LeBron James’in büyük oyuncu olduğunda hiçbirimizin şüphesinin olmadığını düşünüyorum. GOAT tartışmaları arasında bile yer alırken, kendisine küçük veya kötü oyuncu demek yersiz bir eleştiri olacaktır. Kariyerini çok istikrarlı bir şekilde sürdüren LeBron’un zaman zaman takım yönetmesiyle, koç tercihleriyle, kimlerin kalıp veya kimlerin gideceğini seçmesiyle de gündem olduğunu biliyoruz. Biz bunlara ufak bir dokunuş atacak olsak da temelde Play-offlarını değerlendireceğiz.
Cavs Defteri 1. Kısım
Bir çaylak için en zor olan şeylerden bir tanesi de takımını gelir gelmez play-offlara sokmak olsa gerek. LeBron James bile olsanız iki sene takımınızı play-offlara sokamayabiliyorsunuz. 2004-05 sezonlarında iki kere play-off kaçıran LeBron için artık dönülemez bir noktaya gelinmişti. Hedeflerini koymuş, tam gaz ilerlemek için elinden geleni yapıyordu ki aldığı süreler de bunun bir noktada kanıtıydı. +40 dakika üzerinde oynarak 3. sezon play-offlara sokabilen LeBron için işler iyi gitmedi. 2. tura geldiklerinde takımın yeterli performans gösterememesi üzerine kaybettiler. Yıllar 2007’yi gösterdiğinde ise artık LeBron kafayı bozmuş ve finallere kadar gelmişti. İlk turu süpürerek sonrakileri ise 4-2 geçerek bir şekilde buralara kadar gelen LeBron karşısında Spurs’ün o efsane kadrosunu görünce dona kalmıştı adeta. 3. maça kadar gerekli varlığı saha içine koyamayan LeBron artık Tony Parker ve Tim Duncan karşısında sinmişti. İşleri burada bitirmek istemeyen James, Cavs ile devam ederek bir sonraki sezona daha girdi. Yıllar 2008’i gösterdiğinde play-offlara bir daha katıldı fakat 2. turda bu sefer Garnett’li ve Pierce’li Celtics karşısında bir şeyler deniyordu fakat hiçbiri işe yaramıyordu. Son 3 maçta çıldıran LeBron ardı ardına +30 atmış fakat denediklerinden sonuç alamamıştı. 7 maça kadar gelen karşılaşma da Celtics karşısında daha fazla direnemeyince mağlubiyeti aldılar ve evlerine yine erkenden dönüş sağladılar. Artık canına tak eden LeBron 2009 yılına girdiğimizde bir kere daha play-offları denedi. 2009 yıllarında konferans finaline kadar yükselmeyi başardılar. Dwight Howard’lı, Rashard Lewis’li ve Hidayet’li malum Orlando yıllarında Dwight resmen seriyi parçaladı. LeBron sürekli 40’lı sayılara gelse de bir türlü kazanmak bilemedi ve 6. maçta (son maç) Dwight 40 sayı 14 Rebaund alarak seriyi 4-2 erkenden kapattı.
Son yılına geldiğinde zorlamaktan çekinmedi. Yine ve yine son bir kere daha diyerek sezona başlayan LeBron 2. turda yine Garnett’li Celtics’e karşı gelince isyan bayrağını çekti. İyi maçları olduğu kadar kötü maçları da olan LeBron serideki bir maçta 12 sayı atarak kendi kariyerine damgayı bir kere daha vurdu. Mumun fitili bitmeye başlamıştı ve artık Cavs’te bir şeyler kazanamayacağını anlamıştı ve yolları ayırma vakti gelmişti.
The Decision – Heat Yılları – Kısım 1
Birçok kişi bu kararı çok ciddi bir şekilde yargılamıştı. Ligin en iyisi, geleceği olarak adlandırılan kişi bir anda şampiyon olmayacağını anlayınca takımını değiştirmişti. Bu NBA genelinde bir sansasyon yarattı ve insanlar bunu sezon başlayana kadar kabullenemedi. Sezon başlayınca işlerin biraz daha yumuşaması ile ilerleyen sezonda Heat ile beraber play-offlara girmeyi başardılar. Wade ve Bosh ile birlikte çok iyi iş çıkartan LeBron sanki evini bulmuş gibi gözüküyordu. Daha önce hiç böyle kalibrede oyuncular ile oynamayan LeBron için çok garip bir olaydı. İlk turda 4-1, ikinci turda Garnett’li Celtics’i 4-1 ve konferans finallerinde de Bulls’u 4-1 yenerek aslında yerini sağlamlaştırmıştı. 2007’den sonra ilk defa finallere çıkan LeBron, Wade’in gölgesinde kalmaya başlamış ve sanki batman olan Wade’miş gibiydi. Finallerde nispeten kolay rakip olan ve kimsenin beklemediği bir şekilde buralara kadar gelen Dirk Nowitzki ve Dallas vardı. Dirk’in bu şampiyonluğu hala kitaplarda işlenecek bir şampiyonluktur. LeBron iyice silinmesiyle birlikte takımın en iyi 3. oyuncusu olmuştu. O kadar silinmişti ki 4. maç oynanmaya başladığında LeBron sadece 8 sayı atabilmişti. Sonunda 4-2 Dallas, Heat’i yok ederek kupayı kaldırdı.
