Hayatta risk almak hiçbir zaman kolay bir karar olmamıştır. Risk almaya karar verdiğiniz an, kaybedeceğiniz ve kazanacağınız şeyleri öngörebilirsiniz. Kaybedeceğiniz şeylerin olması, olma ihtimalinin bulunması, insanın karar verme sürecindeki en zor andır ve karar vermesini zorlaştırır. İşte bu noktada risk devreye girer. Bazı sektörlerde risk almak, sizin birkaç yıllık emeklerinizi çöpe atmanıza, geriye gitmenize sebep olabilir. Belki ufak bir mucizeyle, belki de etkili planlamalar sonucunda öngörülemeyecek ölçüde gerçekleşebilecek olan olayların yaşanmasına sebep olabilirsiniz. Bu durumda karşınıza yepyeni bir dünya çıkabilir. Kim bilir, belki de Stephen Curry gibi yarattığınız yeni dünyanın temsilcisi bile olabilirsiniz.
Sağ ayak bileğinden kronik sakatlığı bulunan Stephen Curry, NBA’ndeki 2. sezonunda yaşadığı çeşitli sakatlıklar sonrası insanların kafasında ciddi soru işaretleri oluşturdu. Herkes onun artık sıradan bir basketbolcudan farksız olacağını düşündü. Fakat bu hikayenin bitmediğine inanan bir takım, bir organizasyon vardı. O’na inandılar. Peri masalıyla devam edecek bu hikayeye güvendiler. Bu güven sonucunda yeniden yazılacak basketbol tarihinin ilk temellerini attılar. Basketbol tarihinin gördüğü en iyi şutör, Stephen Curry ile bir hanedanlık oluştu. Stephen Curry’nin liderliğinde oluşan; Golden State Warriors hanedanlığı…
Golden State Warriors tarihine bakıldığı zaman 2008 öncesine kadar sadece 3 şampiyonluğu bulunan, açıkçası vasat bir basketbol tarihine sahip bir San Francisco takımıydı. 2008-2009 sezonunda NBA‘de normal sezonun sona ermesiyle birlikte bir şeylerin değişmesi aşikar hale geldi. Normal sezonda oynanan 82 maç sonunda yalnızca 29 galibiyetin alınmasıyla birlikte Golden State Warriors, sezonu 30 takım arasından 24. sırada tamamlandı. Warriors için her zaman bir kahraman olarak anılacak olan Genel Menajer Larry Riley, bir şeylerin değişmesi gerektiğinin farkındaydı. Draft, yani üniversiteden NBA’e katılacak oyuncuların seçilmeleri için gerekli olan sıralamalar açıklandığında Golden State Warriors, kendisine 7. sıradan yer buldu. Nispeten iyi bir sıralama sayılabilir. Eğer sakatlık riski az olan, gelecekte size vereceği katkı az da olsa sezilebilecek bir oyuncu seçmek için ideal bir sıralama olduğu söylenebilir. Tabii ki risk almaktan korkarsanız, bir şeyleri değiştirmeye çalışmadan, işleyen bir düzenin sadece aynı düzeni devam ettirmesi için size uygun fırsatlar sunan bir seçim sıralaması gibi görünür. Eğer şanslıysanız, normalin üzerinde katkı verebilecek bir oyuncu da bulabilirsiniz. Fakat düzeni değiştirebilecek hamleler yapmak varken neden hala işlemeyen düzene eklemeler yapılmaya devam edilsin ki? Neden risk alınmasın?
Draft’a katılan oyuncular arasında gelecekte basketbolun oynanış tarzını baştan aşağı tek başına değiştirecek fakat oyuncu seçimi sırasında sağ ayak bileğindeki kronik sakatlık yüzünden bazı takımların seçmeye cesaret edemediği, kuşkuyla yaklaştığı bir oyuncu vardı. Eski NBA ve Golden State Warriors oyuncusu Dell Curry’nin oğlu Stephen Curry. Golden State Warriors Curry’i seçerek büyük bir risk aldı. Ancak 2009 yılından günümüze kadar kazanılan 3 şampiyonluğun, değişen basketbolun en büyük hikayesinin temelini bu riskle beraber atmış oldu.
Ama unutmayın, bazı şeyleri gerçekten değiştirmek istiyorsanız, risk almaktan, kaybetmekten asla korkmayın. Belki kaybedebilirsiniz, bir daha deneyin. Denemekten hiçbir zaman çekinmeyin. Aldığınız riskle karşınıza yepyeni bir dünya çıkabilir. Kurallarını sizin koymuş olduğunuz, yeni geleceklere idol olduğunuz bir dünya. Ta ki başka bir organizasyon, yeni idealleri olan kişiler gelip kendi dünyalarını oluşturana dek…
Hasan Şen