Expansion (genişleme) NBA’de her yıl konuşulan bir konu aslında. Geçmişte birçok muhabir, birçok kez Adam Silver’a expansion ile ilgili sorular sordu. Adam Silver ise selefi David Stern’in aksine genişleme konusuna her zaman çok net bir şekilde olumsuz yaklaştı. Kendisine yöneltilen expansion sorularını “Şu an için öyle bir projemiz yok, ileride belki” gibi ucu açık söylemlerle geçiştirmek yerine net bir dille kestirip attı.
Ancak geçtiğimiz Aralık ayında “…bir noktada genişlemenin ligin kaderi olduğunu her zaman söylediğimi düşünüyorum. Koronavirüs salgınının genişlemenin ekonomik ve rekabetçi etkileri üzerine bazı analizlerin tozunu atmamıza neden olduğunu söyleyebilirim. Buna (yani genişlemeye) salgın öncesinden biraz daha fazla zaman ayırıyoruz, ancak kesinlikle genişlemenin ön plana çıktığı noktaya kadar değil” diyerek genişlemeye karşı yeşil ışık yaktığını belirtti. Kısa zaman sonra da NBA’e 2 takımın daha dahil edileceğini, aday yatırımcıların da 2.5 milyar $ ödemesi gerektiğini belirtti. Peki Adam Silver’ın bu kadar kısa sürede kararından dönmesinin sebebi neydi? Tahmin edeceğiniz gibi genişleme kararının arkasındaki en temel güç PARA.
NBA pandemiden en çok etkilenen sektörlerden biri. Bunun en temel örneği tribünlerin boş olması. Pandemiden önce maç günü kazançları 2-3 milyon $’ları bulan takımlar vardı. Bunun üzerine birçok takım sahibinin şirketleri de bu dönemde büyük zarar uğradı. Takım sahipleri bu süreci borçlanarak geçirdiler ve para girişine ihtiyaçları var. Şunu da unutmayalım ki pandemiden önce Adam Silver’ın görevde olduğu döneme, olağanüstü finansal büyüme ve istikrar damgasını vurdu.
Forbes’un yıllık tahminlerine göre ligin maaş sınırı 2014-15’te 63 milyon dolardan bu sezon 109 milyon dolara yükseldi ve ortalama franchise değeri 634 milyon Dolardan (2014) 2.12 milyar Dolara (2020) çıktı. Örneğin; 2010 da 260 milyon $’a yakın bir fiyata satılan Philadelphia 76ers’ın güncel değeri 2.5 milyar $ civarı, 2013’te 440 milyon $’a satıldığında pahalı denen Golden State Warriors’ın güncel değeri 3-3.5 milyar $ civarında. Son yıllarda mali tablo o kadar pembeydi ki Golden State Warriors ve Los Angeles Clippers gibi büyük gelirlere sahip takımlar, milyar dolarlık arena projelerini kendi kendini finanse etmeye yöneldiler. Ancak pandemide zorunlu hale gelen boş arenalar nedeniyle tahmini kayıplar geçen yıl 1 milyar dolara ve 2020-21’de 4 milyar dolara yaklaştı. Bu durum da bir dönüm noktası oluşturdu diyebiliriz.
Genişlemenin olumlu noktaları neler?
Bir ESPN raporuna göre lige 2.5 milyar dolarlık genişleme ücreti olan iki franchise eklemek, Mart ayından bu yana sahiplerin yaşadığı zorlukların çoğunu telafi edecektir. 30 franchise arasında 5 milyar doları bölmek, 166 milyon dolardan fazla bir miktar ile her bir takım sahibi için nefes almak anlamına gelir çünkü takımlara verilecek bu para tamamen takım sahiplerine kalacak. Normal şartlarda kulübün gelirlerinin yarısını oyuncularla paylaşmaları gerekirken bu parayı paylaşmak zorunda kalmayacaklar. Yani genişleme temelde basketbol değil finansal kaynaklı bir karar.
Expansion ne gibi olumsuzlukları beraberinde getirecek?
NBA’e en son eklenen takım 2004 yılında lige katılan Charlotte Bobcats (günümüzdeki Charlotte Hornets).
