Son Periyot

Monaco’da Tatsız Gece: AS Monaco-Anadolu Efes

Monaco'da Tatsız Gece: AS Monaco - Anadolu Efes

Euroleague’de Rus takımlarının olası diskalifiyesi durumunda play-off ev sahibi avantajını kovalayan Anadolu Efes, geçen hafta Baskonia deplasmanında şok bir mağlubiyet yaşadıktan sonra Monaco deplasmanına çıktı. Geçen haftanın telafisi mi olacak denilen karşılaşma tam anlamıyla kabusa döndü ve ikili averajı da vererek maçı 102-80’lik skorla kaybettik.

Temsilcimiz maça Shane Larkin, Rodrigue Beaubois, Elijah Bryant, Chris Singleton ve Tibor Pleiss beşiyle başladı. Kısa oyuncularımızın elindeki topa baskı kurmak için koç Sasa Obradovic maça Alpha Diallo ve Yakuba Ouattara ile başladı. Alışıldığın dışına çıkarak kısalarımızı yıpratmak için Shane Larkin’i Diallo, Beaubois’ı Ouattara ile savunarak başladı. Anadolu Efes maçın ilk 4 dakikasında 5 hücum ribaundu verince Monaco ikinci şanslarla maça çok iyi başladı. Boş dış atışları yüzdeli atarak televizyon molasına 13-9 önde girdi Fransa temsilcisi.

Anadolu Efes ise savunmada temastan kaçmaya devam edince ev sahibi takım kolay basketler bulmaya devam etti. Maç o kadar Monaco’nun istediği gibi ilerledi ki Mike James kendi skorunu zorlamak yerine oynatmayı tercih etti ve maç sonuna diri kalma şansı elde etti. İlk çeyrek 25-19 Monaco üstünlüğüyle geçildi. Takımımız adına ayakta kalan tek isim Rodrigue Beaubois’ydı. İlk çeyrek adına en dikkat edici istatistik ribaundlarda 15-8 Monaco üstünlüğüydü.

Maçın başında olduğu gibi ikinci periyoda da savunmada dirençsiz başladık. Alıştığımız organize Anadolu Efes hücumları yerine birebir zorlamalar Monaco’nun işini daha da kolaylaştırdı ve 7-0’lık bir seri gelince Ergin Ataman erken bir mola almak zorunda kaldı. Bu dakikalarda farkı getiren Monaco’nun bulduğu kolay smaçlar ve verdiğimiz boş üçlükler oldu. Koç Ergin Ataman takımını şoktan uyandırmak için Doğuş, Anderson ve Petrusev’i aynı anda oyuna attı ama değişen bir şey olmadı. Maçın ilk 14 dakikasında sadece 2 faul yapmış olmamız da çoğu şeyi açıklıyordu aslında.

Takım biraz kıpırdanmaya başlayıp fark tek hanelere inse de kolay top kayıpları, verilen kolay sayılar farkın kapanmasına engel oldu. İlk yarı 49-38 Monaco lehine tamamlandı. Takımın en önemli iki yıldızından biri olan Larkin 0/4 ile -5 verimlilikte kaldı. Oyuna giren 3 pivotumuz (Pleiss, Dunston ve Petrusev) ilk devrede hiç savunma ribaundu alamadılar. Tüm bunların üstüne sahada çaba gerektiren tüm istatistiklerde (Top çalma, blok, hücum ribaundu) Monaco’nun önde olması maçı ne kadar istediklerini gösteriyordu.

İkinci yarıya alıştığımız Anadolu Efes hücumlarıyla (asistler üzerinden sayı bularak) başlayınca Mike James sazı eline aldı ve neden bu ligin süperstarlarından biri olduğunu gösterdi. Çok kısa sürede bulduğu 10 sayı ile farkın kapanmasına engel oldu. Bu dakikalarda Ergin Ataman, Mike James savunması için Doğuş’u oyuna aldı. Doğuş takıma enerji getirse de elden verilen toplar maçın seyrinin değişmesine engel olmaya devam etti. Periyodun bitmesine 2 dakika kala skor 71-54’e geldi. Tabir çok hoş olmasa da bu dakikalarda Monaco’lu oyuncular ellini kolunu sallayarak potaya gidip sayılar buldular. Takımımız tamamen dağıldı ve son periyoda 75-56’lık skorla gidildi.

