İki haftadır yollarda olmamdan ötürü köşemizde buluşup NBA ile ilgili beyin jimnastiklerine ara verdik. Şu anda Los Angeles’ta Staples Center’ın tam karşısındaki cafe’de oturmuş kahvemi yudumlarken telefonuma düşen bir haber beni hemen harekete geçirdi. Evet, yazılacak çok şey var. Haberin konusu şu; LeBron James, Rockets’ta oynatılmayan, pratikte serbest bırakılan ama resmi olarak maaş almaya devam eden Carmelo Anthony’nin Lakers’a gelmesini istiyor. Hakikaten aklım almıyor bazı şeyleri şu hayatta. Herhalde daha anlamsız bir mesele olamazdı LeBron James hakkında. Bu yazıyı muhtemelen LeBron James okumayacak ama en azından biz kendi aramızda bazı gerçeklere ışık tutmamız gerekir.
LeBron James ve Carmelo Anthony… İkisi de 2003 NBA Draft’inin yıldızları. İkisi de aynı boylarda. Ama LeBron James’i Carmelo Anthony’den ayıran üç önemli şey mevcut. Ki şampiyonluklardan, yüzüklerden ve ödüllerden bahsetmeyeceğim. Somutları şeyleri internetten bulup yazmak kolay. Asıl mesele soyut şeyleri görebilmek ve kelimere dökebilmek.
İkisi de sıfırdan “Loser” takımlarla başlamışlardır kariyerlerine. Başarısı olmayan, ligin başarısız takımlarında… Az evvel bahsettiğim gibi LeBRon’u Carmelo’dan 3 unsur vardır. Yani bu kadar sene sonra farkı yaratan.
Bir; spor salonunda harcanan zaman, iş ahlakı. LeBron James, tanrının ona bahşettiği olağanüstü fiziksel kapasiteye itimat etmeyip kariyeri boyunca fizik olarak daha iyi noktaya gelmiştir. Normal haliyle bile NBA ortalamasının üzerinde olan bu adam hiçbir şeyle yetinmeyip daha iyi olmaya çalışmıştır. Sadece basketbol antrenmanı olarak düşünmeyin. Spor salonunda kişisel antrenları ele alın. Saatlerce vaktini spor salonlarında geçiren bir “işkolik”ten bahsediyoruz. Yaz aylarında bütün oyuncular goygoy yapıyorken, ki sosyal medyada bunları gayet takip edebiliyoruz. LeBron ise spor salonunda yatıp kalkıyor. Carmelo, kariyerinin hiçbir döneminde fit olmadı. İlk yıllarında gençliği sayesinde patlayıcıydı ve bu hantal ve bakımsız bedeninin kusurlarını örtüyordu. Ama kariyerinin devamında bu kusur ve hasarlar çok net kendini göstermeye başladı. Bugün Carmelo’yu tanımasanız ve görseniz ağır siklet boksör zannedebilirsiniz. Bu konu zannedildiğinden çok önemli aslında çünkü bu o kişinin mesleğine bakış açısını ve hayatının neresine koyduğunu anlayabilirsiniz.
İki; Adaptasyon. LeBron, NBA’de değişen oyunla birlikte kendini değiştirmeyi başarabilmiştir. Çünkü bu iki oyuncunun lige ilk geldiklerindeki NBA basketbolunun bugünkü geldiği noktayla pek bir alakası yok. Daha ortada Golden State Warriors ve şut konsepti ortada yokken LeBron Miami’deydi ve zayıf olan şutunu geliştirmeye çalışıyordu. Hatta hatırsanız Miami yıllarında gereksiz çok fazla üçlük atışı kullanıyor diye çok eleştiriliyordu. Şimdi o eleştirenler onun ileri görüşlülüğünü anlatıyor ekranlarda. Dünya çok tuhaf. Carmelo ise oyununu hiç geliştirmedi. Acı olan ise Carmelo’nun normalde LeBron daha doğal bir hücumcu olması ve daha iyi bir şut becersine sahip olması. Yani bunun bir adım bile ileriye götürmemiş olması herhalde NBA tarihinin en fark edilmeyen hayal kırıklıklarından biridir. Şimdi ise bir zamanların sayı kralı Carmelo Anthony sahada sudan çıkmış balık gibi dolaşıyor. Kariyerinin başlarından beri Carmelo’nun daha yetenekli ve doğal hücumcu olduğunu anlamak için dahi olmaya gerek yok. Zaten bu konuda LeBron bile hem fikir olabilir. Ama zaman başka şeyleri gösterir insanlara. Adanmışlık, iş ahlakı, disiplin… Tek başlarına bu kelimelerin hiçbir anlamı yok aslında. Ama sahip olunduğunda ve uzun vadede taşındığında fark yaratmak için gerekli araç ve gereçlerdir. Carmelo’nun bu kadar geriye düşmesinden bunların eksikliğinin payı büyük.
