Bir NBA oyuncusu olduğunuzu düşünün. Savunduğunuz veya Hücum yaptığınız oyuncuyla kıyasıya bir mücadeleye girişmişsiniz. Adrenalin üst seviyede. Sakince oyununuzu mu oynarsınız, yoksa rakibinizi oyundan düşürmeye mi çalışırsınız?
Bugünkü yazımda sakince oyununu oynamak yerine rakibine sürekli bulaşan, psikolojik baskı kurarak karşısındaki direnci kırmaya çalışan oyunculardan bahsedeceğim.
Gary Payton(The Glove)
Gee Pee, oyunun iki yönünde de kendisini kanıtlamış, gerçek bir süper yıldız. Aynı zamanda rakipleri için su katılmamış bir baş belası. Trash Talk konusunda bir numaralı favorimdir kendisi.
Hatta yalnızca rakipleri değil, takım arkadaşları da onun susmak bilmeyen çenesinden fazlasıyla nasibini almış. Seattle Supersonics’den takım arkadaşı Michael Cage, onun hakkında şöyle bir yorum yapmış:” Sadece kütüphane ve benzeri yerlere gitmek istersiniz, yani sessizlik ve sakinlik içeren yerlere.”
Payton ile hem takım arkadaşı, hem de rakip olmuş olan efsane pivot Shaquille O’Neal, onun hakkında:”Gary Payton saha içinde nasılsa, saha dışında da aynı şekilde davranıyor. Eğer size markette rastlarsa karşınıza çıkıp “Sen beni savunamazsın dostum, ben Hall of Famer’ım, ben en iyilerdenim” diyebilir”.
Michael Jordan (MJ)
Namıdiğer Goat, onunla sözlü tartışmaya girebilmek için yürek yemiş olmanız gerekirdi. Çünkü Michael Jordan, kendisine söylenen her lafı karşısındakine yedirmeye hazırdı. Ona bulaşıp nasibini alan bir düzine NBA oyuncusu var. Bunlardan biri ise NBA tarihinin en iyi oyuncularından biri olan Earvin Magic Johnson. Johnson, kariyeri boyunca ilk ve son kez sadece Jordan’a Trash Talk yapmış ve kurbanlar arasına girmiş. Jimmy Fallon Show’da olayı şu şekilde anlatmıştı:
“İlk ve son kez “Trash Talk” yapmıştım. O zamanlar Rüya Takımda beraberdik. Antrenmanda koç Daly, takımları Doğu ve Batı olarak ayırmıştı. Barkley, Jordan, Larry Bird, Pippen ve Patrick Ewing, hepsi Doğudaydı. Batıda ise ben, David Robinson, Malone, Mullin, Drexler ve John Stockton vardı. Her gün karşı karşıya oynuyorduk. Dördüncü gündü ve maçta 12-2 öndeydik. Gidip Jordan’a takılayım dedim. Yanına gittim ve ona dokunarak ”Hey adamım, eğer Air Jordan’a dönüşmezsen bugün sizi mahvedeceğiz” dedim. Onun gözleri büyüdü, dili iyice dışarı çıktı. Oyun setini bozdu, 3’lüğü attı ve bana dili dışarıda haliyle baktı. Tekrar geldi ve bir 3’lük daha attı. En iyi şutlar. 3’ünde de pozisyonun içindeydim. Michael Jordan, İnanılmaz…”
Kevin Garnett (Big Ticket)
Bu işi en pis yapan oyunculardan biriydi Kevin Garnett. Ettiği hakaret ve küfürlerle çizgiyi fazlasıyla aşıyordu. Kendisine hedef seçtiği oyuncuyu adeta yerden yere vuruyordu.
Eski Detroit Pistons oyuncusu Charlie Villenueva’nın iddiasına göre Kevin Garnett, onu “Kanser Hastası” diyerek çağırmış. “Çok kızgınım, çünkü biliyorsunuz ki birçok insan kanserden dolayı hayatını kaybediyor ve o, bunu bir şaka malzemesi olarak kullanıyor.”
