2012 yılında dörtlü takas yoluyla birlikte Los Angeles Lakers’ın yolunu tutan ve o günden beri beklentileri karşılayamayan adam olarak gösterilen Dwight Howard bu sene adeta küllerinden doğdu.
Southwest Atlanta Christian Academy’den mezun olup Orlando Magic tarafından ilk sıradan draft edilen Dwight Howard’ın NBA kariyeri 2004 yılında başladı. Atletik vücudu, pota altındaki üstün kuvveti ve ribaundlardaki yeteneğiyle o senenin en iyi gelecek vaat eden oyuncuları arasında gösterilen 2.11’lik dev Orlando’da tam sekiz sezon forma giydi.
Takıma katıldığı ilk sezon olan 2004-2005 yıllarında 82 maçın hepsinde ilk beş başlayan Howard, o sezon 12.0 sayı, 10.0 ribaund ve 1.7 blok ortalamaları tutturarak tüm dikkatleri üzerine çekmiş ve gelecek için oldukça iyi sinyaller vermişti.
Zaman içinde pota altındaki oyununu geliştiren ve eksiksiz bir pota altı oyuncusuna evrilen Howard’ın kariyerinin pik noktası Orlando Magic’in 2009 yılında NBA Finalleri’nde boy göstermesi oldu. ”Superman” o sene çıktığı 23 play-off maçında 20.3 sayı, 11.1 ribaund ve 2.6 blok ortalamalarıyla takımını finale taşısa da finalde Los Angeles Lakers’a şampiyonluğu kaptırmıştı.
2008 ve 2010 yılları arasındaki etkili performansını şöyle özetleyebiliriz Howard’ın: 2008-2010 yılları arasında ribaund liderliği ve 2009-2010 yıllarında elde ettiği blok liderliği ödülleri.
İşler bu tarihlerden sonra ise kimsenin tahmin edemeyeceği kadar kötüye gitmeye başladı. NBA’de görev aldığı ilk altı sene boyunca bireysel alanda birçok başarıya ulaşan ve NBA Finali gören Howard’ın kariyeri gün geçtikçe geriye gidiyordu.
2012 yılında takas yoluyla Los Angeles Lakers’ın yolunu tutan 2.11’lik dev burada beklenen katkıyı bir türlü sağlamayadı. Özel hayatındaki problemler ve disiplinsiz tavırları nedeniyle Lakers’ta sadece bir sezon forma giyebilen Howard 17.1 sayı ve 12.4 ribaund ortalamalarıyla Lakers’taki kariyerini sonlandırdı.
2013 yılında serbest oyuncu olarak Houston Rockets’a geldiği sezonda da Howard yine etkileyici istatistikler tutturdu. O sene forma giydiği 71 maçta, 18.3 sayı ve 12.2 ribaund ortalamaları yakaladı Howard.
Yıllar geçtikçe NBA’deki oyun hızı artıyor ve uzunlar daha yönlü hallere bürünüyordu. O sezonla birlikte uzun oyuncular orta mesafeli ve dış şutlarda kendilerini geliştirirken, Howard eski oyun tipini devam ettiriyordu. Belki de o zaman itibariyle kariyerine en büyük darbe vuran olaylardan bir tanesi de oyununa çeşitlik katamamış olmasaydı. 2014-2015 sezonunda kendi istatistiklerinin altında kalan Howard, iyice bunalıma girip basketbolu bırakmayı bile düşünür hale geldi. Houston’daki son sezonunda 13.7 sayı ortalaması yakalayan oyuncu, çaylak döneminden bu yana en düşük sayı ortalamasında kaldı.
Kariyerindeki bu hızlı düşüşe rağmen Atlanta Hawks’tan 3 yıllığı 70.5 milyon dolarlık bir teklif alan Dwight Howard burada da 1 sezon forma giydikten sonra geçtiğimiz yaz ayının başında Charlotte Hornets’e transfer oldu ve deyim yerindeyse küllerinden doğdu.
Şu ana kadar Hornets formasıyla 72 maça çıkan ve ortalama 30.8 dakika süre olan pivot, bu maçlarda 16.6 sayı ve 12.2 ribaund ortalamaları tutturarak geçtiğimiz dört yıldaki ortalamalarını şimdiden geçmiş durumda. Bu 72 maçın 49 tanesinde double-double yapmayı başaran Howard, dün gece oynanan Brooklyn Nets karşılaşmasında ise tarihe geçecek bir performans ortaya koydu.
Hornets’in 111-105’lik skorla galip ayrıldığı karşılaşmada 32 sayı ve 30 ribaundluk (11’i hücum) inanılması güç bir performans ortaya koydu. Kevin Love, Moses Malone, Robert Parish’den sonra bu istatistiklerin altına imzasını atan Howard, bu sene gösterdiği iyi performansının karşılığını adını NBA tarihine yazdırarak taçlandırmış oldu.