Takım sayısı arttıkça rekabetin darbe alması kaçınılmaz. Sınırları olan oyuncu havuzu daha fazla takıma dağılmış olacak. Dolayısıyla takım kalitesi de aşağı inecektir, buna bağlı olarak da oyun kalitesi biraz düşecektir (başlangıç için 2 tane kötü takım lige eklenmiş olacak). Ama bu genişleme 90’larda art arda yapılan eklemelerden sonraki kadar ligin tadını kaçırmayacaktır. NBA’deki oyuncu havuzu da koç havuzu da geçmiş yıllara kıyasla çok geniş. NBA’de birçok uluslararası oyuncu var ve asistan koçluk yapan birçok koç baş antrenör seviyesinde (Mike D’Antoni, Brian Shaw, Ron Adams gibi).
Bir diğer olumsuz ihtimal ise şampiyonluk yarışındaki rekabetin azalması olabilir. Hatırlarsanız 90’larda yapılan 7 takımlık genişleme, rakiplerinin gücünü azaltarak Chicago Bulls gibi bir hanedanlığın oluşmasına katkı sağlamıştı. Günümüzde de orta ve alt seviye takımların artıp güçlü takımların azalması yeni bir hanedanlık oluşmasına sebep olabilir. Bunun yanında yeni franchise’lar eklemek Denver Nuggets, Utah Jazz gibi orta ya da düşük pazar takımlarının yıldız oyuncularını büyük pazarlara kaptırmasına yol açabilir.
Takımların kısa vadede kasasına nakit bir para girişi olacak ama yeni 2 takımın eklenmesiyle ligin gelirleri 30 takım yerine 32 takıma bölünecek. Paydaş artmış olacak ve ortadaki pasta daha fazla dilime bölünecek. Bu durum da uzun vadede mevcut takımlardan her biri için yıllık %6.25 gelir kaybı anlamına geliyor. Bir başka deyişle kısa vadedeki nakit akışı için takım sahipleri uzun vadede karlarını düşürmeyi kabul etmiş oluyorlar. Ayrıca takımların gelirler kaybına bağlı olarak salary cap düşecek ve yapılacak kontratların daha düşük seviye de olmasına sebep olacaktır. Oyuncular Birliği Sendikası mevcut oyunculardan oluştuğu için de gelir kaybına uğramak istemiyorlar. Bu nedenle bu duruma sıcak baktıkları söylenemez. Ama bu durumun problem teşkil etmesi beklenmiyor.
Expansion Prosedürü
Bir başka merak konusu da yeni takımlar belirlendikten sonra sürecin nasıl işleyeceği. Genişleme bu kadar net konuşulmaya başladıktan sonra katılacak takımların 1 yıl içerisinde belli olacağı söyleniyor. Ama belirlenen takımların lige girmesi 3-4 yılı bulacaktır. Tüm süreçler tamamlandıktan sonra expansion draft denen bir oyuncu seçimi yapılıyor. Mevcut takımlar kontratlı oyuncularından belli bir sayıda oyuncusunu (genelde 7 oluyor ama son kararı NBA veriyor) korumaya alıyorlar. Diğerlerini açıkta bırakıyorlar (takımlar bazen yüklü kontratlardan kurtulmak için yıldız oyuncularını da açıkta bırakabiliyor). Yeni takımlar açıkta kalan oyunculardan istediği oyuncuları mevcut kontratları ile takımlarına alabiliyorlar. Doğal olarak takımlar en kilit oyuncularını kaybetmemiş oluyorlar. Buradaki sınırlama ise her takımdan en fazla bir oyuncu alınabilmesi. Bir diğer kısıtlama da yeni takımların salary cap’in sadece 2/3’ünü kullanabilmesi.
Olası Franchise Adayı Şehirler
Pandemi bu süreçte insanları temkinli olmaya itse de genişlemeyi dört gözle bekleyen birçok yatırımcı ve şehir olduğu söyleniyor. Bizler de adaylardan öne çıkan 9 şehri sizlere tanıtmak istedik:
- Seattle: Olası bir genişlemede en büyük aday hiç kuşkusuz Seattle. 2008’de Supersonics’in Oklahama’ya geçişinden beri tüm şehrin hayali yeniden bir NBA takımına sahip olmak. Seattle NBA kültürünün çok yoğun olduğu bir yer. Ayrıca Amerikanın en büyük 10 pazarından biri. Hem sporu hem de NBA’i çok seven bir şehir. Hiç şüphesiz geri dönmesi en güzel olacak takımlardan. Aynı zamanda genişlemeye çok uygun bir şehir çünkü Amazon gibi en pahalı koltukları ve lüks süitleri satın alacak birçok büyük teknoloji şirketine ve milyarderlere ev sahipliği yapıyor.
