Son zamanlarda basketbol gündemini kasıp kavuran haberler geliyor İtalyan gazetelerinden. THY Euroleague’deki takım sayısının artacak olması, yeni projeleri beraberinde getiriyor. Tony Parker’ın takımı Asvel seneye sağlam bir bütçeyle Euroleague’e katılmaya hazırlanıyor. Fransa altyapı olarak çok sağlam bir basketbol akademisi. Sağlam bir bütçeyle birleştirildiği zaman, şimdiden Playoff için adaylar denilebilir.
Bir diğer proje ise Juventus. Futbolda Cristiano Ronaldo’yu transfer ederek sezona harika bir giriş yapan Juventus, Şampiyonlar Ligi’nin en kuvvetli şampiyonluk adayları içerisinde.
Basketbola da sağlam bir yatırımla geliyorlar. İtalya’nın Euroleague’deki temsilcisi Milano, çok büyük başarıları olmasa da Euroleague’in müdavimi.
Yeni bir proje, başarı için 2 şeye sahip olmalı. Sağlam bir bütçe ve iyi yöneticiler.
Obradovic Avrupa’nın şüphesiz en iyi başantrenörü, o bir takımla görüşürse isteyeceği 2 şey olur.
İyi bir bütçe ve taraftar desteği.
Taraftar desteği koç için çok önemli. Fenerbahçe seyircisine son zamanlarındaki isyanı da bundan. Ülker Sports Arena Sold Out olmayı bırakın, yarısı bile dolmadığı günler oluyor.
Nitekim üzücü bir istatistik. Fenerbahçe ve Anadolu Efes’in seyirci ortalamalarının toplamı Zalgris’ın ortalamasını maalesef ki geçmiyor.
HATIRLATALIM! FENERBAHÇE EUROLEAGUE’İN LİDERİ!
Salonun neden dolmadığının birçok sebebi var. Maddi olarak ve psikolojik olarak sınıflandırılabilir sanırsam.
1- Türkiye’deki maddi sıkıntılar.
İstanbul’da farklı bir yakada oturuyorsanız, Ataşehir’e tek otobüs ya da metroyla ulaşmak fazlasıyla zor, hatta imkansız. En az geliş gidiş 4 yol parası ödemeniz gerekiyor. Bilet fiyatı da cabası. Türkiye’deki ekonomi maalesef geçen seneye oranla, bir hayli kötü. İnsanlar lükslerinden arınmak zorunda kalıyorlar. Bu lüksü renklerine aşık olduğu arması olsa bile.
2 – Futbol takımının başarısızlığı.
Futbol ve basketbol ne alaka kardeşim, sapla samanı karıştırma diyebilirsiniz. Emin olun ki, futbol takımının 18 takımlık Süper Lig içerisinde 17. sırada olması, insanların Fenerbahçe’den maalesef uzaklaşmasına sebep olabiliyor. Burası futbol merkezli bir ülke. Takımların genel anlamda başarı ya da başarısızlıkları Futbolda aldıkları sonuca göre ölçülüyor.
Velhasıl, Obradovic’in seyirci anlamındaki ilk isyanı değil.
Geldiği sezondan itibaren salonun dolması gerektiğini, taraftarın onlara inanması gerektiğini, bu takımın bunu hakettiğini söylüyor koç. Taraftar zaman zaman kulak veriyor, zaman zaman kulak vermiyor. Ancak Juventus dedikodularu illaki Obradovic’in de kulağına gitti. Belki de bir dost meclisinde Gherardini, ya gitsek mi acaba bile demiştir..
Bununla alakalı çıkıp herhangi bir kulüp ismi vererek açıklama yapmasını elbette beklemiyoruz ancak, koçun çıkıp biz işimize bakacağız dahi dememesi, beni biraz ürküttü. Ya sizi?
Bu rüya elbet bir gün bitecek, temennim Sarunas Jasikevicius ile rüyayı sürdürmemiz.
Yunus Aydın