Son Periyot

Lakers’ın Transferlerinin Hiç mi İyi Yönü Yok?: Karanlığın Diğer Yüzü

NBA

Lakers’ın Transferlerinin Hiç mi İyi Yönü Yok Karanlığın Diğer Yüzü

NBA yaz sezonu transfer döneminin en hareketli takımlarından biri olan Los Angeles Lakers, yeni transferleri ile ligin en tartışılacak takımlarından birini meydana getirdi. LeBron James’in etrafına kurulacak “belalı” kadro, tünelin aydınlığa çıkan yolu olabilir mi?

NBA tarihinin Boston Celtics ile birlikte en başarılı takımı olarak kabul edilen Los Angeles Lakers, Kobe Bryant’ın geçirdiği aşil endonu sakatlığının ardından eski günlerini aratan bir izlenim vermeye başlamıştı.

Kobe Bryant’ın emekliliğini açıklamasının, eski yıllardaki kadro derinliğinin kalmamasının ardından, Los Angeles Lakers, NBA Batı Konferans’ının iddialı olmayan takımlarından biri hale geldi.

Koç Luke Walton ve Brandon Ingram, Jordan Clarkson, Larry Nance Jr., Kyle Kuzma, Lonzo Ball gibi genç oyuncuların etrafına kurulu bir kadro ile çıkış yakalama isteğinde olan Lakers, NBA 2018 yaz sezonu transfer dönemini oldukça hareketli geçirdi.

Jordan Clarkson, Larry Nance Jr.’ı gibi beklentilerin altında kalan gençlerini geçen sezonun ortasında Cleveland’a gönderen Los Angeles Lakers, yeni sezonda kadrosuna LeBron James, Rajon Rondo, Javala McGee, Lance Stephenson, Michael Beasley gibi isimleri kattı.

“Belalı”lar

Lakers’ın LeBron’u transfer etmesi ile gündeme gelen transfer politikası, kralın haricinde takviye edilen diğer isimleri içerince büyük tartışmalar kendini gösterdi.

NBA kariyerleri boyunca hem saha içi, hem saha dışında başları sürekli belaya giren, adları hiçbir surette “iyi” ile anılmayan isimler meydana gelen tartışmaların odağında oldular.

Fakat NBA, tarihsel süreç içerisinde çoğaltılabilecek örnekler kapsamında, birçok belalı ismin doğru bir şekilde yönetildiği takdirde, ne gibi sonuçlar yaratılabileceğini gösterdi.

Rajon Rondo’nun 2008 Celtics’deki komutan rolü, McGee’nin Golden State örneğinde olduğu gibi doğru roller verilmesi halinde atletizmini kullanarak verdiği etki şüphesiz takım adına bardağın dolu tarafları.

Kariyeri boyunca saha içindeki “trash talk”ların, tartışmaların odağında olan Lance Stephenson’ın geçen sezon Indiana’daki “highlight” videolarına bakarsanız, kendisinin o belalı profilinin altında patlamaya hazır bir potansiyelin bulunduğunu gözlemleyebilirsiniz.

Michael Beasley’in ise geçtiğimiz yıl birkaç maç özelinde New York’da gösterdiği performans, gerekli anlarda kendisinin bench katkısı verebileceği şeklinde yorumlanabilir.

Ingram, Kuzma, LeBron odaklı bir ideal 5 meydana getirmeye çalışacak koç Walton, geriye kalan yan parçaları en doğru şekilde yönetebildiği takdirde başta Magic Johnson olmak üzere tüm Lakers destekçilerinin yüzünü güldürebilecek.

İdeal bir 5 olacak mı, “belalılar” uslu duracak mı, LeBron saha içi ve dışı takım yönetimini başarıyla uygulayabilecek mi, tüm bu sorular merak konusu.

LeBron çok büyük oyuncu, Rondo çok büyük bir cevher(parladığında işlevi olan), Ingram ve Kuzma çok büyük potansiyel ve Stephenson-McGee ayarsız iki enerji.

Lakers’a yönelik beklentiler büyük ve bir o kadar küçük. Kral Batı Finali’ni görürse de şaşırmayacağız, Play-Off’lara giremese de. Fakat şu bir gerçek ki; gelecek yıllara hazırlık mahiyetinde LeBron’un nasıl bir menajer olabileceğini tam anlamıyla bu sezon gözlemleyebileceğiz.

Ata Ateş

Exit mobile version