Her kapanan sayfa, akabinde yeni bir boş sayfayı getirir. Takvimler 2008 sonbaharını gösterdiğinde de NBA tarihinde bir sayfa kapanmış; yeni, tertemiz bir sayfa açılmıştı.
Amerika’nın New York ve Los Angeles’tan sonra en fiyakalı şehri olan Seattle’ın o güzide takımı SuperSonics’in el değiştirdiği, takımı Oklahoma City’e taşıma kararı alınmıştı. Ancak her türlü duruma karşı SuperSonics’in logosu, renkleri ve ismi Seattle da kalacaktı. 3 Eylül 2008’de ilk önce takımın yeni renkleri ve ardından da Oklahoma şehrinin meşhur kasırgalarından dolayı isminin Oklahoma City Thunder olacağı açıklanmıştı.
Thunder, lige katıldığında ellerinde 2007 Draftı’nın 2 numarası Kevin Durant’ten başka kimse yoktu. 2008 Draftı’nda ise 1.tur 4.sıradan Russell Westbrook, 24.sıradan da Serge Ibaka seçildi. Sezona Russell Westbrook ve Kevin Durant tandemiyle başlayan Thunder, ilk 32 maçında yalnızca 3 galibiyet alabilmişti ve sezonu da 23 galibiyet ile tamamlamıştı. İlk sezonunda beklentilerin bir hayli altında kalan Oklahoma City ekibi, 2009 Draftı’ndan 3.sıra seçimi olarak James Harden’ı kadrosuna eklediğinde, drafttan kadrosuna kattığı bu 3 ismin de ileride MVP olacağı hiç kimsenin aklına gelmemişti.
Bu büyük yapılanmanın ardından 2010 yılı ile birlikte yükselişe geçen Thunder, konferans finalinde o sezonun şampiyonu Dallas Mavericks’e 4-1 yenildiğinde artık herkes yavaş yavaş batıda Oklahoma City Thunder’ın ayak seslerini duymaya başlamıştı. Hemen ardından 2011’de normal sezonu 47 galibiyet ile San Antonio Spurs’ün ardından 2.sırada tamamlamıştı. Artık eskisine göre daha tecrübeli genç starlara sahip olan Thunder, Playoff 1. Turu’nda son şampiyon Mavericks’i süpürerek yarı finalde Kobe Bryant’lı Lakers ile eşleşti. Lakers’ı 4-1 ile geçip konferans finalinde ise Spurs’ü 4-2 ile geçerek tarihinde ilk defa NBA Finalleri’ne yükseldi. Doğu Konferansı’ndan ise; Boston Celtics’i 7.maç sonrası 4-3 ile geçen Lebron James, Dwayne Wade ve Chris Bosh’lu Miami Heat idi. Bu “BigThree” karşısında Thunder’ın genç “BigThree”si ilk maçı kazansa da, Miami Heat süprize izin vermeyerek seriyi 4-1 kazanıp şampiyon olmuştu.
Latinlerin çok kullandığı; Küçük başlangıçların büyük azameti anlamına gelen “sic parvis magna” sözünü bilir misiniz? Veya Kelebek etkisine inanır mısınız bilmiyorum ama Thunder’ın duraklama ve gerileme dönemini başlatan olay, lüks vergisinden kaçmak için James Harden’ın takaslanmasıydı. Sezonun en iyi 6.adamı seçilen James Harden neredeyse sakız parasına Texas ekibi Houston Rockets’a takaslandı ve böylece NBA de yeni bir sayfa daha açılmış oldu. Duraklama dönemine girmiş Thunder’a bir de Westbrooktan gelen sakatlık haberleri eklendikçe takım iyice gerilemeye başladı. Ta ki 2016’ya kadar. 2016 sezonunda Westbrook, Durant, Ibaka ve Adams önderliğinde konferans finalinde son şampiyon Golden State Warriors karşısında 3-1 öne geçmeyi başarmıştı. Fakat ne olduysa işte o andan itibaren oldu ve Oklahoma City Thunder, Warriors’a 7.maç sonunda 4-3 kaybetti.
Thunder sadece maçı değil, takımın simgelerinden birini, belki de en önemli parçası Kevin Durant’i kaybetmişti. Durant, kimilerine göre takımına ihanet etmişti, kimilerine göre ise kariyerinin peşinden gitmişti. Ancak bir çok otoritenin ortak düşüncesi, Kevin Durant’in lider olup savaşmak yerine, yancı olmayı seçtiği idi. Durant’in gitmesinin ardından Russell Westbrook’un arabasında “Do What I Want” dinlerken video atması ile fitil iyice ateşlenmişti. Eski dostlar düşman mı olacaktı? derken ortaya bir de “CupCake” durumu çıkmıştı. Russell Westbrook’un “Tek Kişilik Dev Kadro” mottosuyla geçirdiği ve kariyerinin ilk MVP ödülünü kazandığı inanılmaz sezonda Kevin Durant ise ilk yüzüğünü ve Finaller MVP’si ödülünü kazanmıştı.
Geçtiğimiz sezonda Batı Konferansı’nda başta Houston Rockets olmak üzere bir çok takım Golden State hegemonyasını bitirmek için kadrolarını güçlendirmeye başlamıştı. Oklahoma City, Paul George ve Carmelo Anthony’i kadrosuna ekleyerek Russell Westbrook ile birlikte yeni “BigThree”lerini oluşturmuştu. Beklenti yine çok yüksekti ve bu sefer Russell Westbrook tek başına da değildi. Ancak kötü bench ve yanlış hamlelerle Thunder, Utah Jazz’e Playofflar ilk turunda 4-2 kaybederek yine erken veda etti.
2018 Offseason’a girmeden önce her yerde Paul George’un Lakers’a gidişine kesin gözüyle bakılıyordu ancak George karar değiştirip Thunder’da kalacağını açıkladı. Carmelo Anthony ise kontratındaki opsiyonu kullanmayarak 1 sene daha Oklahoma’da kalacak. Bench için ise iç transferde Felton ve Grant ile dış transferde ise Nerlens Noel ile anlaştı. 2012 de “Büyük Üçlü”sünü dağıttıktan sonra çoküşe geçen Thunder, 2018’de ise “Büyük Üçlüsü”nü korudu. Bakalım önümüzdeki sezon “Kelebek Etkisi” bu kez tersten işleyecek mi ve Oklahoma City Thunder şanssızlığını kıracak mı hep birlikte göreceğiz…
Berkay Filizoğlu