Öğrenci Tarifesine Bir Tam Bilet Daha; Tyson Chandler

Los Angeles bir oyuncunun ya da bir takımın gündem olması için çok uygun bir yer. Gel gelelim ki bu sene LeBron hamlesi ile herkesi heyecanlandırmayı ve beklenti yaratmayı başarıyla yaptılar. Sezon başladığı zaman, LeBron önderliğinde bir grup gençle ve bir grup tabiri caiz ise “deli” ile oyunlarını sergilediler. Çok modern bir basketbol oynasalar da şu an işlerin çok iyi gittiği söylenemez. Peki LA nerede yanlış yaptı noktasından girizgahımızı yapalım.

Aslında sanıldığının aksine LA öyle büyük bir yanlış yapmadı. Sadece feci tempolu oynamaya çalışıyorlar ve bu onları şimdilik çok da iyi göstermiyor. Ha bu uzun vadede ve oturduğu takdirde onları çok güzel basketbol oynayan, ve gayet güçlü bir takıma evriltecektir. Takımın şu an göze çarpan 2 eksiği var bana göre. Biri saf şutör, biri de savunma koordinatörü. Tabii ki bu savunma pozisyonuna 35 yaşında bir pivotu düşündüğümüzde insanlar genelde olumsuz tepkiler verebilir. Suns geçtiğimiz gün Tyson Chandler’ı buy-out yolu ile serbest bıraktı ve Lakers havada kaptı. Kendilerine her ne kadar genciz güzeliz deseler de bu takımın veteran sayılabilecek bir oyuncuya kanımca ihtiyacı olduğu görüşündeyim. Peki Chandler bu takıma ne katar, ne götürür?

Öncelikle kimse Chandler’ın ilk beş başlamasını ya da muazzam işleri yapmasını zaten beklemiyor. Günümüz NBA’de Chandler adeta tavşanlar yarışında kalan bir kaplumbağa gibi görülüyor. Kendi de bu oyunun çokça hızlandığını söylüyor. Ama unutmayalım ki Lakers bu hızlı oyunu 48 dakikanın tamamında kullanmıyor. Kullanamaz da. İkinci beşlerde ve benzeri rotasyonlarda 5-8 dakika arası mutlak yavaşlık yaşandığını sık sık görüyoruz. İşte bu durumlarda maça tek yönlü direkt etkisi olabilecek, yaşına rağmen caydırıcığılı olan bir isim Chandler. Savunma yönünde, gerçekten kendini verdiğinde bir koordinator rolünü üstleniyor. McGee dışında uzunu olmayan bir takıma, serbest olan bir uzunu almanız doğru kullanım kılavuzu ile gayet de tatlı şeyler yaratabilir. O kısa sürelerde takıma katacağı sadece savunma anlamında değil tabii ki. Yine fizikli, güçlü bir oyuncu olmasının artılarını ters eşleşmelerde de kullanabilir Lakers. Hadi hiç olmadı 2 havlu sallayıp bildiklerini bile diğer insanlara bir veteran olarak aktarsa bile yarar sağlar. Biraz gazla çalışan takımları sevmesi de onun motivasyon olarak ne kadar aranan kan olduğunu da gözler önüne seriyor.

Şimdi bu işlerin olumsuz yönlerinden bahsedelim. İş biraz çıkmaza sarar ise “oynatmazsın abi ne olacak” ile olmuyor öncelikel bunu söyleyelim. Çünkü karakter olarak da biraz sorunlu ve bu takımda ihtiyaç olmayan tek şey sorunlu karakter. Fazla fazla var. Hatta bakın bir tanesi 20 de atsa o takıma zarar veriyor. Lance’ten bahsediyor olmama çoğunuz şaşırmazsınız. Tabii ki sorunlu yönü olması illa Timberwolves’taki gibi lobi yapması anlamına gelmiyor. Teknik faul alabilir, takımın huzurunu bozabilir ki ağır abidir tersi pistir. Ama yaş insanda belli şeyleri temeldekinden çok farklı şeylere yönlendirebiliyor. Kendisi takım içi sakinliğini artık sağlamış durumda. Olgunlaşmanın da yaşı olmaz demişler. Tek olgunlaşamadığı nokta var ki( bunu sadece Dallas dönemindeyken biraz törpülenmiş görmüştük) oyun esnasında, kafası ve konsantrasyonu bir anda Venice Beach’e ya da Holywood’a gidebilir. Bunun örneklerini sık sık Knicks maçlarında görüyorduk ki, beni bir Knicks taraftarı olarak üzmüştür Kasketçi. Ama tabii kısıtlı sürelerde bu durumda kendini törpüleyebilir ve yüksek bir veteran oluşu her şeyin önüne geçebilir.

Bu kadar genç bir takıma, malzemeci olarak bile veteran olanı almak mantıklı. Tabii iyi kılavuz şart. LeBron önderliğinde Lakers’ı güzel günlerin beklediğini bu ekleme dışında da savunan biri olarak, az ve öz bir verim alınacağını ve takıma artı şeyler katacağını tarafımca söylemek mümkün.

Hakan Işık