Cazın şehri New Orleans, bu sezonun en çok gündem olan takımlarından biri desek sanırım yalan şöylemiş olmayız. Bunun sebebi başarıları değil, en iyi oyuncuları Anthony Davis’in artık takımdan ayrılmak istemesi ile alakalıydı tabii. Artık diyorum çünkü bu konunun şu ana kadar bile gündeme gelmeyişi bence büyük sürprizdi. Kendisi o dönem bir iddiası olmayan New Orleans tarafından draft edildiğinden beri yapılan hamleler, biçilen hedefler Davis’i hiç mi hiç tatmin edecek seviyelerde değildi. Ve bunun gibi şeylerin sonucunda, bu süreçte Davis döneminde GM olarak görevini sürdüren Dell Demps’in görevine son verilmesi kararı verildi.
2012 Draft’ında aldıkları elmasın etrafına yeterli bir nüve kuramadılar. Geçen sezonki takımları özellikle Cousins sakatlığından önce hatta sonra da hiç fena değildi. Lakin derinliğinin aynı seviyede olduğunu söylemek zor. Buna rağmen iyi bir hücum takımı olan Portland’ı savunmaları önderliğinde 4-0 ile süpürdüler. Ancak Batı’nın devi, son şampiyon GSW ile eşleşince hayat onlar için çok zor bir hal aldı ve elenmek kaçınılmaz oldu. BU 6 yıldaki Top noktaları olan geçen senenin üstüne, Cousins’ın GSW’a şok imzası ve Rondo’nun LAL camiasına gitmesiyle kan kaybettiler. Bekleneni verememiş bir oyuncu olan Payton imzasının yanına, ısrarla eklemeye devam ettikleri uzun oyuncu profiline Julius Randle’ı kadrosuna kattılar. Evet Randle hiç fena oynamadı. Çok çok iyi oynadığı maçlar da oldu. Ancak gerek şu anki rotasyonları, gerek Cousins – Davis dönemi, mühendislik açısından çok defolu bir takım kurma şekliydi. Efektifliği sağlayacak kısaların olmadan maalesef ki iddialı olman çok çok zor bir durum. Mirotic her açıdan, her takım için harika hamle olacağı için onu bu çemberin dışında tutmamız gerekiyor kanımca. Keza Holiday de öyle. Demps, zaman zaman iyi oyuncular getirdi evet, kağıt üzerinde iş yapabilecek bir takım ortaya çıkardı evet ancak, NBA’in video oyunlarından birinde değiliz ve takım kimyası çok önemli bir faktör. Sürekli denenmiş ve oturtulamamış yanlış mühendislik ürününe, bir de yetersiz yan parça eklemeleri yapıp, derinliği de sınırlandırdığınızda, yapabilecek çok şey kalmıyor elinizde.
Dell Demps’in asıl kovulmasını sağlayan süreç bunlardan ibaret. Burada Davis’i rahat ettirememek, ona istediklerini verememesi sonucunda, Davis’in takasını istemesi de, tabiri caiz ise 1. Dünya Savaşı’ndaki İmparator Ferdinand’ın vurulması. Yani bu, kovulmasını tescilleyecek son sebep, bardağı taşıran son damla olarak kaldı. Nihayetinde beklenen olmadı ve takas gerçekleşmedi. Lakers’ın nicelik olarak büyük tekliflerini yeterli bulmadığını söyleyen Pelicans cephesi bana kalırsa daha doğru hamleyi yaptı ve yazı bekledi. Daha doğru diyorum çünkü bu dedikoduların çıkmasından ve büyümesinden itibaren, faydalı olacağı yüzde yüz kesin bir senaryo yoktu Pelicans açısından. Yazın piyasaya elindeki genç nüvesi Lakers’takinden daha iyi olan ve haliyle daha iyi şeyler verebilecek bir Celtics girecek. Kyrie takasından gelen transfer yasağı kalkacak ve kartlar yeniden dağıtılacak.
Aslında bu durumdan bütün taraflar zararlı çıktı diyebiliriz. Lakers’ın pazarlıkta çok kötü olduğunu görmekle kalmadık, takım içi kimya yerle bir oldu. Bazı oyuncular takıma küstü, kendilerini her an gidebilecek bir psikolojiye hazırladılar. Panik butonu olarak gördükleri bu Davis hamlesi olmadı ve Lakers, gerek mental açıdan gerek ise insanların bakış açısından zor duruma düştüler ve bu fazlasıyla belli oldu. Davis’e gelirsek, kendisinin de mutsuz olarak geçireceği bir 4 ayı olmasının dışında o da mental olarak çöküşe geçti. Kendisi hakkında yazılan çizilen şeylerden, hakkında geçen konuşmalardan biraz canı sıkılmışa benziyor. Pelicans da bunun paralelinde olarak belki de Lakers’ın verdiğinden daha az şeye tabii olmak zorunda kalacak. Sonuçta Magic Johnson kendi tabiriyle küstü bir kere. Ancak Danny Ainge ile yaz için konuşulduğu ve bazı şeylerin şu andan belli olduğu söyleniyor ki bunlar salt dedikodu da olabilir. Yazın bu konu çok daha büyük bir netlik kazanacak. Bakalım piyasaya Knicks de açılan Cap’i ile dahil olacak mı?
Davis’in şu an bir sakatlığı bulunuyor bilindiği üzere. Bu sebepten şu sıralar oynatılmıyor. Ha oynamak istemediği için de oynamayacağı bir süre söz konusuydu. Üstelik NBA’in yüzlerinden biri olduğu için oynamaması bize de zarar verir diye düşünen Adam Silver, Pelicans’a şaka gibi bir 100 bin dolar ceza kesti ve oynatılmasını ısrarla istedi.Yani özetlememiz gerekirse bu Meksika Çıkmazı’nda; alamayan mutsuz, veremeyen mutsuz ama umutlu, ana kişimizin de bir o kadar kafası karışık şekilde, kendimizi bu konuda yaza ışınlamayı ümit ederek, merak ile yazı ve bu takas hamlelerini bekliyoruz.