Turkish Airlines Euroleague 2017-2018 Sezonu Final Four heyecanı 18 Mayıs Cuma başlıyor. Bu sezon Belgrad’da düzenlenecek olan Final Four’a temsilcimiz Fenerbahçe Doğuş üst üste 4.kez katılarak bunu başaran 3.takım oldu. Daha önce CSKA Moskova 2003-2010 arası 8 kez, 2012’den bu yana da 6 kez üst üste ve Baskonia da 2005-2008 yılları arası 4 kez Final Four’a kalarak bu alanda zoru başardılar.
Bir Kez Daha Final Four
Final Four’daki ilk rakibimiz Zalgiris Kaunas’ı değerlendirmeye başlamadan önce Fenerbahçe Doğuş’un Final Four’a kadar olan serüvenine değinelim. Fenerbahçe, Euroleague sezonunu Malaga deplasmanında mağlubiyetle açtı. Ligin ilk yarısını 15 maçta 9 galibiyet, 6 mağlubiyet ile tamamlayan sarı lacivertli ekip şampiyon tamamladığı geçen sezona kıyasla bir nebze daha formsuz bir dönem geçiriyordu. Şüphesiz bunda şampiyon sezonda kilit rol oynayan Bogdan Bogdanovic ve Ekpe Udoh’un takımdan ayrılması en önemli etkenlerden biriydi. Geçen sezon kullanılan top başına baktığımızda ikili, Fenerbahçe’nin Euroleague’de kullandığı atışların %25,1’ni gerçekleştiriyordu. Fakat bu sallantılı süreç daha fazla uzamadı ve Fenerbahçe Doğuş ligin ikinci yarısında yalnızca 3 mağlubiyet aldı. Bu sonuçlarla birlikte normal sezonu CSKA Moskova’nın ardından 2.sırada tamamlayan ekibimiz, playoff turunda Baskonia ile eşleşti.
Zeljko Obradovic ve öğrencileri Baskonia karşısında sahalarındaki 2 maçı da kazanarak seriyi Fernando Buesa Arena’daki 3.maçta bitirmek üzere yola çıktı. Fakat playoff öncesi Euroleague koçlarıyla yapılan ankete de yansıdığı üzere Baskonia’nın Final Four yolunda Fenerbahçe’nin önünden kolayca çekilmeye niyeti yoktu. Nitekim öyle de oldu; sahalarındaki ilk maçta seyircisinin de yoğun desteğini alan(Özellikle İsmail Şenol’un arkasında oturan hanım ablamız.) Baskonia, Fenerbahçe Doğuş’u 88-83 mağlup etti. Mağlubiyet sonrası Baskonia’ya bir kez daha İstanbul bileti aldırmak istemeyen Fenerbahçe, İspanyol ekibini bir kez daha mağlup ederek seriyi sonlandırdı. Fenerbahçe böylece 5 maç üzerinden oynanan son 4 playoff serisinde 12 galibiyet 1 mağlubiyet elde etti. Önemli bir başka detay da Zeljko Obradovic’in modern dönem Euroleague’in 17 Final Four organizasyonunun 10’nuna katılmayı başararak bu alanda zirvede olması.
Fenerbahçe Doğuş Final Four’da ilk maçını 18 Mayıs’ta Zalgiris Kaunas ile oynayacak. Temsilcimiz Zalgiris’i geçmesi halinde Real Madrid-CSKA Moskova karşılaşmasının kazananı ile 20 Mayıs günü final karşılaşmasına çıkacak. Fenerbahçe Doğuş’un Zalgiris’e kaybetmesi halinde ise yine Real Madrid-CSKA Moskova maçının kaybedeni ile 3.lük maçına 20 Mayıs’ta çıkacak.
Zalgiris Kaunas
Avrupa efsanesi Sarunas Jasikevicius’un başında bulunduğu Litvanya ekibi Zalgiris Kaunas Final Four’a kadar gerçekten de büyük sürprizler gerçekleştirdi. Zalgiris normal sezonu 18 galibiyet 12 mağlubiyet ile 6.sırada tamamladı. Sezonun 11 ve 15.karşılaşmaları arasında 5 maçlık galibiyet serisi yakalarken bu maçlarda Panathinaikos, Fenerbahçe ve Olympiacos’u devirmeyi başardı. Playofflarda kendilerinin de olacağı mesajını kesin bir şekilde vermeye çalışan Litvanya ekibi, normal sezonun son 2 karşılaşmasında önce CSKA Moskova’yı ardından da Olympiacos’u yendi. Zalgiris adına normal sezon istatistiklerine bakacak olursak Kevin Pangos 12.4 sayı, 6.2 asist ile bu alanlarda takımının en verimli ismi. Paulius Jankunas da 4.8 ribaunt ile normal sezonda takımının en çok ribaunt alan oyuncusu idi. Jankunas aynı zamanda 12.1 sayı ortalaması tutturmuştu.
