Üç bölümden oluşan Fenerbahçe Doğuş Final Four rakip değerlendirme serisinde sona geldik. Fenerbahçe’nin Zalgiris karşısında aldığı neticeye bağlı olarak, Real Madrid de final veya 3.lük maçındaki muhtemel rakiplerimizden biri. Daha önce Zalgiris ve CSKA Moskova değerlendirmelerinde bulunmuştuk. Daha fazla beklemeden muhtemel son rakibimiz Real Madrid’in sezon macerasına, özellikle de playoff performansına geçelim.
Real Madrid
İspanyol ekibi sezon boyunca fazlasıyla inişli çıkışlı bir form grafiği izledi. Real Madrid sezonu İstanbul’da, Anadolu Efes galibiyeti ile açtı. EuroBasket hazırlıkları sırasında geçirdiği diz sakatlığı ile sezonun büyük bölümünü kaçıran, geçtiğimiz sezonun MVP’si Sergio Llull takımı adına ciddi bir sorun olarak gözüküyordu. Ancak yine de genç oyuncu Luka Doncic’in ön plana çıktığı, zaman zaman diğer isimlerden de ciddi katkı alan Real Madrid, Final Four’a kadar kabul edilebilir bir galibiyet oranı ile geldi. Ligin ilk 4 karşılaşmasından galibiyet ile ayrılan ekip, bu karşılaşmalarda CSKA Moskova ve Zalgiris Kaunas’a da üstün gelmeyi bildi. Fakat İspanyol ekibinin sezon boyunca inişli çıkışlı bir grafik izlediğini söylemiştik. 4 maçlık galibiyet serisi sonrası, seri mağlubiyetler birbirini izledi. Ligin ortalarına gelindiğinde bu sefer karşımıza 7 maçlık galibiyet serisi ile çıkan Florentino Perez ve ekibi öngörülemez şekilde yoluna devam ediyordu. Bu galibiyet serisinden sonra normal sezonun son 3 maçındaki galibiyet serisi dışında galibiyet veyahut mağlubiyet serisinde bulunmayan Real cephesi sezonu 5.sırada tamamladı.
Real Madrid playoff turunda Euroleague’in sıkıntılı takımı, Panathinaikos ile eşleşti. Bir süre önce Panathinaikos başkanı Dimitris Giannakopoulos, Euroleague yönetiminin Yunan ekibine karşı hatalı kararlar aldığını sert biçimde dile getirmişti. Hatta playoff turu öncesi İnstagram hesabından takımının gelecek sezon Euroleague’den ayrılıp FIBA organizasyonunda yer alacağını açıkladı. Özellikle Jordi Bertomeu’yu “Eroleague mafyası” olarak tanımlayan Giannakopoulos, sezon boyunca lig yönetimi tarafından da çeşitli cezalar aldı. Son dönemde yaşanan olaylarda yatışma, olumlu açıklamalar görülse de halen Panathinaikos’un gelecek sezon için nasıl bir karar alacağı belli değil. Playoff karşılaşmalarına dönecek olursak ilk maç lig tarihinde ender görülen bir durum ile başladı. OAKA Arena’daki 20 bin civarındaki seyircisi ile maça hızlı başlayan Panathinaikos çaldığı toplarla, savunmadaki yüksek konsantrasyonu ile ilk 5 dakikayı 20-0 önde geçti. Yarım periyot boyunca sayı bulamayan Real cephesi 5 dakika sonra bulduğu ilk sayı ile kendine gelerek, çeyreğin geri kalanını 13-6 ile geçerken ilk çeyreği 26-13 geride kapadı. İkinci çeyrek nispeten daha dengeli bir oyun ortaya koyan iki takım da ortalama bir hücum-savunma performansı gösterdi. Real Madrid kendine gelse de maçın başındaki fark sayesinde Panathinaikos ilk yarıyı 46-30 önde kapadı. Soyunma odasından dönüşte farkı zaten açmış olan Yunan temsilcisinin iştahı henüz kapanmamıştı. İlk çeyrekteki muhteşem performansından da daha iyi bir oyun sergileyen Panathinaikos, bu çeyrekte de 31 sayı atarken 14 sayı yedi. 3.çeyrek itibari ile fark 33 olunca iki taraf da son çeyrekte rotasyona giderek rahat bir oyun oynadı. Sonuç olarak Panathinaikos sahasında Real Madrid’e 95-67 ile büyük bir hezimet yaşattı. İstatistik kağıdında ise yine tarihi bir olay, Nick Calathes’in 25 dakikada yaptığı 16 asist öne çıkıyordu. Calathes yaptığı 16 asist ile Euroleague’de bir playoff maçında yapılan en fazla asist rakamına ulaştı.