Maçın son çeyreğine de aynı oyun mantalitesiyle başlayınca değişen pek bir şey olmadı. Micic savunma yapmamakta ısrar edince takım tamamen bireysel çabalarla dönmeye çalıştı. Hakemler de skorun verdiği rahatlıkla kolay düdük çalmaya başladılar. Fark giderek açıldı ve son beş dakikaya 92-68 ile girildi. Büyük umutlarla gelinen akşamda ikili averajı kaybetme sınırına gelindi. Micic’in bire bir zorlamalarıyla fark bir ara 16’ya geriledi. Tamamen maçın hücum tarafına odaklanan Micic savunmada hedeflenen oyuncu olmaya devam etti.

Skor 99-80 iken Elijah Bryant, Mike James’in tuzağına düştü. Klasik bir Mike James senaryosu gerçekleşti ve James, 3 serbest atış için çizgiye gelmeyi başardı. Maçın son 7 saniyesi için Ergin Ataman mola aldı. Son top Micic’in potaya penetresi üzerine çizilmesine rağmen Micic son topu zorlama üçlükle kullanınca skor değişmedi ve Anadolu Efes maçı 102-80 kaybetti. Maçın en iyileri ise hiç şüphesiz kariyer gecesini oynayan Alpha Diallo ve Mike James’ti.

Bu maç özelinde istatistikler çok anlamlı bir sonuç vermeyebilir. Anadolu Efes’in istatistik kağıdı maçı kazanabilecek bir görüntü vermesine rağmen gerçek şu ki Monaco, Anadolu Efes’i dağıttı. Maçı izlemeyen, sadece istatistiklere bakan birisi Vasilije Micic’in iyi bir maç çıkardığını düşünebilir. İstatistiklerin aksine Micic’in götürüleri getirilerinin çok üstündeydi bu maçın özelinde. Tamamen kendi skoruna odaklanan, sorunları takım oyunu yerine bireysel çabalarla çözmeye çalışan Vasa, diğer takım arkadaşları gibi gecenin kötülerindendi.

Anadolu Efes bir kez daha Krunoslav Simon’un yokluğunda organizasyon sıkıntısı çekti. Son yıllarda alıştığımız Anadolu Efes hücumlarını izleyemedik. Monaco’nun kısalarımız üzerinde topa agresif baskısı çok iyi sonuç verdi. Bir türlü organize olamadık. Shane Larkin 0/5 ile 0 sayı, 0 ribaund, 3 asist, 3 top kaybı yaparak -6 verimlilik ile maçı tamamladı. Milli maçların da etkisiyle çok yoğun bir fikstürde maçlara çıkması (4 günde 3 maç yaptığı zaman dilimi oldu), sakatlık dönüşünün de etkisiyle bir şeyleri yapmakta zorlandığı çok belli. Ayakları beyninden geçenleri yapamıyormuş gibi hissettiriyor. Burada stuff devreye girmeli ve gerekirse bir süre dinlendirilmeli. Bu hali takıma daha büyük zararlar veriyor.

Koç Ergin Ataman, maç boyunca alışılagelmişin dışında maç içi farklı kadroları denedi. Şimdiye kadar hiç kullanmadığı beşleri sahaya sürdü ama tüm bunlar sonucu değiştirmeye yetmedi. Anadolu Efes için en büyük problem ise bu maçın ötesinde bir çok oyuncunun yüzlerindeki ifade ve maç içi umursamazlıkları. Maçın sonlarında Ergin Ataman’ın molalarındaki yüz ifadelerini inceleyince her şey daha net anlaşılacaktır. Birbirleriyle oynamaktan büyük zevk alan son üç yıldır Avrupa’nın en iyi takımının oyuncuları bitse de gitsek havasında. Anadolu Efes’te büyük problemler olduğu aşikar. Bunu çözecek olan ise teknik kadro. Daha önce de benzer problemler yaşandı ve Ergin hocanın hastalığında Yakup hocanın birkaç maça çıkması ile bir şeyler düzelmişti. Ama bu takım play-off ve ötesini istiyorsa bu umursamazlığı tekrar çözmeli ve önündeki çok önemli 6 maça odaklanmalı.

Exit mobile version