Kimilerine göre geçen sezonun en büyük şampiyonluk adayı Anadolu Efes, diğer taraftaysa geçen sezon beklentileri karşılayamayan Fenerbahçe Beko. Müthiş hücum potansiyelini sahip iki takım ve sürekli birbiriyle rekabet içinde olan bu iki kulübün mücadelesi bizler için de bir gurur gecesiydi. Igor Kokoshov’la güzel bir enerji yakalayan Fenerbahçe geçen sezondan çok farklı bir kadro ve oyunla sezona başlamış ve şu ana kadar başarılı bir performans göstermişti. Anadol Efes ise, ilk haftada Zenit’e mağlup olmasına rağmen, 2 yıldır Avrupa’nın en iyi basketbol oynayan kulüplerinden biriydi ve bu sezona da kadrosunu koruyarak başladı.
Anadolu Efes Shane Larkin; Fenerbahçe ise Danilo Barthel ve Leo Westermann’dan yoksun sahaya çıktı. Maçın ilk iki dakikasında karşılıklı isabetler bulan iki takım arasındaki denge Krunislov Simon’un oyuna ağırlığına koymasıyla Efes lehine olacak şekilde değişti. Farkı 9 sayıya kadar çıkaran Anadolu Efes, avantajını koruyarak çeyreği 7 sayı farkla önde kapattı. Hücumda istediklerini sahaya yansıtabilen Anadolu Efes, Fenerbahçe’nin hızlı hücumlarına izin vermedi. Özellikle çeyreğin sonunda kontrolü kaybeden Fenerbahçe’de kimin liderlik göstereceği merak konusuydu. Efes tarafındaysa, tecrübesini oyuna yansıtan Krunislov Simon takımına tam anlamıyla liderlik etti. Dikkatleri çeken ve farkı yaratan istatistik ise top kayıpları oldu. Euroleague’in geçen sezon en az top kaybı yapan takımı Efes, top kaybı yapmazken Fenerbahçe 6 top kaybıyla çeyreği tamamladı.
İkinci çeyrekte peş peşe 4 tane üçlük kaçıran Anadolu Efes’e, Ulanovas ve Melih Mahmutoğlu’nun basketleriyle karşılık veren Fenerbahçe bir anda farkı 2’ye indirdi. İlk çeyreğe nispeten daha iyi hücüm eden Sarı-Lacivertliler, benchten gelen Johhny Hamilton’un enerjisiyle oyunun kontrolünü eline geçirdi. Hücumda 24 saniyenin 10-15 saniyesini kullanan Fenerbahçe, geçen seneye göre çok daha farklı bir oyun izletti. Anadolu Efes’te sorumluluk almaya çalışan Vasilije Micic doğru kararlar veremeyince Fenerbahçe üstünlüğünü korumayı başardı. Saha içi liderinin neden çok önemli olduğunu gösteren 2. çeyrek, Larkin’in neden Anadolu Efes için çok önemli bir parça olduğunu bir kez daha gösterdi. Fenerbahçe tarafındaysa ana düzenleyici rolünü neredeyse kusursuz paylaşan Lorenzo Brown ve Nando De Colo oyunun kontrolünü hep takımlarında tuttular. Ayrıca, ribound istatistiğinde 25 – 10 ‘luk üstünlük kuran Fenerbahçe, bu sezon ne kadar fizikli bir takım olduğunu da gösterdi. Yeni transfer Dyshawn Pierre’in rolünü çok iyi benimsemesi ve sahadaki bütün pis işleri yapmayı kabul etmesiyle de herkese ne kadar doğru bir transfer olduğun8u kanıtladı.
İkinci yarıya hücuma yatkın bir beşle başlayan Anadolu Efes, özensiz top kayıpları yüzünden çeyreğin ilk beş dakikasında istediği etkiyi yaratamadı. Ama Fenerbahçe’nin de top kayıplarına devam etmesi farkı çift hanelerine çıkartmasına engel oldu. TV molasına 9 sayı farkla önde giren Fenerbahçe Beko, Ergin Ataman’nın cebinden çıkardığı tam saha baskıya cevap veremedi. Üstünlüğü yeniden ele geçiren Efes oyunun kontrolünü de almış gözüküyordu. Ancak Fenerbahçe’nin hücum potansiyelinden bahsetmiştik ve Fenerbahçe peş peşe 3 üçlük isabeti bularak çeyrek başındaki avantajını korumayı başardı. Diğer çeyreklerden farklı bir ismin ön plana çıkmamasına rağmen Anadolu Efes’in çeyreğin ikinci yarısında yaptığı tam saha baskı kısa bir süre için fark yaratsa da yakaladığı momentumu bütün çeyreğe yaymayı başaramadı.
Son çeyreğin başında farkı azaltma fırsatlarını nazikçe geri çeviren Efes ve Micic, kusursuz bir maç çıkaran Simon’un oyuna girmesiyle farkı tekrar 1 sayıya düşürdü ve oyuna ortak oldu. Bu noktadan sonra tam bir satranç mücadelesini andıran maçta maçın sonunu oynayacak beşi ilk bulan taraf Fenerbahçe oldu. Anadolu Efes’te James Anderson’un 5 sayılık katkısıs çok kritik olurken Fenerbahçe saha içi liderleri Brown ve De Colo’yla son düzlüğe önde girmeyi başardı ve maçta ilk defa farkı çift hanelere çıkarmayı başardı. Son iki dakikada hata yapmayan Fenerbahçe, 71-80’lik skorla bu zor derbiyi kazanan taraf oldu.
Fenerbahçe Beko’nun bu maçı kazanmasının en büyük nedeni ribaundlarda Efes’i sahadan süpürmesi oldu. Tam tamına 48 tane ribaund alan Fenerbahçe, Euroleague kulüp rekorunu kırdı. 21 top kaybı yaptı belki Fenerbahçe ama çok tempolu bir basketbol oynadığı için bu sene top kayıplarının Fenerbahçe oyununun içinde olduğu bir gerçek. Tabii ki, bu sayı sezon ilerledikçe kabul edilebilir miktara inecektir. Ancak geçen sezonla bu sezon arasında çok büyük fark olduğunu De Colo’nun maç sonu söylediği “Oynadığımız oyundan keyif alıyoruz” açıklamasından da görebiliriz. Efes tarafındaysa, Larkin’in takıma katılmasıyla çok daha güzel bir hava yakalayacaktır ancak Larkin takıma katılana kadar en azından ilk 6 takım arasında kalması çok önemli. En büyük soru işareti ise Micic. Micic liderlik için sorumluluk almak istiyor ancak Ergin Ataman’la arada anlaşmazlık yaşıyorlar. Maçta tepki olarak Buğrahan’ı oyuna almasından da anlayabiliriz. Özetlemek gerekirse, iki takımında önünde uzun bir süreç var ancak şu an Fenerbahçe Beko daha hazır diyebiliriz.
Baran İşçi
Anadolu Efes – Fenerbahçe Beko’nun özeti