Atina’da 2.maçın başlamasıyla, Panathinaikos’a uzun seriler vermemesi gerektiğini acı bir şekilde tecrübe eden Real Madrid savunmada daha temkinliydi. İlk yarı biterken iki takım da dengeli bir oyun ortaya koyuyordu. 3.çeyrekte hücumda üretkenliğini arttıran İspanyol ekibi bu çeyrekte 32 sayı buldu. Maç sonu itibari ile savunmada çok fazla açık vermeyen Real Madrid bu sefer OAKA’dan galibiyet ile ayrıldı. Seri 1-1 ile Madrid’e taşındığında takıma sakatlıktan dönen Sergio Llull de katıldı. Serinin 3.maçı özelinde daha rahat bir oyun ortaya koyan Real Madrid sahadaydı. Süre alan tüm oyuncularından skor katkısı alan İspanyol ekibine karşılık Panathinaikos’da 26 sayı ile Nick Calathes ön plana çıksa da yeterli olmadı. Madrid’deki ilk maçta Real Madrid 81-74 üstün geldi ve geride başladığı seride 2-1 öne geçti. Bir galibiyet daha alması halinde Final Four’a yükseleceğinin bilincinde ve konsantrasyonundaki Real Madrid’li oyuncular 3.maça da temkinli başladı. Özellikle maç başında Panathinaikos’un hücum üretkenliğini kısıtlama yolunda adımlar atan Pablo Laso, oyuncularının savunmada daha aktif olmaları gerektiği üzerinde durdu. Llull’ün 11 sayı 7 asist ile dönüşü takıma da moral kaynağı olarak geri dönüş yaptı. Maç sonunda Real Madrid’de 5 oyuncu çift haneli skorlardaydı. Serinin ilk 3 maçında hücumda pek de istediği oyunu ortaya koyamayan Sloven oyuncu Luka Doncic de maçı 17 sayı ile tamamladı. Bu galibiyetle birlikte seriyi 3-1 ile geçen Pablo Laso ve öğrencileri Final Four’a yükselen bir diğer takım oldu.
Seri boyunca oldukça iyi bir performans sergileyen Nick Calathes’e ve normal sezonu oldukça iyi geçiren Luka Doncic’e de değinmeden olmaz. Calathes playoffları 16.8 sayı, 3.8 ribaunt, 7.3 asist ile mutlu sona ulaşmasa da oldukça iyi bir performans sergileyerek tamamladı. Yunan oyuncu zaten normal sezonu da muhteşem geçirmişti. 14.2 sayı, 3.9 ribaunt ortalaması tutturan Nick Calathes, 220 asist ve 8.1 ortalaması ile de Euroleague’de bir sezonda yapılan en çok asist ve ortalamasına ulaştı. Luka Doncic’e geldiğimizde Yükselen Yıldız Ödülü’nü üst üste 2.kez kazanan Sloven oyuncu normal sezonu 16.8 sayı, 4.8 ribaunt, 4.5 asist ortalamaları ile tamamladı. Doncic yakaladığı bu istatistikler ile 22.7 verimlilik puanı elde ederek bu alanda sezonu zirvede tamamladı. Her iki oyuncu da, Nick Calathes ve Luka Doncic gösterdikleri bu performansla sezonun en iyi ilk 5’ine seçildi.
Real Madrid 18 Mayıs Cuma günü CSKA Moskova ile karşı karşıya gelecek. Final veyahut 3.lük maçındaki muhtemel rakibimize göre Fenerbahçe Doğuş’u birkaç adım önde görüyorum. Maçın kontrolünü elde tutmayı seven Real cephesine karşın Fenerbahçe, karşılaşmanın başında boğucu bir etki yaratırsa İspanyol ekibinin bundan geri dönüşü pek de kolay olmaz. Fakat kaos ortamının, geri dönüşlerin adamı Sergio Llull’ün de yakın zamanda takıma katıldığı ve Final Four’a kadar form tutabileceğini unutmamak lazım. Doncic açısından baktığımızda da, NBA yolunu tutmadan önce Avrupa kariyerini üst düzeyde tamamlamak isteyecektir.
Cem Güler