Dün gece 21 sayıyla maçın en skorer oyuncusu olan Vasilije Micic ile Barcelona maçından önce röportaj yapmıştık. Dün Larkin röportajını (Larkin: O Anı Asla Unutmayacağım) yayınlamıştık, bugün de Micic ile yaptığımız özel röportajı yayınlıyoruz.
- Sezon başında birçok insan Anadolu Efes’in Final Four’a kalmasının zor olduğundan bahsediyordu. Fakat şu an Final Four’dan 1 raund uzaktasınız ve ev sahibi avantajınız var. Nasıl oldu da sezon içinde takım olarak bu kadar hızlı gelişim gösterdiniz?
Evet sezon başında böyle söylüyorlardı fakat ben hep eğer birlikteliği sağlarsak başarılı olacağımızı söylüyordum. Antrenmanlarda birliği sağladık ve çok çalıştık. İkinci olarak, yakın giden maçları kazandık. Doğuş’un üçlüğüyle kazandığımız Khimki maçı bizim için çok önemliydi. Bizi birbirimize daha yakınlaştırdı ve daha fazla inanmamızı sağladı. Şu an bulunduğumuz pozisyon da insanlara potansiyelimizin ne olduğunu fark ettirdi.
- Takımda play-off turunu geçip Final Four tecrübesi yaşayan sadece Dunston ve sen varsın. Sence takımın bu konuda tecrübeli olmaması bir avantaj mı yoksa dezavantaj mı?
Tecrübe en önemli şeylerden birisi. Ben geçen sene Zalgiris’te oynarken bunu daha çok anladım. Playofflarda en önemli şey kendi performansından fedakarlık yapmaya hazır olman. Herkes kahraman olmak ya da maçın içindeki ana oyuncu olmak ister fakat böyle durumlarda 2 sayı ya da 2 ribaund alıp takımının kazanmasını sağlaman çok daha önemli. İkinci olarak, Barcelona’ya nazaran çok fazla tecrübeye sahip olmayabiliriz ancak ortaya bir karakter koyuyoruz ve maçlara kazanma mentalitesiyle çıkıyoruz. Bence hazırız.
- Bu sezon Euroleague’de skorerler listesinde 13. sıradasın. En çok asist yapan da 3. oyuncusun. Geçtiğimiz sezona baktığımızda kendini hem skor hem de asist yönünden geliştirdiğini görüyoruz. Bu gelişimi nasıl sağladın ve en çok geliştirmeyi istediğin yönün nedir?
Kendimi geliştirmemin sebebi basit. Çok çalışmak. 7 yaşından beri bu oyunu oynuyorum ve hep çok çalıştım. Kariyerimde inişli çıkışlı dönemlerim oldu ama bu benim kontrol edemediğim bazı sebeplerden dolayıydı. Bu gelişimim beni çok şaşırtmadı çünkü kendi potansiyelimi ve neler yapabildiğimi biliyorum. En çok geliştirmek istediğim yönlerim ise fiziksel olarak daha çok güçlenmek ve ribaund konusunda daha iyi olmak.
- 2 sezon önce Tofaş forması giydin ve şu an Efes’tesin. Bu geçen iki yılı karşılaştırdığımızda Türkiye Ligi’ni nasıl buluyorsun?
Türkiye Ligi zorlu bir lig. 3 tane Eurolegue takımı var. Darüşşafaka dışında Galatasaray da Eurocup şampiyonu olup Eurolegue’de bulunmuştu. Ligdeki her maç birbirinden zor ve benim hoşuma gidiyor. Tofaş’ta geçirdiğim 2 yıl benim için çok önemliydi. Hem kendimi kanıtladım hem de özgüvenimi yeniden sağladım. Bu sene onların da playoff potasında olması çok güzel. Geçtiğimiz yıllarla karşılaştırdığımızda bu yıl, Türk basketbolcuların da kendini gösterebildiği bir sezon oldu. Yabancı oyuncu kuralından dolayı daha fazla süre aldılar.
- Bu sezon Eurolegue’deki 30 maçın 30’unda oynadın ve en çok süre alan oyunculardan biri oldu. Euroleague’in yeni formatını nasıl buluyorsun? Önümüzdeki sene 2 takım daha eklenecek ve 4 maç daha fazla oynanacaksınız. Bunun hakkında neler düşünüyorsun?
Geçen sezon Zalgiris’te oynarken de hem ligde hem de Euroleague’de forma giyiyordum. Fakat lig Türkiye Ligi kadar zorlu değildi. Türkiye’de eğer rakibinize karşı %100’ünüzü vermezseniz sizi yeniyorlar. Gerçekten yorucu. Sağlıklı kalmamız için kendimizi dinlendirmemiz, yenilenmemiz gerekiyor. Yeni 2 takım eklenmesi işleri daha da zorlaştıracak. Evimizde 2 maç deplasmanda 2 maç daha fazla yapacağız. Yorucu olacak.
- Fenerbahçe ile aranızda güzel bir rekabet var. Umarım Final Four’da da karşılaşırsınız. Sence Fenerbahçe’yi tek maçta elemek mi daha zor yoksa 5 veya 7 maçlık bir seride mi?
Geçen yıl Final Four’da Fenerbahçe ile karşılaştım. Bence tek maçta yenmek bir seride yenmeye göre daha kolay. Fenerbahçe 5 yıldır birbirleri ile beraber oynayan oyunculardan kurulu ve birbirleri hakkında her şeyi biliyorlar. Tek maçta gününde olmadıklarında yenebilme ihtimali çok daha fazla. Yüksek kalitede oyunculara sahipler ve eğer seri oynanırsa çok daha iyi hazırlanıp kazanma şansları daha yüksek.
Final Four’da kaderiniz tek bir maça bağlı. Geçtiğimiz sezon Zalgiris’te oynarken Fenerbahçe’ye karşı şansımız yüksekti fakat Bobby Dixon çıkıp 10 dakikada tüm maçı değiştirdi.
- Bu sezon Euroleague’de senin için ve takım için en önemli maç hangisiydi.
Tek bir tanesini seçemem. Her maç kendi içerisinde büyük önemlere sahip. İlk soruda da söylediğim gibi. Bizim gibi yeni oyuncularla kurulan takımlarda alınan galibiyetler form tutmamız ve kendi güvenimiz için çok önemli. İlla bir maçı seçmem gerekiyorsa Zalgiris maçını seçerim. Çünkü çok iyi oynamıştık ve o maçtan sonra da galibiyetler almaya devam etmiştik.
- Röportajdan önce NF Instagram sayfamızda seninle röportaj yapacağımızı duyurduk ve sorularını rica ettik. Çok fazla soru geldi ama içinden birini seçtik. Senin Eurolegue’deki en iyi ilk 5’inde kimler var?
1. Nick Calathes
2. Cory Higgins
3. Will Clyburn
4. Adrien Moerman
5. Jan Vesely
- Son olarak Anadolu Efes Taraftarları’na bir mesajın var mı?
Her maça gelip bizi son topa kadar desteklediler. Yakın giden maçlarda da onların destekleri ile ortaya karakter koyduk. Onlara çok teşekkür ederim. Umarım bu maçta da tribünleri doldururlar ve bize destek olurlar.