Phil Jackson’ın Gözünden, Kobe – Jordan Kıyaslaması

Phil Jackson'ın Gözünden Kobe - Jordan Kıyaslaması

Hem Michael Jordan’ın, hem de Kobe Bryant’ın koçluğunu yapan Phil Jackson, uzun süre boyunca Jordan ve Kobe’yi oyuncu olarak kıyaslamaktan kaçındı. Fakat insanlar, kendisine aynı soruyu defalarca kez sorduğunda, bu durum onu epey yıldırdı. En nihayetinde Jackson, kitabında onlardan bahsetti ve ikisine koçluk yapmanın farklarını insanlarla paylaşmaya başladı. İşte farklılıkların kısa bir özeti:

Koç Olarak Yönetilebilirlik

İkisi de bu alanda birbirleriyle eşdeğer benzerlikte. Ona koçluk yapmaya başladığında MJ 27 yaşındaydı. Zaten fazlasıyla olgunlaşmış bir oyuncuydu. Öte yandan Kobe, Jackson ona koçluk yapmaya başladığında henüz 21 yaşında bir çocuktu. Bu yüzden Kobe, çok daha değiştirilebilir bir oyuncuydu. Oyununda büyük değişiklikler yapmaya istekli biriydi. Bu sebeplerden ötürü Jackson, Jordan’ı erkek kardeşi, Kobe’yi ise oğlu gibi görüyordu.

“Michael’a “Bunu yapalım”, Kobe’ye “Bunu yapmanı istiyorum” derdim.”


Rekabetçilik

Kobe ve Jordan ikilisinin oyun tarihindeki yerini karşılaştıramayız, bu çok tartışmalı bir konu, fakat rekabetçilik konusunda tarihin en iyi ilk iki oyuncusu olduğu çok açık ve net. Bu iki adam için de sahada rekabete hazır olmak ölüm kalım meselesi gibiydi. Karşılarında ister NBA oyuncusu, isterse basketbol kampında ki çocuklar olsun, her türlü rekabete hazırlardı. Ancak, Jackson’a göre yalnızca bir fark vardı:

Kobe’nin rekabetçilik ruhu yalnızca saha içinde geçerliydi. MJ, bu konuda farklıydı, o her konuda, herkesle rekabet ederdi. (Kart oyunları, golf, her ne olursa olsun.)


 Basketbol Yetenekleri

Basketbol camiasının büyük bir çoğunluğu, özellikle de ona karşı oynamış olan rakipleri, bu konuda Kobe’yi ayrı bir yere koyuyor. Ayak oyunları, top kontrolü, iç ve dış oyun çeşitliliği. Kobe, rakiplerinin her hamlesine karşı koyabilecek hamleler yapabiliyordu. Koç Jackson’da, onların bu konudaki düşüncelere sonuna kadar katılıyor.


 Liderlik

Kobe, her ne kadar daha fazla yetenekli olsa da, Jackson’a göre Jordan çok daha iyi bir liderdi. Her ikiside takım arkadaşlarından üst düzey sertlik ve mükemmellik beklerdi. Fakat Jackson’ın hiç şüphesi yoktu ki MJ’in varlığı, soyunma odasındaki tüm atmosferi değiştirecek kadar etkiliydi. Jordan, kazandığı her NBA şampiyonluğunda takımın en iyi oyuncusuydu ve net bir şekilde liderdi. Kobe, ilk 3 yüzüğünü kazandığında yanında Shaq vardı. Yani liderlik etmeye geç başladı.

“Michael, varoluşunun yarattığı güç ile takımının duygusal havasını kontrol etme konusunda epey ustalaştı. Fakat Kobe, Michael kadar soğukkanlı bir lider olmanın gerçekliğini deneyimlemedi.”


Rekor Kırmak

Jackson’a göre MJ, rekor kırma konusunu Kobe kadar önemsemezdi. Jordan’ın en büyük arzusu, karşısındaki oyuncuyu veya takımı alt edip kazanmaktı. Kobe, 10 maç art arda 50 sayı atmayı veya bir maçta 81 sayı atmayı çok önemli görürdü. Tarihi performanslara imza atmak, Kobe’nin motivasyonunu yükseltmesinin önemli bir parçasıydı.


Basketbol Geçmişi

Kobe’nin babası, profesyonel bir basketbol oyuncusuydu. Bu yüzden, basketbolu çok daha erken deneyimleme fırsatını elde etti. Daha sonra ise direkt liseden NBA’in yolunu tuttu. MJ ise, Kuzey Carolina’nın o dönemki efsane koçu Dean Smith ile beraber 3 yıl geçirdi ve yanında James Worthy ve Sam Perkins gibi harika oyuncular da vardı. Jackson’a göre ikisi karşılaştırıldığında Jordan’ın kolej kariyeri çok daha ağır basıyordu. Orada edindiği tecrübeler sayesinde lige kolayca adapte oldu.

“Michael’ı 20 sayının altında tutabilen kimdi? Koç Dean Smith’den başkası değildi. Gerçekten şaka gibi!”


Üçgen Hücuma Uygunluk

Jordan’ın Dean Smith ile elde ettiği tecrübe, onu üçgen hücuma hazır hale getirdi. Bulls’a üçgen hücumu aşılamak demek, büyük bir değişikliğin başlangıcı demekti. Fakat Jordan, yeni sistemin ilkelerini ve prensiplerini dinlemeye istekliydi. Kobe ise direk liseden gelen bir oyuncuydu. Geldiği yerde sistem namına pek bir şey yoktu. Yani ne isterse onu yapabilirdi. Fakat gençliğin de vermiş olduğu öğrenme isteğiyle, Jackson’ın ilke ve sistemini oldukça hızlı bir şekilde öğrendi ve kendini adapte etti. Bu bakımdan Jackson, her iki oyuncuyu da eşit seviyede görüyor.


Verimlilik:

Jackson’ın bu konuda hiçbir şüphesi yoktu. MJ, Kobe’den daha iyi, daha verimli bir şutördü. İstatistikler de bu iddiayı kanıtlar nitelikte. MJ’in kariyer şut isabet yüzdesi %49,7 iken, Kobe’nin ise %44,7. Jordan, 6 sezon sezon boyunca %50’nin üzerinde saha içi isabetiyle oynadı. Kobe, bunu hiç yapamadı.


Fiziksel Özellikler:

Söz konusu fiziksel güç olduğunda Jordan, şüphesiz ki Kobe’yi net sollar. Jackson, MJ’yi Kobe’den daha büyük ve daha güçlü olarak tanımlıyor. Fakat Kobe’nin de esnek yapısı ve çevikliği, Jordan’dan daha üst seviyedeydi. Yani neticeye gelecek olursak, her iki oyuncu da kariyerleri boyunca avantajlı olduğu konularda kendilerini gelirştirdi.


El Boyutu:

Jordan’ın elleri, Kobe’nin ellerine oranla daha büyüktü ve bu durum, ona sahada büyük avantaj sağlıyordu. Tek elle topu tutabilmek ve kontrol edebilmek, MJ’in işini fazlasıyla kolaylaştırıyordu.

“Jordan’ın inanılmaz elleri vardı ve bu eller milyon dolarlık değere sahipti.”

NBA\'de Günün Sonuçları ve Maç Programı
NBA maç sonuçları ve TV programı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz