağır sakatlıklardan birini geçirdi. En azından geri dönüşünün ilk evresinde eski patlayıcılığından yoksun olması muhtemel.
Böyle bir senaryoda ayakları yavaş olmasına karşın tarihin gördüğü en iyi Avrupalı skorerlerden olan Dirk Nowitzki’yi yakından tanıyan Steve Nash, Durant için büyük nimet haline gelecektir.
Teoride Steve Nash her ne kadar riskli olsa da Nets için iyi bir tercihe benziyor. Teorinin pratikte işleyip işlemeyeceğini hep birlikte göreceğiz.