Seattle Belediye Başkanı Jenny Durkan geçtiğimiz haftalarda Silver ile yaptığı son görüşmeden sonra NBA’in şehre dönüşü konusunda “oldukça iyimser” olduğunu söyledi. Durkan, NBA yönetimi ve kulüp sahiplerinin genişlemeyi çok ciddi bir şekilde düşündüklerine inandığını ve bunun çok uzun bir süreç olacağını düşünmediğini belirtti. Bu açıklamalardan sonra Seattle’ın en ön sıradaki franchise olacağını söyleyebiliriz. - Las Vegas: Las Vegas’ı çoğumuz ünlü kumarhaneleri ile duymuşuzdur, ancak bu sefer farklı bir haberle gündemdeler. Nevada temsilcisi NBA takımına sahip olmak için 10-15 yıl öncesinden çok daha fazla şansa sahip. Sebebi ise birkaç yıl önce Amerika’da değişen bahis kanunları sonrasında birçok spor kulübü Las Vegas’a gitmeye başladı. Hali hazırda WNBA takımları var, Buz Hokeyi (NHL) takımları çok başarılı ve bu sene bir Amerikan Futbolu (NFL) takımı da Vegas’a taşındı. NBA zaten Yaz Ligi aracılığıyla şehirde bolca zaman geçiriyor ve maçlar için pek çok sıradan taraftar ve turisti çekecek bir spor türü olduğu için katılım sorun olmayacaktır. Yani NBA takımının gitmesi için de çok uygun çünkü şehirde çok büyük bir para döngüsü var. Las Vegas için tek soru işareti bu kadar turizm ağırlıklı bir şehrin pandemiden de en çok etkilenenlerden olma ihtimali.
Aralık ayında Las Vegas Review-Journal’ın bir haberinde Las Vegas Belediye Başkanı Carolyn Goodman’ın sezon öncesi yorumlarının ardından Silver ile konuştuğunu bildirdi. Goodman, şehrinin bir genişleme destinasyonu olmayı dört gözle bekleyeceğini, Las Vegas’ın mükemmel bir uyum olduğunu ve başlar başlamaz bir ekibe ev sahipliği yapmaya hazır, istekli ve kabiliyetli olduğunu söyledi. - Vancouver: Tıpkı Seattle gibi eski NBA takımlı günlerini çok arayan bir şehir Vancouver (Grizzlies kurulduğu 1995 tarihinden 2001 yılına kadar Vancouver’daydı ve takımın adı Vancouver Grizzlies’tı). Kanada’nın üçüncü büyük şehri, nispeten zengin bir nüfusun ve mevcut bir arenanın (Rogers Arena) avantajlarına sahip. NBA kuzeye genişlemek isterse en büyük aday olacaklardır.
- San Diego: Daha önce Rockets ve Clippers ile NBA’e ev sahipliği yapmış şehirlerden bir diğeri San Diego. Mevcut durumda sadece beyzbol takımları var, yani spora aç bir şehir. Ama eski NBA başkanı David Stern, San Diego’nun yeni bir arena inşa edene kadar lig tarafından değerlendirilmeyeceğini söylemişti. Bu yılın Ağustos ayında, şehir “birinci sınıf” bir mekân planlarını açıkladılar, ancak bunun için uzun bir yol onları bekliyor.
- Louisville: Bağlı oldukları Kentucky eyaletinde profesyonel bir spor takımı olmasa da Kentucky Üniversitesi ve Louisville Üniversitesi ile üniversite düzeyinde çok başarılı oldukları söylenebilir. KFC gibi çok büyük markalara da sahip olmaları onlar için avantaj sayılabilir.
