Micic:”Orhun Ene’nin Kariyerimdeki Yeri Çok Önemli.”

Soru: Geçmişte Orhun Ene ve Sarunas Jasikevicius gibi hem oyunculuk kariyerinde çok iyi olan hem de koçluk kariyerlerinde oyuncu yetiştirme konusunda oldukça başarılı koçlarla çalıştınız. İki koç hakkında neler söylersiniz ve iki koçun farklılıklarını söyleyebilir misiniz?

Cevap: Gerçekten benim kariyerime destek olmuş iki koçtan bahsediyorsunuz. Özellikle Tofaş’a geldiğim dönemden başlamak isterim. Tofaş’a geldiğimde özgüveni düşük, tecrübesi az olan bir oyuncuydum. Benim kariyerim açısından çok önemli bir dönem oldu Tofaş. Sadece basketbol açısından değil basketbol dışında da çok önemli bir dönem geçirdim Tofaş’ta. Orhun Ene’nin tutumu bambaşkaydı. Şunu itiraf etmeliyim ki Tofaş’a gelmeden önce Orhun Ene’nin Türk basketbol tarihi açısından bu kadar önemli biri olduğunu bilmiyordum. Ama kendisini tanıdıkça onun özgüveninin oldukça yüksek, son derece soğukkanlı davranışları ve zayıflıklarını da belli etmeyen bir yapısı olduğunu gördüm. Açıkçası bana da bir oyuncu olarak müthiş özgürlük tanıdı ki bunu hak ettiğimi düşünüyorum zaten. Sonrasında da beni çok küçük yaştan beri takip ettiğini ve birlikte çalışmaktan son derece mutlu olduğunu söyledi. Oyuncuya katkısı sadece saha içinde değil saha dışında da oluyor. Sadece iyi bir oyuncu olmanızı değil aynı zamanda iyi bir insan olmanızı da sağlıyor. Şu anektadotu paylaşmak istiyorum sizlerle. Biraz komik ve benim üzerimdeki etkisini anlatmak açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Antremandan önce bazı şut drilleri yapıyorduk. Eğer o şut drilleri sırasında başa baş giden bir mücadele varsa o da katılıyordu. O da üçlük atıyordu ve katıldığı takıma kazandırıyordu. Sonrasında da bana dönüp:

“Bak işte ben böyleydim, hiç 3 sayı yarışmalarına katılmadım ama ne zaman maç sonunda takım sıkışsa veya maçı kazandıran basketi bulmak gerekse hep ben atıyordum. İşte ben de senin böyle olmanı istiyorum” diyordu.

Bunu Tofaş’ta da uyguladı aslında. En kritik anlarda genç olmama rağmen topu benle buluşturdu. Maçı kazandıran son topu benle buluşturuyordu.

İkisi arasındaki farka ilişkin şunu söylemek istiyorum. İkisininde de benim kariyerimde ve gelişimimde oldukça emekleri var. Orhun Ene benim kendime olan güvenimi geliştirmem açısından önemi oldu. Saras, bana kısa bir sürede çok daha uzun yıllar boyunca kazanılacak tecrübeyi aşıladı. 1 senelik Zalgiris macereamda belki de 5 yıllık sürede edinilecek basketbol tecrübesini elde ettim sahada. Bu da elbette Euroleague’de en üst düzey de basketbol oynayabilmemi sağladı. Beni saha da bir lider olabilmem için cesaretlendirdi.  Bazı zamanlarda sahada en çok skor atan oyuncu olmam gerekmediğini ama her zaman bir lider gibi davranmam gerektiğini aşıladı. Bu iki kombinasyon kariyerim açısından oldukça önemliydi. Şimdi de Anadolu Efes’te bu seviyede basketbol oynayabilmemi sağladılar.

Soru: Ülkenizin takımı Mega Basket hakkında neler söylersiniz? Altyapıdan oyuncu yetiştirme konusunda oldukça başarılı bir takım.

Cevap: Mega Basket’e ben 2010 yılında başladım. Sizinde bahsettiğiniz gibi genç oyuncu yetiştirme döneminin başıydı. Genç oyuncuları alıp onların gelişimini sağlıyorlardı. Maç sonuçlarından ziyade genç oyuncuların gelişimini önemseyen bir kulüptü.  Bunda da ilk örneğin ben olduğumu söyleyebilirim. Benden sonra da işler yolunda gitti ve oyuncu yetiştirmeye devam ettiler. Ben 16 yaşımdayıdm Mega Basket’e geldiğimde. Aslında bakarsanız çok genç bir yaş. Ben o zamanlar her ne kadar kendimi hazır hissetsem de şimdi dönüp baktığımda o yaştaki bir oyuncu için ciddi bir sorumluluk. Bana şöyle bir faydası oldu. 16 yaşımda orda oyun kurucu olarak oynamaya başladığımdan beri 10 sene geçti ve ben bu süreçte üst seviye basketbol takımlarında oynadım. Bu açıdan Mega Basket benim gelişimim için önemli bir yerdi. Ayrıca sadece Sırp basketbolcuların değil Avrupa’dan basketbol oyuncularını geliştiren bir kulüp.

NBA\'de Günün Sonuçları ve Maç Programı
NBA maç sonuçları ve TV programı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz