NBA’de her yeni sezonun başlangıcında takımların tek bir hedefi var o da şampiyonluk.
Son yıllarda ligi domine eden Golden State ve Cleveland Cavaliers çekişmesi bu sene de olur mu bilemiyoruz ama finale kadar gelecekleri yolların geçen senelere nazaran o kadar kolay olmayacağı bir gerçek.
Şu an konferans yarı finallerinde olan 8 takım var ve bu takımların şampiyonluk şanslarını sizler için değerlendirdim.
UTAH JAZZ:
Bu senenin belki de en beklenmedik çıkışını yapan takım Utah Jazz. Sezon başında Hayward’ın takımda ayrılması, Rodney Hood’un uzun süreli sakatlıktan kurtulduktan sonra takasla Cleveland’a gitmesi ve Gobert’in sezonun sadece yarısında forma giymesine rağmen Quin Synder’ın sihirli değneği takıma değmiş ve son aylarda gösterdikleri harika performans ile adlarını play-off’a yazdırmış bir takım. Mitchell önderliğindeki Jazz için bu kadar şanssızlık içinde geçen bir sezonda play-off yarı finali yapmaları bile müthiş bir başarı örneği olarak akıllarımızda kalacak.
Houston serisi belki de onların bu sene oynayacağı son maçlar ama yine de Utah Jazz’i bu sezonun en başarılı takımları arasında gösterebiliriz.
NEW ORLEANS PELİCANS:
DeMarcus Cousins ve Anthony Davis ikilisine baktığımızda gerçekten korku verici bir tablo görüyoruz. Standart uzunların aksine hem iç hem de dışarıdan şut tehditleri olan yıldız oyunculardan Cousins, şanssız bir şekilde sakatlanarak sezonu kapatmış ve tüm yük Davis’in omuzları üzerine kalmıştı. Davis etrafında şekillenen Pelicans, deyim yerindeyse Portland’ı süpürerek yarı finale çıkma başarısı gösterdi. Yarı finaldeki rakipleri ise geçtiğimiz sezonun şampiyonu Golden State.
İlk iki maçı baz aldığımızda Pelicans ne yaparsa yapsın şampiyon takımın hep bir tık aşağısında kalıyor. Bu nedenle bu turunda onlar için yolun sonu olduğunu söyleyebiliriz.
BOSTON CELTİCS:
Her şeye rağmen basketbol oynamaya çalışan bir takım Brad Stevens’in ekibi Boston Celtics. Kara bir bulut gibi takımın üstüne çöken sakatlık kabusuna rağmen asla pes etmeyen Celtics, Milwakuee serisini Rozier’ın inanılmaz performansıyla 4-3 kazanmayı başarıp yarı finale adını yazdırdı. Burada tabii ki Al Horford ve Jason Tatum’un da performanslarını unutmamak gerek. Şu an için seride 2-0 öndeler ama Sixers genç ve dinamik bir takım.
Belki Irving ve Hayward olsa direkt şampiyonluk adayı olarak gösterebilirdik Boston’ı ama bu sene olmasa da gelecek sezon için çok çok iyi sinyaller verdiklerini söyleyebiliriz.
PHİLADELPHİA 76ERS:
Play-off’lara en formda gelen takım Sixers’dı. Son 16 maçını kazanarak rakiplerine adeta göz dağı veren ekip, play-off’lara da iyi bir başlangıç yaptı ve Embiid’den yararlanamamasına rağmen Miami Heat’i 4-1’lik skorla geçmeyi başardı. Yarı finalde eşleştikleri Boston serisinde de otoriterler tarafından favori gösterilen Sixers’da işler pekte istenildiği gibi gitmiyor. Yılın çaylağı seçilmesi beklenen Ben Simmons son maçta 31 dakika sahada kalmış ancak sadece 1 sayı üretebilmişti. Onun hücumdaki etkisizliği doğal olarak takımı da etkiliyor. Bu seride özellikle dış şutlardaki etkisiz görüntüsü Sixers’ın iki maçı kaybetmesine neden oldu.