- Mexico City: NBA’in Kanada’ya açılması kadar ses ve avantaj getirecek ilk destinasyon Meksika yani Mexico City diyebiliriz. Tabi avantajlarının yanında dezavantajları da olacaktır. Yurt içinde olmaktansa uluslararası olarak genişlemek daha zordur ve çoğu NBA şehrinden oldukça uzakta. Ayrıca oyuncuların orada yaşarken mutlu ve güvende hissedip hissedemeyeceği sorusu da var. Fakat NBA Meksika’da maçlar oynadı ve 2019’dan beri bir G-League ekipleri mevcut. Franchise adaylarından en fantastik olanı diyebiliriz.
- Nashville: Amerika’nın en kalabalık 36. şehri konumunda bulunan Nashville, kurumsal desteğe yardımcı olacak, gelişmekte olan bir teknoloji sahnesine sahip oldukça büyük bir şehir. Fakat şehirde hali hazırda NFL de ve NHL birer tane profesyonel takımları mevcut ve muhtemelen 3. bir profesyonel takım için yeterince büyük değil. Satılması ya da taşınması gündemde olsa da Memphis’in de aynı eyalette olduğunu düşünürsek şanslarının az olduğunu söyleyebiliriz.
- St. Louis: En kalabalık 20. şehir olan St. Louis, tıpkı Nashville gibi iki profesyonel takıma sahip ama gelişmekte olan bir şehir olduğu söylenemez. Belki büyük bir şehir ama 3 profesyonel takımı kaldıracak büyüklükte mi? Bu büyük bir soru işareti.
- Montreal: Bir başka Kanada temsilcisi Montreal nüfus ve büyüklük olarak Vancouver’dan daha büyük. Ama eğer Kanada’ya ikinci bir takım gidecekse şu an için bunun Montreal olma ihtimali çok düşük.
Olası Senaryolar
- Hiç şüphesiz en muhtemel iki şehir Seattle ve Las Vegas. Birçok avantajlarından bahsetmiştik zaten. İki şehrin de batıda olmasından dolayı yeni eklenecek takımlar Batı Konferansına katılacak. Konferanslar arası takım dengesinin sağlanması için de Batı Konferansından bir takımın Doğu Konferansına geçmesi gerekecek. Bu durumda Doğu’ya geçecek takım için en güçlü adaylar: Memphis Grizzlies, Minnesota Timberwolves ve New Orleans Pelicans.
Olası play-off avantajı açısından her ne kadar Doğu’ya geçmeyi isteseler de bu üç takım arasından geçme ihtimali en düşük olan ekip New Orleans Pelicans. Coğrafi olarak bakıldığında ise bu üç şehirden en doğudaki şehir Memphis. Ama hem Minnesota hem de New Orleans’ın Batı Konferansı pazarlarına Memphis’ten daha uzak olması buradaki en büyük soru işareti. Mantıklı bir seçimde doğuya geçecek en muhtemel aday; batıya uzaklığı en fazla olan Minnesota Timberwolves. NBA şehirlerine yakınlık olarak baktığımızda Minnesota’nın en yakın olduğu dört takım: Indianapolis, Chicago, Detroit ve Milwaukee. Bu 4 takım da Doğu Konferansının takımları.
Son yıllarda NBA’de Batı Konferansı takımlarının üstünlüğü göze çarpıyor. Son 22 şampiyonun 15’inin Batı’dan çıkması bile tek başına aradaki farkı göstermeye yetecektir. Doğu Konferansına geçecek takımın olası bir play-off adayı olacak olması 3 takımın, hatta adı geçmeyen takımların bile Doğu’ya geçmek için gönüllü olmasına sebep oluyor. Buradaki kritik noktalardan biri de satılması beklenen Minnesota’nın Doğu’ya geçmesi durumunda fiyatının artabilecek olması. Bu ve bunun gibi birçok sorun expansion sonrası da NBA yönetimini bekliyor olacak. - Yeni katılacak iki şehir batıdaki şehirler olan Seattle, Las Vegas, Mexico City, San Diego, Vancouver beşlisinden herhangi ikisi olursa da aynı ihtimaller söz konusu olacaktır.
- Yeni katılacak 2 takımın biri doğudaki şehirler olan Louisville, Nashville, Montreal veya St. Louis’den, ikincisi batıdaki şehirler olan Seattle, Las Vegas, Mexico City, San Diego veya Vancouver’dan biri olursa mevcut durumdaki takımlarda bir değişiklik olmayacaktır. İki takımın da doğudan olması ise hiç konuşulmayan bir ihtimal.
Uğur Bal