İlk Şampiyonluk!
2012’ye geldiğinde NBA Lock-out vermişti yani sezon kısalmış ve LeBron’un aldığı sürelerde azalmaya gidilmiş yani daha dinç bir şekilde play-offlara girmişti. Bulls’ta Rose ve Noah’ın sakatlığı ile en büyük rakibi elenmiş, Orlando’da da Howard sakatlanmıştı. İlk turda Knicks’i 4-1 rahat bir şekilde geçen Heat ekibi sonraki maçta 4-2 Indiana’yı yenerek finale gelmiş ve Garnett’li takım ile hesapları kapatma vaktini açmıştı. LeBron artık takımın en iyi 3. oyuncusu değil, en iyisi olmuştu. Maç başına ortalama 33.6 sayı üreten James, Celtics’e karşı zorlanarak 7. maçta kazandı ve finallere gitmeye hak kazandı. Celtics mücadelesi öyle sert geçmişti ki finaller için ümitler buna nispeten azdı. Oklahoma City Thunder’dan malum kadro karşılarına çıktı. Durant – Westbrook – Harden üçlüsü iyi performans göstermiş fakat yetmemişti. 4-1 toplam maç ile süpürülmekten ucuz yırtmışlardı.
İkinci Şampiyonluk!
Heat ile bir kere daha daha play-offlara kalan LeBron, ilk turda süpürerek, ikinci turda 4-1 eleyerek son tura geldi. Konferans finallerinde bu sefer Indiana Pacers ile karşılaşan Heat ekibi büyük bir rakip karşısında çok zorlandı. Maçlar sert geçiyordu ve Roy Hibbert ve Paul George maçları salmıyordu. Buna rağmen LeBron maçlarda harika bir performans göstererek 4-3’ten 7. maçta kazanmayı başardı ve finallere geldi. Finallerde yine o malum ekip Spurs ile karşı karşıya geldi. Yaşlanmış Duncan 36 yaşında parkelerin tozunu döktürüyordu. Maçta adeta her şey kaos gibiydi, düşük sayılı olmasına rağmen sert geçen mücadelede 7 maçlık bir uzamaya gitti. Spurs son saniyelere önde girdiği halde 7. maçta akıllara kazınan o Ray Allen son saniye üçlüğü ile takımını öne geçirdi ve Heat’i kurtardı.
2014’te yine aynı kadroyla karşı karşıya gelen Heat ekibi bu sefer galibiyetin kokusunu sadece bir kere aldı ve onun dışında 4-1 bir macera ile evine yollandı.
Cavs Defteri – 2. Kısım – Golden State Hanedanlığı
Cavs’e geri dönüş yapan LeBron, bütün tarafları mutluluktan ağlattı. Herkes onun geri şehrine dönüşünü konuşuyordu çünkü yarım kalan bir defter artık kapanmalıydı. LeBron ilk gittiğindeki gibi birisi değildi ve süper takım bile olsa o liderliği yapabilirdi. Cavs, LeBron’u getirebilmek için çok çaba sarf etmiş, Kyrie, Mozgov, JR, Thompson gibi isimleri kadrosuna katmıştı. Cavs’teki ilk sezonunda yine finallere gelmişti ve bu sefer hiç tanımadığı hatta NBA’in bile yeni yeni hatırladığı bir takım gelmişti. GOLDEN STATE. Bu takım bir anda hanedanlık kuracaktı ve bundan kimsenin haberi yoktu. Stephen Curry önderliğinde karşılarına gelen herkesi yok ediyorlardı. Bu seride LeBron çıldırmış gibi sayı atıyordu fakat Iguodala ve Curry her şeyi bozuyordu. 4-2 LeBron’un çabalarına rağmen bir şekilde sonuç alamadılar ve Cavs’e büyük umutlarla gelen LeBron bir daha yıkıldı.
Meşhur 2016 Play-offları ve ADAM SILVER’A TEŞEKKÜRLER!
LeBron, Cavs’e gelir gelmez yorgunluktan sürekli söylenmeye başlamıştı. Sezon boyunca çok ciddi süreler alan LeBron, çok yoruluyordu ve finallere geldiğinde artık yorgunluktan kaybetmeye başlıyordu (en azından bahanesi buydu) 2016’a geldiğimizde Adam Silver, LeBron’a NBA tarihinde bulunmayan bir iyilikte bulundu. 2015 senesi 4. maçta “Pilim bitti.” diyerek açıklama yapan LeBron’a 2016 senesinde maçların arasını bir gün daha açarak iyilikte bulunan Silver, kendisine şampiyonluğu da hediye etti. 2016’da yine açıklamalar yapan LeBron “Ben seri ilerledikçe açılıyorum” demişti. Bunun anlamı LeBron’a hediye edilen o dinlenme arası, kendisine iyi gelmişti. Bunlar yetmemiş gibi bir maç da Draymond Green’i saf dışı bırakan lig, LeBron’un kucağına reddedilmesi imkansız bir hediye sundu. Buna rağmen 7 maça uzayan seride 93-89 az bir farkla LeBron ve takımı şampiyonluğa elini atmış oldu.
