Fenerbahçe Beko, Pınar Karşıyaka önünde Alba Berlin deplasmanında yaşadığı acı verici mağlubiyeti telafi etmenin peşindeydi. Pınar Karşıyaka da Bamberg’in evinde aldığı dramatik yenilginin ardından kendi sahasında tekrar ayağa kalkmak istiyordu.
İki takımın bu duygularla çıktığı parkede ilk çeyrek dengeli geçti. İlk çeyrekte Fenerbahçe Beko cephesinde Ahmet Düverioğlu’nun baskılı savunmaya peş peşe iki smaçla karşılık vermesi, Melih Mahmutoğlu’nun da bire birden ürettiği turnikeyle hareketli dribling üzerinden stop jump shot atarak bulduğu basketler dikkat çekti. Bu bölümde Pınar Karşıyaka adına Amath M’Baye sivrildi.
2. periyotta Fenerbahçe Beko oyuna ağırlığını koydu. Pınar Karşıyaka’nın 2-1-2 baskılı alan savunmasına Fenerbahçe Beko, Ali Muhammed’in ve Lorenzo Brown’ın üçlükleriyle yanıt verdi. Pınar Karşıyaka’nın moladan sonra adam adama savunmaya dönmesi de Fenerbahçe Beko’nun çıkışına engel olamadı. Sarı-lacivertli ekibin yelkenlerini şişirdiği bu sekansta Nando de Colo da skorerliğini konuşturdu. Amath M’Baye bu çeyrekte de iyi oyununu sürdürürken Raymar Morgan da yırtıcılığıyla çember altında etkili bir faktör olarak Pınar Karşıyaka’ya nefes verdi.
Pınar Karşıyaka, 3. çeyreğe Fenerbahçe Beko’yu bunaltan çok sert bir savunmayla başladı. Pınar Karşıyaka, bu caydırıcı defansını M’Baye&Morgan işbirliğiyle hücum hattına da taşımayı başardı. Fenerbahçe Beko, karşılaştığı yıldırıcı savunma yüzünden sendelese bile Brown&Melih ikilisinin çözümleriyle ayakta kalabildi. Dyshawn Pierre’in potaya giderek yaptığı ataklar da bu ikiliye destek verdi. Pınar Karşıyaka, bu çeyrekte yakaladığı ivmeye rağmen Fenerbahçe Beko son 10 dakikaya 14 sayılık farkla gitti.
4. çeyrekte Pınar Karşıyaka, D. J. Kennedy’nin boyalı bölgedeki basketleriyle açılış yaptı. Fenerbahçe Beko da Pierre’in ve Brown’un perimetreden bulduğu sayılarla üstünlüğünü korudu. Nando’nun topsuz katları ve penetre sonrası attığı basketler, Jan Vesely’nin alçak postta kurduğu hâkimiyet de oyununun bu kesitindeki tamamlayıcı unsurlardı. Karşılaşmanın bitimine 3 dakika 20 saniye kala Fenerbahçe Beko hâlen 13 puanlık diferansla öndeydi. Ancak Brown önce kenar çizgiye basarak top kaybı yaptı, ondan sonra topu karşı sahaya geçirirken yine kaybetti. Akabinde bu sefer Nando topu çaldırdı.
Pınar Karşıyaka, kaptığı her topu sayıyla değerlendirerek maça ortak oldu. M’Baye’ye bu defa bitirişleriyle Sek Henry de eşlik etti. Pınar Karşıyaka’yı maçın kırılma anında attığı üçlükle öne geçiren de kendisiydi. Tony Taylor da Pınar Karşıyaka’nın geriden geldiği dakikalarda takımını çok iyi organize etti. Pınar Karşıyaka basketbolcuları, bir ara 18 sayı geriye düştüğü çekişmeyi kazanarak kariyerinde 500 maçı geride bırakan koç Ufuk Sarıca’ya çok anlamlı bir hediye verdi. M’Baye bana göre parkenin yıldızıydı. Zengin hücum repertuarıyla İzmir temsilcisinin galibiyetinde başrol oynadı.
Igor Kokoskov’un eleştirilmesi gerektiğine ben de katılıyorum. Yalnız bu maç özelinde final perdesindeki top kayıplarına Kokoskov ne yapabilirdi? 9 metreden üçlük atan, ball&handling yetenekleriyle çoğu eşlemede Pınar Karşıyaka kısalarını çaresiz bırakan Brown’ın, sahada bunca zor işi rahatlıkla yaparken basit hatalarla galibiyeti rakibe sunmasına Kokoskov nasıl önlem alabilirdi? Tecrübe abidesi Nando’nun Henry’e topu teslim edeceğini nereden bilebilirdi? Oyuncular bazen sahada öyle beklenmedik hatalar yapar ki koçun hamlesi bile yetersiz kalır. Kokoskov’un bence maçtaki en vahim hatası Fenerbahçe Beko henüz beyaz bayrağı çekmemişken teknik faul alıp Pınar Karşıyaka’nın moralini iyice pekiştirmesi oldu.
Fenerbahçe Beko oyuncularının mental sorunları var, bu çok açık. Takımın bu özgüven problemini çözmesi gereken başlıca isim de şüphesiz Kokoskov. Ayrıca Fenerbahçe Beko’nun özellikle baskıyla karşılaştığı kriz anlarında sakin kalıp topu yönlendirebilecek ve sorumluluk alabilecek elit bir oyun kurucuya da ihtiyacı var. Perez kadroya katıldığında Kokoskov’un onu bu seviye için hazırlaması gerekiyor. İkinci bir seçenek olarak Kenan Sipahi’yi daha etkin bir rolle gard rotasyonuna dâhil etmesi de düşünülebilir. Kenan da umarım Fenerbahçe Beko’nun oyun kurucuya böylesine yoğun biçimde ihtiyaç duyduğu bu dönemde yeniden bir patlama yapabilir.
Mehmet Şükrü Özen