Üç; Etrafındakilerle beraber çalışma becerisi. LeBron James ilgili en az konuşulan ama bence en fazla takdir edilmesi gereken özelliği bu. LeBron James, gittiği her takımda oranın yapısına uymayı ve oranın yapısını kendine uydurmayı başarmıştır. LeBron James kiminle sorun yaşamıştır? Dwyane Wade’le mi? Ray Allen’la mı? Yoksa Kyrie Irving ile mi? Kyrie Irving, LeBron yüzünden takımdan ayrıldığı bir gerçek olabilir ama aralarında ne gibi bir sorun oluştu beraber oynadıkları yıllarda? Lakers’a geldi. Daha oynamayı bırak, daha tanımadığı adamlarla aynı formayı giyip sahaya çıktı. Zaten sezona 0-3 ile başlamalarının nedeni bu. Ama şimdi takımda gayet sağlıklı bir liderlik oluşturdu diyebiliriz. Sürekli sayı atmaya odaklı değil, herkesi oyuna sokmaya odaklı bir LeBron James izliyoruz yıllardan beri. Bence bu onu gerçekten eşi benzeir olmayan bir oyuncu konumua sokuyor. Carmelo ise gittiği heryerde sorun yaşayan. Kendi etrafında bir hücum sisteminin oluşmasını bekleyen bir profilde. Hiçbir oyuncuyla gerçekten anlaşamadı. Allev Iverson’la, Russel Westbrook’la (gerçi Westbrook’la kimse anlaşamıyor), James Harden’la, Chris Paul’la… Gittiği hiçbir takımın oyun ve takım düzenine ayak uyduramadı. Şimdi ise LeBron, O’nun Lakers’a gelmesini istiyor.
LeBron James, neden böyle bir şey istiyor gerçekten anlam verilmesi zor. 0-3 ile olan başlangıcı saymazsak, bu ralliyle sezonu 58 galibiyetle kapatabilir. Böyle bir düzende Carmelo’ya neden ihtyaç duyar? Nasıl bir rol biçilecek? Herkesin kafasında soru işaretleri var. Sevgili LeBron James, sırf şu yukarıda saydığımız seni ayıran 3 özellikten yola çıkarak sorarsak Carmelo’yu neden takımında görmek istiyorsun? Ben Carmelo’nun Lakers’a gelebileceğini düşünüyorum. Geldi diyelim. Şu anda yeni ritmini ve oyun formatını bulan Lakers’ı yeniden baştan çözülmesi gerekilen bir bulmacaya dönüştürmeyecek mi? LeBron James kendine şu soruyu sormuyor mu: “Bu adamla aynı anda geldik bu lige. Oyununu bir adım ileriye götürmedi. Gittiği hiçbir yer uyum sağlayamadı. Playoff’larda Warriors’a karşı eksik olan parçamızı bu adam mı tamamlayacka?” Lakers, böyle bir hamleyi gerçekleştirdiği takdirde Magic Johnson’ın da iki boyunca bize palavra attığını tescillemiş olacağız. İki yıldır genç jenerasyon, kollektif takım konsepti diye diye zaman kazandı. Gitti LeBron’u transfer etti bunun üstüne. “Hade tamam, LeBron etrafındaki oyuncuları daha iyi yapan bir oyuncu” veya “bu çocuklara bir lider lazım” gibi söylemler ile medya pompaladı. Belki felsefi olarak doğrudydu da ama şimdi Carmelo transferinin olasılığı gerçek manada bir skandal.
Hakkını verelim ki LeBron James ve Los Angeles Lakers bir konuda tüm beklentileri karşıladı. Yazılacak, tartışacak o kadar çok konu doğuruyor, medya malzemesiz kalmıyor. Tüm televizyon programlarının ve köşe yazılarının her haftaki gündemi olmayı başarıyorlar. Sezon sonunda başarılı olsalar da olmasalarda kesin olan bir şey var ki Lakers, medyada tüm rakiplerini rollerini çalıyor.