Sıra playoffa gelince geniş çevrelerce Olympiacos’un Zalgiris’e göre önde olduğu kanısı hakimdi. Ancak Jasikevicius’un başka planları vardı. Pire’deki ilk karşılaşma Olympiacos’un yıldızlarıyla, Zalgiris’in takım oyunu ile skor bulmaya çalıştığı bir mücadeleye sahne oluyordu. Karşılaşmanın normal süresinde eşitlik bozulmayınca uzatmaya gidildi. Uzatma sonucunda 87-78 ile sahadan galip ayrılan taraf Zalgiris’ti. 1.maç özelinde Olympiacos cephesinde Vassilis Spanoulis 25 sayı ve 9 asist ile yüksek sayılabilecek bir yüzdede oynasa da 6 top kaybı yapması büyük bir sıkıntı olarak göze çarpıyordu.
Serinin 2.maçına gelindiğinde ilk yarı itibari ile iki takım da dengeli bir oyun ortaya koyuyordu. 3.çeyrek 54-54 eşitlik ile geçildi. Ancak Olympiacos’un son çeyrek performansına karşılık vermeyen Zalgiris bu sefer sahadan kaybeden taraf olarak ayrıldı. Seri 1-1 ile Kaunas’a taşındığında herkesin çok iyi bildiği bir şey vardı: Zalgiris’in muhteşem bir taraftar katkısı alacağı. Maç öncesi salonu yeşile boyayan yaklaşık 15 bin taraf Olimpiacos’a maçın nasıl bir atmosferde geçeceğine dair ipuçları sunuyordu. Maçın başından sonuna kadar önde olan Zalgiris %72.2 ile ikilik atıp, rakibini de %18.2 ile üçlük atmaya zorlayarak geceyi 20 sayı farkla, 80-60 ile kapattı. 2-1’e gelen seride Zalgiris için artık Final Four savaşını zirveye tırmandırma vaktiydi. 3.maça hızlı başlayan beklenildiği gibi Zalgiris oldu. Dış şutlarda istediği yüzdeyi yakalayıp, sert bir savunma performansı gösteren Zalgiris bir ara farkı 20’ye kadar çıkardı. Son çeyrek ile savunmada kendisine gelen Olympiacos, Spanoulis’in de etkili hücumları ile son 1 dakikaya tek haneli farklarda girdi. Ancak Olympiacos’un bu çabası sonuç vermedi ve Zalgiris karşılaşmayı 101-91 kazanarak 19 yıl aranın ardından Final Four’a yükseldi.
Rakip değerlendirmelerinde istatistik bakımından playoffların normal sezon istatistiklerine nazaran daha önemli olduğu kanaatindeyim. Gerek Final Four’un tek maçlar üzerinden oynanması, gerek hem playofflarda hem de Final Four’da rakibe göre maçlara hazırlanmak oyuncular üzerinde aynı baskı ve motivasyonu yaratmakta. Normal sezonda olduğu gibi playofflarda da Kevin Pangos takımının sayı ve asist alanlarında zirvede bulunuyordu. Paulis Jankunas ise hücumdaki etkinliği azalmış ancak savunmada aynı performansı göstermeye devam etmişti. Jankunas, playoff maçlarında 6.3 sayı, 5.8 ribaunt ortalamaları tutturdu. Zalgiris adına playoff döneminde önemli bir kazanım ise Vasilije Micic oldu. Sırp oyuncu, playoff süresince 9.3 sayı, 3.3 ribaunt, 4 asist ortalamaları ile oynadı. Tüm bu istatistiki verilerin ardından işin psikolojik tarafı, koç karşılaştırmalarına geldiğimizde eski bir dostluk ve rekabetin yeni bir boyutu ile karşılaşıyoruz. Zeljko Obradovic’in Panathinaikos koçluğu yaptığı dönemde Sarunas Jasikevicius da kadroda oyuncu olarak yer alıyordu. Jasikevicius aynı zamanda 2010-2011 sezonunda Fenerbahçe’nin de formasını giymişti. Litvanyalı koç 2014’te yardımcı koç olarak başladığı Zalgiris’teki koçluk kariyerinde bu sezon ilk kez baş antrenör olarak Final Four’a kaldı.
Cem Güler