2017 ve 2018 arasında yine Golden State ile eşleşen LeBron yine Heat dönemindeki gibi ilk önce 4-1 sonrasında 4-0 elendi ve Cavs defterini kapattı. Son Cavs dönemi LeBron için çok büyük bir başarısızlıktı çünkü daha sonrasında özür dilese de Robin’i olan Kyrie’yi takıma ve kendisine küstürmüş, takımın kimyasını bozmuş ve birilerini sürekli yollayıp, almıştı. Cavs’ten Lakers’a gittiğinde de arkasında bir enkaz bırakmıştı.
Lakers Dönemi ve Sonlar
Lakers’a gelerek bir kere daha herkesi şaşırtan James, kariyerini bir Laker olarak tamamlamak istiyora benziyor. Yanına Davis’i almak için bütün takımın geleceğini ipotek altına alan, genç oyuncuları yollayan ve saçma sapan bir kadro dizen birisi olarak anılmaya başlandı son dönemlerde fakat biz başına gidelim.
Lakers olarak başladığı ilk sezonda takım hiç bekleneni veremiyordu. O kadar kötülerdi ki bu takım hakkında LeGM olarak bir şeyler yapılması gerektiğini düşündü. Daha sonra yıldız olarak parlayan Ingram, Lonzo ve Caruso ile oynamasına rağmen hiçbirini kullanamamıştı. 55 maça çıkan LeBron sakatlanmadan önce 20-14’lük bir takım serisi yakalamıştı. Sırf bu hali bile play-offlar için yeterli değilken bir de sakatlanınca takım ardı ardına mağlubiyetler almaya başladı ve LeBron gelene kadar 26-25 yapmayı başardılar. LeBron takımın bu halini görünce sinirlendi ve takımı dağıtmaya karar verdi. Karar verdi diyorum çünkü LeBron’un olduğu takımda sadece kendisinin sözü geçer.
Covid başlamış, NBA kapanmıştı. Herkes nasıl olacağını çözmeye çalışırken Lakers kritik bir kararla Lonzo Ball, Brandon Ingram, Josh Hart ve 3 tane birinci tur draft hakkı karşılığında Davis’i renklerine kattı. Gençlerin gittikçe azalması ve var olan gençlerin de kadroda yer bulamaması ile LeBron eleştiri almaya başlamıştı derken sezona harika bir giriş yaptılar. AD ve LeBron 30-7 gibi bir takım galibiyetine ulaştı ve herkesten söz ettirdi. Bu takasın nasıl bir zafer olduğundan bahsediyordu herkes… ki Davis sakatlandı. Neyse ki erken döndü ve kaldıkları yerden devam edip, 52-19 sezonu bitirdiler. NBA play-offları başlamadan önce çok kritik bir haber çıktı. Bubble haricinde hiçbir şekilde antrenman yapmak, dışarıda bulunmak yasak olmasına rağmen bir anda Lakers takımının bir milyonerin evinde antrenman yaptığı sızıntıları ortaya çıktı. Diğer takımlar daha hiçbir şey yapamazken patır patır antrenman yapan Lakers ekibi ve LeBron James yine Adam Silver tarafından kurtarıldı ve bu konunun üzeri direkt örtüldü. Davis’in sağlıklı kalabildiği tek sezonda Lakers şampiyonluğu evine götürdü.
2021’e geldiğimizde Lakers 42-30 bitirmiş ve play-offlara katılma hakkı elde etmişti fakat bu sefer işler yine LeBron için iyi gitmeyecekti. İlk turda Suns ile karşılaşan Lakers ekibi Davis’in de varlığına rağmen kazanamadı ve ilk turdan evlerine döndüler.
Geçtiğimiz Sezon
Geçtiğimiz sezon bir bomba oldu adeta. LeGM gençlerle arası bozuk olduğu ve anlaşamadığı için bir anda takımı yaşlı kankileri ile doldurma kararı aldı. Carmelo, Dwight ve adı lazım değil Westbrook ile birlikte sezona başlamadan önce tepkilerin odağına girdiler. Hield ve Derozan’ı LeGM elinin tersi ile itmiş ve kankileri ile bir şekilde kazanacağına inanmıştı fakat AD’nin prensesliği ve ortalıklardan kaybolması, Westbrook’un ben kral gibiydim baba evinde tavırları ile takım rezil bir hale büründü. Takımda belki de en iyi oynayan isim Carmelo oldu. Tam rolüne düşenleri yapmasına rağmen bir şekilde yüzü gülmeyen bu takımı güldüren tek haber ise LeBron’un bu yaz imzaladığı kontrat uzatması oldu.
Ellerinde ceset gibi bir Westbrook, Kolsuz – bacaksız bir Davis, kuduz köpek Beverley ve yok denecek kadar az draft hakkı ile sezona başlayacaklar. LeBron kariyerinin son demlerini, şampiyon olamayarak geçirecek gibi gözüküyor… Tabii Silver yine kendisini kurtarmazsa.