Son Periyot

İstemek Yetmedi

İspanya-Türkiye

İspanya düellosuna dalgalı seyir izleyen bir performansla giriş yaptık. İlk yarıda Melih’in, Cedi’nin ve Furkan’ın sayılarıyla hücumda soluklandık. Akabinde savunmada baskı yaparak Boğalar’ı hataya sürüklemeye başladık. Sergio Rodriguez bu bölümde İspanya’yı oyunda tutan isim oldu. Deneyimli oyun kurucu takım arkadaşlarını hem çok iyi organize etti, hem de kırılma anlarında sorumluluk alarak İspanya’nın paniğe kapılmasına set çekti.

3.çeyrekte de hücum&savunma etkinliğimizi sürdürdük. Cedi’nin ateşleyiciliği, Furkan’ın üretkenliği, Göksenin’in bunaltıcı savunması ve genel olarak takım halinde ortaya koyduğumuz mücadele İspanya’yı yenebileceğimize dair ümitlenmemizi sağladı. Tam oyunun momentumunu ele geçireceğimiz sırada periyot bitiminde Rodriguez’in bulduğu üçlük İspanyollar’a bir kez daha moral kazandırdı.

Final periyodunda da skoru lehimize çevirmek için elimizden gelen gayreti gösterdik. İspanya’nın sahada çift oyun kurucu ve çift pivot düzenine dönmesine Rodriguez’in hücumdaki yaratıcılığını durdurmak için pek de iyi bir şutör olmayan Ricky Rubio’nun dış atışlarını riske ederek karşılık verdik. Rubio ise bu tercihimizi peş peşe attığı iki üçlükle cezalandırıp İspanya’nın maçın kontrolünü tamamen eline almasını sağladı. Ayrıca Gasol kardeşlerin pota altını iyi savunmasıyla İspanya farkı çift hanelerde tutmayı bildi. Bu yüzden kalan dört dakika bir formalite karşılaşmasından farksızlaştı ve ay yıldızlı temsilcimiz İspanya’ya 73-56 kaybederek turnuvaya veda etti.

Avrupa Şampiyonası’nda bizim adımıza en etkili isimlerden biri olan Semih Erden’in İspanya karşısında beklentileri karşılayamaması, Sinan’ın alıştığımız ritmine bir türlü ulaşamaması, Melih’ten üçlük katkısı gelmemesi, Furkan’ın skor yükünü tek başına sırtlamak zorunda kalması ve Erkan dışında kenardan sayı verimi alamayışımız ibrenin aleyhimize dönmesine neden olan faktörlerdi. Bu noktada Rodriguez’in ustalığına değinmemek gerçekçi olmaz. Rodriguez, İspanya’yı ne zaman köşeye sıkıştırsak takım arkadaşlarına yeni bir yol bulmanın mümkün olduğunu gösteren oyuncuydu.

Normalde böyle bir uluslararası organizasyona son 16 turunda veda eden bir ekibi alkış ve övgü dolu sözlere boğmak pek rastlanan bir durum değildir. Ne var ki 12 Dev Adam Rusya, Sırbistan ve Letonya gibi gruptaki hedef rakiplerinin hiçbirini yenememesine rağmen her maç son topa kadar (İspanya maçının son dört dakikası hariç, o da gayet doğal) pes etmediği için halkımızın gurur duyduğu ve sempati beslediği bir takm oldu.

Cedi’nin, Kenan’ın ve Furkan’ın çevresinde şekillenen bu takımın ilk ciddi tecrübesi olan EuroBasket 2017, yıllar sonra geriye dönüp baktığımızda sportif anlamda başarısız; fakat azim, istek ve takım ruhu gibi değerler söz konusu olduğunda onur duyduğumuz bir turnuva olarak hatırlanacak.

Mehmet Şükrü Özen

 

Exit mobile version