‘’Roma’da ikinci olacağıma, küçük bir kasabada birinci olmayı tercih ederim’’
Jül Sezar
Dünya tarihinin ilk büyük lideri kabul edilen Jül Sezar’ın da söylediği gibi, bazı insanlar bir yerde alt konumda bulunmak yerine; fonksiyonu düşük başka bir bölgede zirvede olmayı ister. Asırlar sonra; Roma’dan kilometrelerce uzak bir yerde, Holywood’un gözbebeğinde, GOAT tartışmalarında adı bazı kesimler tarafından ilk sıralara yazılan LeBron James, yaz aylarında verdiği kararla Doğu Konferansının kısmen rekabetsiz ortamından çıkmış ve Batı Konferansının karmaşasına direkt dalmıştı. Aslında kariyeri ‘karar’ aşamaları ile oldukça bağlantılı; ancak bu sefer yaptığı tercih, Michael Jordan’ı geçme yolunda kendisine zarar vermişe benziyor.
2003 NBA Draftı’nda Cavs tarafından seçilen LeBron James, 7 yıllık maceranın ardından Temmuz gecesi yaptığı açıklamayla herkesi şok etmişti; Kral, verdiği kararla birlikte daha mücadeleci olan Miami Heat’e gideceğini açıklamıştı. Dört yıllık Florida macerası; elde edilen iki yüzük ve kırılan sayısız rekorlar. 2014-2015 sezonun öncesinde ise Cleveland halkına bir borcu olduğunu söylemiş ve tekrardan Quicken Loans parkelerine çıkmaya karar vermişti, sonuç; Golden State Warriors’ın hükümdarlık yıllarında çıkılan dört final, kazanılan bir yüzük.
Filmi bu yaz başına tekrardan sararsak, kariyerinde son büyük bir hamle yapmak isteyen LeBron, Los Angeles’ın büyülü dünyasına basketbolun en büyük iki pazarından birisi olan Lakers ile girmeye karar vermişti. Lavar Ball’un yanı sıra; elde tutulan ve büyük ümitlerin olduğu gençler, Lance Stephenson, Javale McGee, Rajon Rondo, Michael Beasley gibi sorunlu karakterlerin olduğu takımla sezona başlamıştı. Aslında kariyerine bakıldığında orta seviye veya veteran oyuncularla daha iyi uyum sağlıyordu, buna örnek olarak; geçen sezon Kyrie Irving’in takaslanmasından sonra artan performansı ve Clarkson, Hood, Nance, Thompson gibi isimlerle NBA Finali’ne gitmesi veya 15-16 şampiyonluğunda Matthew Dellavedova, Channing Frye gibi isimlerle önemli dakikaları paylaşması gösterilebilir ya da ilk Cavs macerasında Lance Allred, Zydrunas Ilgauskas, Delonte West ve Drew Gooden gibi oyuncularla konferansında yükselmesi de örnek verilebilir. Tabii Sezar’ın taktiği vardı burada da; konferanstaki takımların kalitesi bu durumu getirmişti..
Miami yıllarına gelecek olursak orada kendi hükümdarlığını tam olarak ortaya koyamadı çünkü Dwayne Wade, Miami’nin öz evladı olmuş ve herhangi bir problemde sonuna kadar destek alacak isim olmayı da garantilemişti. Wade saha içinde sorumluluğu paylaştı, Chris Bosh kendine yeni bir rol edindi ve LeBron sadece oyuna konsantre oldu, böylelikle unutulmaz final serileri ve iki şampiyonluk kariyerine yazıldı. İkinci dönem Cavs macerası ise Tyronn Lue’ya verdiği direktifler ve Kyrie Irving krizleriyle geçildi. Takımını tek başına sırtladığı doğru; ancak bazı maçlarda sahanın her iki yönünde de donuk kalması o zamanlar çok konuşulmasa da 2019 medyasının en büyük kaynağı oldu. Evet şimdi LA Lakers ve LeBron James hakkında konuşmamız lazım..
Şanssızlık mı, İsteksizlik mi?
LA Lakers’ın koçu Luke Walton, NBA tarihinin en sorunlu yıldızlarından olan Bill Walton’ın oğludur; saha içerisinde genel olarak durgun olsa da bazı anlar babasının huylarını sergiler, dediklerini kabul ettirmeye çalışır. Takımın sahibi Jeanie Buss ve diğer Buss aile üyeleri, Magic Johnson ve Rob Pelinka sergiledikleri politika itibariyle hali hazırda dominant karakterler. Lavar Ball’un medya oyunuyla geçen bir yıl yetmezmiş gibi, takıma eklenen sorunlu karakterler aslında Mart ayı için haberciydi. Ama yine de LeBron, LA Lakers’a gitmek ve kariyerini zirveye çıkaracak o son hamleyi yapmak istedi; ancak büyümesi bu kadar beklenmeyen Anthony Davis sorunu LeBron dışındaki 449 oyuncuyu da doğrudan veya dolaylı olarak etkiledi; bütün takımlar takas paketleri hazırladı, Lakers gençleri karalar bağladı, Pelicans yönetimi sosyal medyanın ne kadar güçlü olduğunu gösterdi ve LeBron, kariyerini yükseltmek için geldiği Lakers’ta eleştiri oklarının hedeflerinden birisi oldu. Geçtiğimiz günlerde Kyle Kuzma tarafından savunma yapması için itilen, süre kontrolü sağlamak için topu yarı sahaya kadar dokunmadan taşıyan ve hemen sonrasında şuta giden, birçok maçta 16 yaşındaki bir çocuk gibi savunma hataları yapan veya pick&roll setini yanlış oynayan LeBron James, bunları belki isteksizlikten yaşadı belki de herkeste olan basketbol şansı yanında değildi. Tabii kariyerinin en ağır sakatlığını da yaşadı ancak LeBron’un bize son 16 yılda gösterdikleri tam tersini söylüyor.. Belki de şampiyon olmak veya play off yapmak için Anthony Davis’e gerek yoktur play off modunu ‘gerçekten’ açan bir LJ; Kobe, Wilt, Kareem, Shaq, Mikan ve nice yıldızın geçtiği Staples Center’da yeni bir hikayeye imza atabilir, ama bu sezon hikayenin yazılmayacağı artık netleşti. John Nash, matematik yalan söylemez dese de basketbolun ruhani yorumu matematiğin temel kurallarını bile kırar; bu sefer LeBron’un olmadığı bir play off bizi bekliyor.
Kasabada kalmayıp Roma’da lider olmaya çalıştı ancak ilk senesinde barajı bile geçemedi; belki daha güçlü bir zihin ve altyapı ile hedeflerine ulaşabilir ancak gerçek olan bir şey varsa LeBron James’in imajı saha içinde çok fazla yara aldı, ve dijital çağda imaj her şey demektir. Eğer bir de Dünyanın en fonksiyonel bölgesinde popüler bir sporun yıldızıysanız..
Kuzey Kılıç