O zamanlar Knicks forması giyen Carmelo Anthony’ye saha içinde “Eşinin tadı Ballı Fındıklı Gevrek gibi” demiş ve bu çirkin laftan sonra ikili birbirine girmişti.
Celtics’de takım arkadaşı olan Glen Davis’i sahada nasıl hırpaladıysa, adam kenara geldiğinde küçük bir çocuk edasıyla ağladı.
Garnett, tutkusu ve azmiyle biz seyircileri fazlasıyla etkilemiş bir oyuncuydu. Birçok taraftar, onun yapmış olduğu Trash Talk’ları haklı gördü ve arkasında durmaya devam etti. Geri kalan kesim ise her ne kadar oyunculuğuna saygı duysa da sahada ki ağır çirkefliğinden dolayı onu bir türlü sevemedi.
Reggie Miller (Knick Killer)
Knicks taraftarılarının zamanında açık ara en nefret ettiği oyuncuydu. Onun en efsane Trash Talk anıları tabiki de New York Knicks’e karşıydı. Önce John Starks’ın kafasına girdi. Daha sonra ise takımın amigosu olan Spike Lee ile amansız bir mücadeleye girişti.
Pacers ve Knicks’in kozlarını paylaştığı playoff maçları. Takımın amigosu Spike Lee, Miller’a sürekli bağırarak onun dikkatini dağıtmaya çalışıyordu. Miller ise soğukkanlılıkla cevabını sahada veriyordu. Ta ki attığı 39 sayı ile(son çeyrekte 25 sayı) Knicks’i devirene kadar. Nevi şahsına münhasır bir karakter olan Miller, ellerini boğazına götürüp o meşhur “choke” hareketini Spike Lee’ye karşı yaparak Knicks taraftarını fazlasıyla sinirlendirmiş, Pacers taraftarını ise kendisine daha çok bağlamıştır.
Kobe Bryant(Black Mamba)
Bu liste, kesinlikle Mamba Vino’suz olmazdı. Kobe’ye dil uzatabilmeniz için, onunla boy ölçüşebilecek seviyede olmak gerekirdi. Aksi halde sonuç, duvara toslamaktan ibaret olurdu.
Kurbanlardan birisi o zamanlar Brookyln Nets forması giyen Gerald Wallace. Wallace, Kobe Bryant’ın kafasına girmek için elinden geleni yaptı ve bunu başardı. Fakat buna pişman olacaktı. Maç, Staples Center’da oynanıyordu ve Lakers, Nets’i 92-90 yeniyordu. Son 5 saniye ve Kobe Bryant serbest atış çizgisinde. Wallace ile Kobe, serbest atış için bahse girdiler. Kobe, Wallace’a” Ortaya ne kadar koymak istiyorsun? Ortaya ne kadar koymak istiyorsun? Ben 5000 dolarına bahse giriyorum” dedi ve serbest atışını sayıya çevirdi. Sonrasında ise o alışık olduğumuz muzip gülüşünü yaparak kenara geldi.
Larry Bird (Larry Legend)
Larry Bird, işin ehli bir Trash Talk ustasıydı. Yalnızca sahada yaptığı hareketlerle değil, sözleriyle de rakiplerinin dengesini bozabilirdi.
Dennis Rodman bile ki kendisi NBA tarihinin en iyi savunmacıları arasında, Larry’den nasibini feci şekilde almış. Kariyerinin henüz başlarında olan genç Rodman, Larry Bird’ü savunmaktaydı. Fakat Larry, Rodman’ın üstünden art arda 4 şut isabeti bulmuş ve onu kevgire çevirmişti. Bunun üzerine Bird, Piston koçu Chuck Daly’ye dönerek”Beni savunan kim Chuck? Beni savunabilecek bir adamın var mı? Birini karşıma getirsen iyi olur. Yoksa bu gidişle 60 sayıyı bulacağım.”demiştir. Bunun üzerine Rodman, hırs yapıp Larry’i daha sıkı savunmaya çalışmış. Fakat Larry’nin çenesi kapanmak bilmiyordu.”Hala savunulmuyorum Chuck, acele etmelisin.”