Beklenen oldu ve GSW, defalarca kez izlemekten sıkıldığımızı söylediğimiz final serisini gerçekten iyi oynayarak kazandı.
Kafalarda pek fazla soru işareti oluştuğunu düşünmüyorum. Malesef LeBron bu seride yanında bir Wade veya Kyrie aradı. Ama ne yazık ki yanında düşmesine rağmen ayakta kalmaya çalışan bir Love, fazla işin içine giremeyen bir Thompson, sudan çıkmış balık gibi hareket eden Hood ve hiçbir şekilde yine bu dünyadan olmadığını kanıtlayan bir J.R. Smith vardı. Üçüncü maçı baştan sona çok iyi götüren CLE idi fakat KD yine sahneye çıkıp “ben buradayım!” dedi. Aslında bu kaybın tamamen yenilenmek zorunda olduğunu fark eden Cavs organizasyonu için en hayırlısı olduğunu söyleyebiliriz.
GSW için kendilerinin şuan NBA’in en iyi takımı olduklarını bilen, Cavs’i ve LeBron’u artık ezberlemiş, nerede ve ne zaman hangi işi en iyi şekilde yapmaları gerektiğini alışkanlık haline getirmiş bir ekip olduklarını söylesek kimse itiraz etmez. Curry’nin bu finale geçmiş finallerden daha motive ve hırslı geldiğini gördük. Aynı zamanda Klay Thompson bu motivasyona ayak bileğinden sakatlanmasına rağmen sahipti. KD yılan modunu ilk maçtan bu yana hiç kaybetmedi. Green skor olarak fazla öne çıkamasa bile her zaman olduğu gibi savunmasıyla ön plandaydı. Livingston ve McGee beklenmedik katkılar sağladı. Tüm bunlara ek olarak Coach Steve Kerr oyuncular üzerindeki babacan tavrını bir üst seviyeye taşıyınca son dört yıldaki üçüncü şampiyonluk gelmiş oldu.
Şimdi ise merakla beklediğimiz 1 Temmuz günü var. Acaba LeBron nereye gidecek? Evinde kalıp savaşmaya devam mı edecek -ki hiç sanmıyorum- yoksa bu çetin yüzük savaşını daha rahat kazanabileceği bir takımın parçası mı olacak? Bekleyip göreceğiz.