Şu an için kağıt üzerinde Doğu’nun en iyi takımı olarak gözükselerde şampiyonluktan bahsedebilmek için uzun süre bu seviyeleri oynamaları ve pişmeleri gerek.
TORONTO RAPTORS:
Doğu’da normal sezonun en başarılı takımı olan Raptors, ilk turda Washington karşısında zor anlar yaşasa da seriyi 4-2’le ile kazanmayı başardı. Şimdiki rakipleri son yılların en çalkantılı ve istikrarsız sezonunu yaşayan Cleveland. Raptors son yıllardaki en iyi sezonlarından birini geçirse de sahasında üst üste iki kez mağlup olarak seride 2-0 geriye düştü ve konferans finali şansını bir hayli zora soktu. Burada özellikle DeRozan ve Lowry ikilisine dikkat çekmek gerek. Bu oyuncular nedense büyük maçlarda bir türlü istenilen sorumluluğu ve performansı ortaya koyamıyor.
Son maçlarda Cleveland’ın bench oyuncuları bile elleri titremeden şut sokarken, takımın en önemli iki parçası hep kendilerini geri plana atıyor. Bu nedenle şampiyonluk mentalitesi olarak bu yarıştan oldukça uzak kalıyorlar.
CLEVELAND CAVALİERS:
Sezonun en dalgalı performansını gösteren Cavaliers, ilk turda epik bir seriye imza atmış ve Indiana’yı 4-3’le geçerek adını yarı finale yazdırmıştı. Bu seride 33 yaşındaki LeBron James’in performansı hepimizin ağzını açık bıraktı desek yeridir. Takımını adeta tek başına yönlendiren Lebron, yanındaki oyunculardan çok fazla katkı almasa da maçları ve turu bir şekilde takımına kazandırmasını bildi. Şu an rakip Doğu’da normal sezonu zirvede bitiren Toronto karşısında iki maç sonunda seride 2-0’la öndeler.
Bu seriyi geçip adlarını finale yazdırsalar bile, NBA Finalleri’nde Batı’dan gelecek olası Houston ya da Golden State takımlarına karşı pek fazla şansları olmayacaktır.
HOUSTON ROCKETS:
Öncelikle sezonun en başarılı takımından başlayalım. Normal sezonu Batı’da açık ara önde bitiren Houston play-off’lara biraz tutuk başladı. Minnesota serisinin ilk iki maçında normal sezondan bir tık daha aşağıda gözüken Houston, serinin üçüncü maçıyla birlikte tekrar istedikleri hücum akışkanlığına döndü ve Minnesota’yı zorlanmadan 4-1 ile geçtiler. Yarı finaldeki rakipleri Utah karşısında ilk maçta çok rahat bir galibiyet alan Rockets, özellikle Rubio’nun olmadığı bir Utah’ı 4-0’la eleyebileceğini düşünürken sahneye Ingles ve Mithcell çıktı ve seriye eşitlik getirdi. Utah her ne kadar Houston’ı zorlasa da eleyeceğini düşünmüyorum.
Houston’ın asıl sınavı bu turu geçtikleri takdirde olası Golden State eşleşmesi ile olacak. Eğer o eşleşmeden galip çıkarsalar şampiyonluk ipini büyük ihtimalle göğüsleyen taraf olur.
GOLDEN STATE WARRİORS:
Normal sezonda sakatlıktan en çok çeken takımların başında geliyor Warriors. Üç sene sonra Batı’da ilk kez liderliği kaptıran Steve Kerr’in ekibi, açıkçası normal sezon 3. Viteste geçirdi ve oynadıkları zaman rakiplerini nasıl rahatça yenebildiklerini bizlere gösterdi. Stephen Curry’den yoksun olmalarına karşın San Antonio serisini, Klay Thompson’dan beklenen o iyi performansla geçen
Warriors, Curry’nin dönüşüyle tekrar o eski düzenine ve performans eşiğine çıkmaya başlayacaktır. Şampiyonluğu getiren çekirdek kadroyu da bozmayan ekip her ne olursa olsun şu an şampiyonluğun en büyük adayı.