Maç öncesi Panathinaikos – Fenerbahçe seyircilerinin salon önünde kavgası ile başlayan Final Four, tahmin edilir şekilde kısaların savaşı şeklinde başladı. Olaylardan dolayı biz de basın tribününe geç girebildik ve maç da geç başladı. Fenerbahçe’nin kısalarına değişmeli müdafaa ile inanılmaz baskı yapan Panathinaikos kısaları ilk 5 dakika Fenerbahçe’ye sayı imkanı vermedi. Bu arada Fenerbahçe’nin müdafaa konsantrasyonu daha oturmadan maç bir anda 12-0 oldu. Daha sonra Biberoviç ve Guduric ile potaya giden Fenerbahçe, topu içeriye de geçirmeye başlayınca ilk periyot skoru 22-13 bitti. İlk periyotta Nigel Hayes – Nunn eşleşmesinde de topu alçak posta indiremeyince dış oyunculara yapılan baskı tuttu ve potayı göremedik.
2. periyoda da istekli başlayan taraf Panathinaikos oldu. Kısaların basit top kayıpları sonrasında direkt potaya gidince hem sayı buldular hem faul sayımız artmaya başladı. Daha sonra iki taraftan da basit top kayıpları gelmeye başladı. Nigel Hayes’in kritik 2 üçlüğü ile fark azaldı ve devrenin 38-36 bitmesiyle sonuçlandı. Periyotun bitmesine 1 dakika kala Hernangomez’in potaya gidecek iken yaptığı ekstra gereksiz top kaybı sebebiyle Coach Ergin Ataman kenarda çıldırdı. Zira fark 7 sayıya çıkacak iken soyunma odasına 2 sayı fark ile gittiler. 2. periyodun son bölümünde Fenerbahçe savunma direncini arttırarak, uzunlara giden pas yollarını iyi kesip Panathinaikos’un top kayıplarını arttırması da farkın kapanmasındaki en büyük etken oldu. 2. periyot Sertaç ve Papagiannis’ten bulduğumuz 2 üçlük de çok önemliydi.
3. Periyotta Farkı 1’e İndirdik
3. periyot ile beraber hem savunmada hem hücumda daha gayretli bir Fenerbahçe vardı ve temsilcimiz aradaki farkı kapatmaya başladı. Tabii burda Calathes’ten bulduğumuz ekstra 5 sayı ve sahada Sloukas olmadığında top paylaşımında sıkıntı yaşayan bir Panathinaikos vardı. Periyodun 6 dakikasında hakem Mehdi’nin çaldığı sportmenlikdışı faule ben bir anlam veremedim. Yanyana koşan iki oyuncunun omuzlarının çarpışmasını sportmenlikdışı faulle değerlendirmesi basketbolun haricinde fizik kurallarından da bir haber olduğunu gösteriyor. 3. periyot Panathinaikos tarafında Lessort inanılmaz enerji ve skor katkısında bulundu. Resmen ekmeğini taştan çıkardı. Bu periyotta rakibi yakalamak ve öne geçmek için çok sayıda fırsat da elde ettik ama değerlendiremedik. Farkı 1 sayıya indirmişken yapılan basit hatalar sonucu tekrar fark 3 sayıya çıkmışken gene kötü bir hücum sonrası yediğimiz el üstü 3’lükle periyoda 6 sayı geride girdik. Bu arada Sloukas’ı dinlendirmek için sahaya giren Kalaitzakis hücum süresi dolarken el üstü 3’lüğü atan oyuncu idi.
Aynı Kalaitzakis 4. periyodun başında aldığı hücum ribaundu sonrası iki faul atışını da sayıya çevirerek katkı vermeye devam etti. Fenerbahçe hücumda organize olamadıkça kaçan zorlama atışlar sonrasında fark 10 sayıya çıktı 60-50. Panik atışlar ve girmeyen şutlar sonucu Panathinaikos istediği tempoda maçı götürmeye başladı. En önemli skorerimiz Wilbekin bir türlü ritim bulamayınca ve skor katkısı yapmayınca fark daha da açılmaya başladı. Wilbekin maçı 1/10 şut isabetiyle 2 sayıyla tamamladı. Fenerbahçe’de Monaco serisindeki enerjiden eser yok. Maçın kırılma anı 51-50 geride iken 2 hücumda da sayı üretemedik. Sloukas ve Nunn’un da olmadığı bu süreyi iyi değerlendirip öne geçebilsek psikolojik üstünlüğü de ele alacaktık. Ama olmadı. Daha iyi mücadele eden ve daha çok isteyen taraf Panathinaikos’tu. Eğer Oly, Real Madrid’i yenerse Yunan finali bizi bekliyor olacak. Bakalım finalde Panathiakos’un rakibi kim olacak.