Geçtiğimiz sezon beklentilerin altında kalan Minnesota Timberwolves, Nemanja Bjelica’nın gidişiyle boş kalan yere geçtiğimiz hafta içinde attığı imza ile Luol Deng’i getirdi.
Koç Tom Thibodeau ile yönetimindeki 3. sezonuna başlamaya hazırlanan Timberwolves; Jimmy Butler, Derrick Rose ve Taj Gibson’dan sonra Chicago’daki öğrencilerinden Deng’i de kadrosuna katarak tabiri yerindeyse Minnesota “Timberbulls” kadrosu kurma yolunda bir adım daha attı.
Geçtiğimiz Sezon
Logosunu ve formalarını yenileyerek “Yeni Dönem” sloganıyla taraftarlarına umut vererek başladığı 2017-2018 sezonunu 47 galibiyetle tamamlayan Wolves, gerek normal sezonda gerek ise playoff serisinde ortaya koyduğu performansla sezon öncesi heyecanlandırdığı taraftar kitlesine bekleneni veremedi. Öyle ki playoff bandında son sıradan bir galibiyet fark ile yer bulan kuzey ekibi ilk turda batı birincisi Houston Rockets’a karşı süpürülerek sezonuna son verdi.
Takım her ne kadar zayıf performansının sebebi olarak sakatlıkların ve kadro derinliğindeki yetersizliğin ardına sığınmayı tercih etse de benim görüşüm çoğu taraftar gibi biraz daha farklı. Jimmy Butler’ın da ifade ettiği gibi takım içi kimya sorunlarının bu mağlubiyetlerde rol oynadığını düşünüyorum. Böylesine yetenekli ve genç bir kadronun adını duyuracak başarılar elde etmesinin tek yolu işini ileri derecede ciddiye almaktan geçiyor. Savunma eksiklikleri ve dış şut tehdidi zafiyeti de kritik maçları kazanma aşamasında büyük bir sorun teşkil ediyor. Ben de bunu takımdaki konsantrasyon ve kimya eksikliklerine bağlıyorum.
Kadro Değişiklikleri
Minnesota ekibi 2018 yaz sezonuna salary cap’te çok sınırlı boşluk ve dar bir hareket alanı ile başladı. Karl-Anthony Towns’un da çaylak kontratını bu yıl sonlandıracağını düşündüğümüzde Wolves bir süre daha gün yüzü görecek gibi görünmüyor. Öte yandan basit bir rotasyon oyuncusu olan Gorgui Dieng’in de takımla kalan 3 yılında toplam 40 milyon dolar alacağı olması yaraya tuz basmak desek yalan olmaz.
Bu şartlar altında draft seçimlerinden Josh Okogie ve Keita Bates-Diop eklemelerini yapan Timberwolves, bunun dışında rotasyon için Anthony Tolliver, Luol Deng ve ardından da Fenerbahçe’den tanıdığımız James Nunnally’yi takıma ekleyerek Nemanja Bjelica’nın takımdan ayrılmasıyla güç kaybettiği zayıf üç sayılık atış isabetleri konusunda eksikliklerini giderme yolunda üç mantıklı adım attı. Sonuç olarak Wolves’un önümüzdeki birkaç yıl boyunca şampiyonluk adayı bir takım olma idealine ulaşması kolay görünmüyor.
Yeni Sezon Beklentileri
Bu sezon savaş alanından farksız durumda olan Batı Konferansının bir üyesi olarak sezona başlamaya hazırlanan Minnesota Timberwolves’un işi hiç de kolay değil. ESPN’in sezon öncesi tahminlerinde San Antonio Spurs, Los Angeles Lakers, Portland Trail Blazers ve New Orleans Pelicans gibi kuvvetli takımların önünde; normal sezonu 5. sırada bitireceği öngörülen Timberwolves bu hesaba göre ilk turda geçtiğimiz sezonki belalısı Denver Nuggets ile karşılaşacak.
Her ne kadar ESPN tahmini bize-Lakers’ı dışarıda tutarsak-gayet mümkün bir senaryo gösterse de, ben Wolves’un normal sezon sıralamalarında bu kadar yükselebileceğine inanmıyorum. Her ne kadar dışarıdan mantıklı görünen transferler yapılmış olsa da takım yapılanmasında iki temel problem var. Tom Thibodeau’nun oyunculara bakış açısı ve takım kimyası.
Thibodeau ile Zor
Koç Tom Thibodeau her ne kadar savunma ağırlıklı kimliğiyle tanınan bir koç olsa da, Wolves’a geldiği ilk günden itibaren vefat eden eski koç Flip Saunders’ın elinde başarılı bir şekilde yeniden yapılanan genç takım savunma zafiyetlerinden kurtulmuş değil. Takıma Thibodeau rüzgarıyla gelen Butler ve Gibson gibi mücadeleci isimler de takım savunmasını ileriye götürmeyi başaramadı ki savunma verimliliği sıralamasında Minnesota takım olarak ligde sondan üçüncü sırada.
Thibs ile ilgili diğer bir endişe ise takım içi süre dağılımı. Thibodeau’nun koçluk anlayışı, ilk beş oyuncularından 30’lu dakikalara kadar tam efor bekleme felsefesi üzerine kurulu ve bu sebeple benchten gelen oyuncuların diğer takımlardaki yedek oyuncular kadar sahada kalmayı beklemesi Timberwolves’un özellikle derin bench oyuncuları için sadece rüyalarında gerçekleşebilecek bir şey. Bu süre politikasının bir başka sonucu ise tatsız sakatlıklar. Bir sezonda 82 maç oynayan insanlardan-her ne kadar süper insan olsalar da- bu kadar fazla süreler boyunca sahada kalmalarını beklemek sporcuların vücutlarını dayanıksız hale getiriyor, sakatlıkların önünü açıyor.
Takım Kimyası Zayıf
Bu konuya değinmeye gerek bile olmayabilir fakat artık bazı şeyler siyah ve beyaz kadar net ki Minnesota Timberwolves içinde bazı oyuncu kişiliklerinin uyumları ve takım kimyası açısından sorunlar yaşanıyor. Öncelikle bu sezon içinde Butler dayanamayıp gençlerin fazla umursamazlığından şikayet etmişti. Geçtiğimiz günlerde de Butler ve Thibodeau takımın geleceğine dair özel bir görüşme gerçekleştirdiler. Tahminim o ki kapalı kapılar ardında kısa vadeli planlar ve hedefler konuşuldu zira Butler, Minnesota geleceği hakkında pek de olumlu sinyaller vermiyor. Takım kimyasının akıbetini eminim ki bu sezon içinde daha iyi veya kötüye giderken gözlemleyeceğiz.
Üç yılı aşkın süredir bu takımı yakından takip eden bir basketbolsever olarak açık yüreklilikle söyleyebilirim ki Minnesota Timberwolves, her ne kadar desteklediğim NBA takımı olsa da bu sezon işleri hiç kolay değil. Bu yıl takımın kazanması için anahtar kelimeler “konsantrasyon” “çaba” ve “disiplin” olacak. Umarız her şey onlar için yolunda gider ve kuzey temsilcisi Kevin Garnett zamanlarından beri sabırla beklediği yükselişine kavuşur.