Basketbolu bıraktıktan sonra NBA dünyasından kopmayan Kevin Garnett tüm samimiyeti ile Vice Sports’un sorularını yanıtladı.
Soru: NBA basketbolunu ne kadar izliyorsunuz? Her akşam hemen hemen 2
maç bitiriyor musunuz? Zamanınızı nasıl kontrol ediyorsunuz? Bu hayatınızın
ne kadarını oluşturuyor?
Cevap: Dinle. Hayatımda ikinci defa taraftarım. Öncesinde basketbolu ‘’Bu
gitmek istediğim yer.’’ diyerek izliyordum. İzlemeyi sevdim. Yaratıcılık ve diğer
tüm şeyler için izliyorum. Sevdiğim için izlerim. Şey gibi Deion Sanders ve Randy
Moss’u birbirlerine karşı oynarken izlemek isterdim. Ne söylediğimi biliyorsun.
Şimdi bireylerin rekabetini ve eşleşmelerini izlerim, bunu görmeyi seviyorum.
İzlemek ve eğilimleri yakalamak için programlandım (eğer sol elini
kullanamıyorsa, sağ eli ile karşılaştırmak gibi) ve yürüyen bir scout raporu gibi
oldu. Aslında şimdi geride oturabiliyorum. Arkadaşlarımla kafa dinliyorum ve
sadece maçı izliyorum.
Muhtemelen yedi günün altısında kesinlikle NBA izliyorum. Eğer o bir günü
kaçırırsam o gün bir doğum günü partisi oluyor veya bilirsin Pazar günleri 12,2,6
gibi oynuyorlar ve izleyemiyorum. 1 tane boş günüm var ve o günler çılgınca
geçiyor. O gün ne olduğunu bilmiyorum. (Gülüyor) Onun dışında izliyorum.
Çocukları kesinlikle takip ediyorum. Arkadaşlarım ligde. Onlara nasıl
oynadıklarını yazıyorum, onları kontrol ediyorum. Bla bla.
Aslında gerçekten gitmek ve izlemek istediğim maçlar oluyor. Ama
yapamıyorum çünkü çok fazla seyahat ediyorum. Fakat programım biraz daha
hafifliyor. Dün Minnesota için biraz geç kaldım. 76ers-Minnesota maçını
izlemek istedim. Ama yapamadım, eve biraz geç geldim. Fakat basketbolu
izlemeyi seviyorum.
Soru: Gözünüzün üstünde olduğu, sizde ilgi uyandıran takımlar var mı ?
Cevap: Ne biliyor musun? Ben organizasyonlardansa bireyselleri takip etmeyi
tercih ediyorum. İtiraf etmeliyim. Mesela Embiid, Karl-Anthony Towns, Jokic,
Porzingis, Lillard, Curry, Durant, Genç Bucks ile eğlenmek, Ingram’ın gelişmesini
ve küçük Lonzo Ball’un oyunu çözmeye çalıştığını izlemek gibi. Ne dediğimi
anlıyor musun ? Bunların hepsini takip ediyorum. Açıkçası Minnesota ve
oyuncularla birlikte olacağım. Yönetimle çok fazla değil. Gerçekten Minnesota
yönetimi ile uğraşmak istemiyorum. Onlar berbat. Fakat Boston, tüm gün. Ben
ölene kadar Celtics’liyim. Brooklyn’i her zaman desteklerim. Fakat bunun
dışından gerçekten çok fazla yönetimin içinde değilim. Ben daha çok oyuncuları
ve onların gelişimini izliyorum.
Fakat rekabeti seviyorum. Uzunları geri dönmesini seviyorum. 4-5 senedir point
guard’lar oyunu domine ediyorlardı. Şu anda ise geleceği parlak ve oyunu
değiştirmeye başlayan uzunlarımız var.
Soru: Lige karşıdan baktığınızda size sizi anımsatan birini görüyor musunuz?
Cevap: (Uzunca duraksadı) Kimse hiddetle oynamıyor. Her zaman şunu
söylerim: Westbrook öfkeli oynar ve ben nasıl düşündüysem öyle oynadım.
Bilmiyorum. Genç olduğum günler de oynarken eğleniyordum ancak daha fazla
para kazanmaya başladığında eğlenceden uzaklaşmaya başlıyorsun çünkü
gerçek sorumlulukların var. İnsanlar sahip olduğun potansiyele karşılık bir şey
bekliyor. Bu yüzden öfkeli oynamaya başladım. Westbrook’un oynayışını
izlediğimde bir tür intikam ile oynuyordu. Hırlayan köpek gibiydi. O benim için
uğraştı. Ben enerjik bir adamım. Kuvvetle oynadım ve hatırlanmak istedim. Bu
sporu bıraktığımda bunun olmasını istedim. Beni hatırlamanı istiyorum. Ve
söyleyeceğim, Embiid beni etkiledi. Karl-Anthony Towns beni etkiledi. Jokic beni
etkiledi. The Greek Feark, Thon Maker. Yetenek skalaları çok geniş, geri
çekilerek atış, panyalı atış, spin (dönüş ) hareketi gibi. Uzunlar daha fazlasını
yapabilir ve bu günlerde çok yönlü olmaları bekleniyor. Bu etkileyici. Ben çok
etkilendim.