Geçtiğimiz ay Michael Jordan’ın belgeseli ‘The Last Dance’ izleyicilere sunulmuştu. Bu sayede basketbolseverler de Jordan ile ilgili daha çok bilgiye sahip oldu. CBS Sports’dan Sam Quinn de Michael Jordan’ın en iyi takım arkadaşlarını bizlerle paylamış. Yalnız listeyi hazırlarken Jordan ile uyumlarına göre değil, yeteneklerini baz almış.
1. Scottie Pippen: İlk sıra için kimsenin aklına Pippen’dan başkası gelmemiştir. Pippen, NBA tarihinin gördüğü en iyi perimetre savunmacılarından biriydi. Hatta bir sezonda takımın sayı, ribaund, asist, top çalma ve blok alanlarında zirvesindeydi. Jordan kadar takımın önemli parçasaydı ve o olmasaydı Jordan asla 6 şampiyonluk kazanamazdı. Pippen eğer başka bir takımda oynasaydı büyük ihtimalle şuan NBA’in en iyi 10-15 oyuncusundan biri olarak bahsediyor olurduk.
2. Dennis Rodman: Rodman Chicago’ya geldiğinde kariyerinin zirvesinde değildi. O zamana kadar ribaund sayılarını artırmak için tembel savunma yapardı. Fakat 30’ların ortasında 1995-96 Bulls takımı ile beraber NBA’in en iyi savunma beşine seçildi. Üstelik 3. Kez en çok ribaund alan oyuncu olmuştu ve Bulls’un eksik bölgesine ilaç gibi gelmişti.
3. Rip Hamilton: Jordan’ın Washington Wizards’a gitmesinin ne kadar doğru olması soru işaretiydi fakat Rip Hamilton’ın takas olması en kötüysüydü. 2001-02 sezonunda Rip Hamilton, Jordan ile beraber 20 sayı ortalamayla oynuyordu ama ertesi sezon Hamilton, Stackhouse ile takaslanıp Detroit’in yolunu tutmuştu. Kendisi 3 kez All-Star olan, iki yönlü bir oyun kurucuya dönüşmüştü ve şampiyon takımın önemli parçalarından biriydi. Uyumları ideal olmasa da bu listede kariyeri en iyi oyunculardan biriydi ve Jordan, Hamilton’a karşı daha uzlaşmacı yaklaşabilirdi. Jordan’ın kaybı Detroit’in kazancıydı.
4. Toni Kukoc: Toni Kukoc, 4 numara fiziğiyle gerçek oyun kurucuların öncüsüydü. Şut atabilmesi, pas verebilmesi ve elit düzeyde cut edebilmesiyle üçgen hücumların merkezi konumundaydı. Jordan emekli olduktan sonra 19-7-5 bandında istatistiklerini yakalamıştı. Eğer modern basketbolun oynandığı zamanlarda forma giyseydi büyük ihtimalle All-Star olurdu. 1993’den 1998’e kadar Jordan’a destekleyici parça olarak, kısa oyunculara karşı post-up oynayarak ve alan açabildiği için Jordan’ın aynı zamanda kâbusu olmuştu. Şampiyon yılların en takdir edilmeyen oyuncusuydu Kukoc. Jerry Krause’un Kukoc’u çok beğenmesinden dolayı Jordan ve Pippen kendisini bir türlü sevemedi ve hakkettiği değeri vermediler.
5. Charles Oakley: Oakley, Horace Grant kadar yetenekli değildi fakat fiziksel üstünlüğü ile onun önüne geçiyor. Oakley, NBA’in en iyi ribaundcularından biri olmasının yanında pota altında iyi bitirici ve iyi savunmacıdır. Maç içerisinde biri Jordan’a faul yaparsa Oakley’nin gazabına uğruyordu. Ama Oakley 1989-90 yıllarında Jordan’ı fiziksel olarak yıpratan Detroit’e karşı oynayamadı çünkü New York’a takaslanmıştı. Bulls ise Dennis Rodman’ı alana kadar bu kadar iyi bir savunmacı alamadı.
6. Horace Grant: Grant, 90’larda bir 4 numaradan istediğiniz her şeyi yapabiliyordu. Ribaund alıp üst seviyede savunma yapabiliyordu. Fiziğiyle takımının ezilmemesini sağlıyordu. Boyuna göre en iyi orta mesafe atan oyuncularından biriydi. Aslında uzun olarak Hughes’in eşdeğeriydi, her şeyi yapabiliyordu fakat elit seviyede değil.
7. Jerry Stackhouse: Jordan oynadığı 16 sezonun 15’inde takımın en skorer oyuncusu olmuştur. Stackhouse 2002-03 sezonuyla onu geçen tek isimdir. Uyumları her ne kadar iyi olmasa da Jordan’ın takım arkadaşları içerisinde en yetenekli oyuncuların başında geliyor. Eğer iyi bir savunmacı olsaydı bu listede ilk beşe girebilirdi.
8. Larry Hughes: Hughes, Jordan ile hücumun yükünü alması için kurban edilmişti. Hughes bir zamanlar Jordan’ın Pippen ile yakaladığı uyumu yakalamıştı ( çok daha düşük bir seviye de olsada). Hughes, harika bir defans oyuncusu olsa da 2002-03 sezonunda 12.5-4.7-3.7 ortalamalarını tutturdu.
9. Orlando Woolridge: Woolridge, Jordan etkisinden dolayı unutulan bir oyuncu. 1981 senesinde 6. Sıradan seçilmişti ve Jordan gelmeden önceki sezon maç başına 19.3 sayı ortalaması ile oynamıştı. Kendisi potansiyelli bir yetenekten yavaş yavaş düşüşe geçti. Woolridge Jordan ile birlikte sadece 2 sezon forma giydi. Fakat Jordan’ın draft edildiği sezon 22.9 ortalama sayı ile oynayarak Jordan’a Pippen’dan bile daha çok yaklaşmıştı.
10. Steve Kerr: Steve Kerr’i adil bir biçimde değerlendirmek neredeyse imkansız çünkü şut yüzdeleri akıl almayacak derecede iyiydi. Chicago’da oynarken ortalama %48 ile üçlük atıyordu. Ancak oyununu sadece bu alanda var edebilmişti ve NBA’de 1994-1997 arası üç sayı çizgisini kısaltmasıyla Steve Kerr’ün değeri daha da arttı. Eğer bu kalıcı bir değişiklik olsaydı Kerr, şutörler listesinde daha da yükselecekti.