Oluşturduğu mükemmel kadroya geçtiğimiz sezonun başında Kevin Durant’ı ekleyip rahat bir şekilde mutlu sona ulaşan Golden State Warriors’ın yeni sezon öncesi yeni bir hedefi vardı: Süper takımı korumak! Golden State Warriors’ın yaz dönemi transfer hamlelerini ve şuana kadar olan performansını sizler için değerlendirdik.
Sezonu mutlu sonla bitiren Warriors’ta başta takımın önemli parçaları Stephen Curry, Kevin Durant ve Andre Igoudala olmak üzere birçok ismin kontratları bitiyordu. Bu oyuncuların tercihleri bütün NBA’in kaderini değiştirecek derecede önemliydi. İlk hamle Kevin Durant’ten geldi. KD şampiyonluktan memnun olacak ki takımı için maaşında indirime gitti. Opsiyonunu kullanmadı ve daha düşük bir kontrat imzaladı. Ardından sıra son yılların yükselen ismi “şef” Curry’deydi. Steph 5 yıl için 201 milyon dolar gibi astronomik bir ücretle yeni kontratını imzaladı. KD ve Steph’in yanı sıra Igoudala, Livingston, Zaza Pachulia ve David West’te takımıyla sözleşme uzattı. Böylece iç transferde kan kaybetmeyen Warriors dış transferde de boş durmadı. Nick Young ve Omri Casspi ile birer yıllık sözleşme imzaladı. Jordan Bell’de drafttan kadroya katıldı. Böylece kadro tamamlanmış oldu.
Golden State Warriors’ın alışılmışın dışında bir sistemi olduğunu söyleyebiliriz. Çok yüsek tempoyla oynuyorlar, hücuma hızlı çıkıp erken bitiriyorlar ve herkesin bildiği üzere çok dış şut isabeti buluyorlar. Curry ile Klay’in yanına eklenen ve çabuk uyum sağlayan Kevin Durant ile hücumları bambaşka seviyede. Big 3’nin yanında görünmez kahramanlardan da bahsetmek gerekir. Andre Igoudala ve tabi ki Draymond Green. Iggy tam olarak görev adamı rolünde. Takım için her şeyi yapıyor ve her alanda üst düzey performans sergiliyor.. Skora katkı sağlıyor, savunma yönünde sertlik katıyor. Hatta yaklaşık 3 sene önce kazandıkları şampiyonlukta finallerin MVP’si seçilmişti. Sırada ise Draymond Green var. Az önce Warriors’ın farklı bir oyun yapısı olduğundan bahsetmiştim. Bu farklılıklardan biri de maçın önemli bir bölümünü pivotsuz oynamaları. Bu noktada devreye Draymond Green giriyor. Takımın savunma yükünün büyük bölümünü Green çekiyor. Rakiplerle uğraşıyor, oyunu sertleştiriyor. Rakibinizde olduğunda çok antipatik geldiğini kabul ediyorum ama tarafsız bir gözle performansını göz önüne aldığımızda yaptığı iş azımsanamayacak kadar büyük Draymond’ın. Sezonun ilk maçında bu söylediğimi doğrular nitelikte bir senaryo gerçekleşti. Son şampiyon yeni sezona, kadrosunu Chris Paul ile güçlendiren Houston Rockets’ı ağırlayarak başladı. Maçın büyük bölümünü önde götüren Warriors Draymond Green sakatlandıktan sonra özellikle savunmada düşüş göstererek rakibine 122-121 mağlup oldu.
Devamında deplasmanda Pelicans’ı geçen Golden State daha sonra yine deplasmanda belalısı Memphis’e mağlup oldu. Bu maçta Curry ve Durant oyundan atıldı. Sezona iyi bir giriş yapamayan Warriors bu maçtan sonra bildiğimiz haline dönmeye başladı. Geride kalan 10 maçta 9 galibiyet aldılar. Üstelik son 6 maçlarını rakiplerine en az 17 fark atarak kazandılar! Geriye kalan 13 maçta 10 galibiyet ile Batı konferansında 2. sırada bulunuyorlar. Stephen Curry ve Kevin Durant 25.2, Klay Thompson 21.1 sayı ortalamaları ile harika bir form grafiği yakalamış durumdalar. Takım halinde ise maç başına 120.3 sayı ile ligde lider konumdalar. Takım olarak maç başına yaptıkları asist ortalaması ise korkunç bir seviyede! Maç başına tam 31.0 asist ile bu alanda da ligin lideri Golden State Warriors.
Geçen seneki haline yakın bir performansa ulaşan Warriors rakiplerine mesaj verir nitelikte. Bu sene ise işleri çok daha zor! Batı konferansında Chris Paul’u kadrosuna katıp güçlenen Rockets, yeni big 3’si ile Thunder ve Popovich’in öğrencileri Spurs onları yolundan etmek için elinden gelen her şeyi yapacaklar. Doğu’da ise Kral’ın takımı Cavs, Kyrie’li Celtics ve son yılların yükselen takımı Wizards son şampiyonu tahtından etmek için hazır kıta bekliyor olacaklar. Kimin şampiyon olacağını bilemiyoruz ama bu yarışın en çok biz basketbolseverlere yarayacağı kesin! İyi olan kazansın beyler!