Bu yazımızda hayatı boyunca büyük zorluklar yaşamış 5 NBA oyuncusunu kısa kısa yazacağız.
Dwyane Wade
Geçtiğimiz günlerde Miami Heat tarafından forması emekliye ayrılan efsane basketbolcu Dwyane Wade, zor bir hayat geçiren basketbolculardan. Tam adıyla Dwyane Tyrone Wade Jr. 17 Ocak 1982’de Chicago’da dünyaya geldi. Wade henüz çocukken annesi ve babası ayrılmış, ilk zamanlar annesiyle kalsa da daha sonra yaşadığı semtin tehlikelerinden uzaklaşmak için, babası ve üvey annesiyle Robins semtinde yaşamaya başladı. Ayrıca Wade’nin annesinin alkolik olduğu ve bazı günler Wade’nin aç bir şekilde uyuduğu söyleniyor. Lise takımında inişli çıkışlı bir performans sergileyen Wade, problemli kişiliği ile de nam salmıştı. Yetenekleri çoğu kolej tarafından bilinse de problemli karakteri yüzünden sadece 3 kolejden teklif alabildi. Tüm bu problemlere rağmen Wade, NBA ve Miami Heat tarihinin en iyi oyuncuları arasına girmeyi başardı.
Derrick Rose
Tüm dünyada müthiş bir hayran kitlesi olan D-Rose da zor bir hayat yaşamış olanlardan. Rose 4 Ekim 1988’de Chicago’da dünyaya geldi. Evinin yakınlarındaki basketbol sahalarında üç abisi ile saatlerce basketbol oynuyordu. Hayatında bir baba figürü olmayan Rose, Chicago’nun en tehlikeli mahallelerinden birinde büyüdü. Büyük kardeşleri, onun yeteneklerinden emindi ve onu mahalle çevresinden uzak tutmak için ellerinden geleni yaptılar. Nitekim de, Rose onların istediği gibi biri oldu ve tarihin en genç MVP’si oldu. Ayrıca Derrick Rose büyüdüğü mahalleden dolayı toplumsal olaylara da duyarlıydı. Lisede 25 numarayı, 1984’de gangsterler tarafından öldürülen liseli basketbolcu Ben Wilson anısına giydi. Ayrıca bir maçın öncesinde, polisler tarafından tutuklanma sırasında boğarak öldürülen Eric Garner’in son sözleri olan ‘I can’t breathe’ ( Nefes alamıyorum) isimli tişörtü giymiştir.
Amar’e Stoudemire
NBA’da bir zamanların en keyif verici basketbolcularından olan, çoğu kişinin hafızalarına kazınan Amar’e Stoudemire da zor bir hayat yaşamış. Şimdilerde Maccabi Tel Aviv’de forma giyen 37 yaşındaki Amar’e, henüz 12 yaşındayken babası kalp krizi geçirerek öldü ve o dönemde annesi de hapiste bulunuyordu. Bu yüzden bazı günler sokakta uyuduğu söyleniyor. Ama Stoudemire bir yandan da şanslıydı. 14 yaşındayken Burney Hayes isimli bir polis memuru ona sahip çıktı ve Amar’e çoğu zaman onunla kaldı. Daha sonra ise bu başı dertten kurtulmayan çocuk; NBA yılın çaylağı, NBA yılın en iyi ilk beşi gibi birçok başarıya imza atacaktı.
Allen Iverson
Bazıları için NBA tarihinin en iyi oyuncusu olarak kabul edilen Iverson; akla gelebilecek en zorlu hayatlardan birini geçirdi. Kendisi doğduğunda annesi 15 yaşındaydı ve babasının hayatı da hapislerde geçiyordu. Üvey babası ise uyuşturucu ticareti yapıyordu. Annesiyle yaşarken evlerinde genelde yiyecek hiçbir şey olmuyor bu yüzden zamanının çoğunu arkadaşlarının evlerinde geçiriyordu. Ancak annesi onun spora olan yeteneğini fark etmişti ve onu ailenin kurtuluşu olarak görüyordu. Iverson, lisede hem Amerikan futbolu hem de basketbol takımını şampiyonluğa taşıyan oyuncu olmuştur. Ancak belalar Allen’in peşini bırakmadı ve bir gün bowling salonunda büyük bir kavgaya karıştı. Bowling salonunda Iverson ve arkadaşlarına ırkçı hakaretler edildi ve bir anda içeride 50’den fazla kişinin karıştığı bir kavga çıktı. Mahkemeye çıkartılan Iverson, henüz 17 yaşında idi ve adam yaralama suçundan 5 yıl ceza aldı. 4.5 ay hapiste kaldıktan sonra valinin özel izni ile hapisten çıktı. Bunca zorluğu yaşayan Allen Iverson ise her şeye rağmen NBA tarihinin en iyi oyuncularından biri oldu.
Jimmy Butler
1989 yılında Teksas’ta doğan Jimmy Butler, en dipten gelen basketbolcularından başında geliyor. Henüz 13 yaşındayken biyolojik annesi onu kaldırım kenarına atıp “Dış görünüşünü beğenmiyorum.Gitmek zorundasın” sözlerini sarf etmiştir. Babasını hiçbir zaman tanımayan Butler, sokakta kaldıktan sonra hayatta kalmak için arkadaşlarında kalmaya çalıştı. Basketbol oynamayı çok seviyordu. Tek hayali bir gün NBA’da oynamaktı. Lisede Jordan Leslie ile tanıştı. İkisi çok yakın arkadaş oldular ve Jimmy sonunda kalacak bir yer bulmuştu; Leslie’nin evi. Buradan sonra Jimmy Butler’in hayatı tamamen değişti. Jordan’ın annesi Michelle Lambert, Jimmy’nin üniversiteye gitmesi için büyük destekte bulundu ve belki de Michelle sayesinde Butler, şu anda NBA’nın figür oyuncularından biri haline geldi.
Ardıl Nergiz