NBA tarihinin en dominant oyuncularından biri şüphesiz Shaquille O’Neal. Shaq, lige adım attığı 1992-1993 sezonundan emekliliğine kadar pota altını rakiplerine karartmış, çember civarında kendi hanedanlığını kurmuştu. Onun bu etkili oyununu hatta savunulamayan basketbolunu durdurmaya çalışan rakipleri ise zaafından, serbest atış çizgisindeki kötü yüzdesinden yararlanmaya çalışmıştı.
Kariyeri boyunca serbest atışlarla başı dertte olan Shaq, bu 19 sezonda da %52,7’lik bir oran tutturmuştu. Öyle ki 8 Aralık 2000 tarihinde oynanan Seattle SuperSonics karşılaşmasında tam 11 serbest atış kaçırarak bu alanda tatsız bir rekor kırmıştı.
Shaquille O’Neal’ın 8 sezon boyunca formasını terlettiği Los Angeles Lakers yine bir serbest atış sorununu ile karşı karşıya. Ancak Batı ekibinin bu sefer karşılaştığı durum takım bazında. Lakers’ın, takıma kattığı önemli isimlerle birlikte halihazırdaki kadrosu serbest atış çizgisinde pek de umut verici bir tablo oluşturmuyor. İşte sezon boyunca önemli roller üstlenmesi beklenen LeBron James, Rajon Rando, Lance Stephenson ve Lonzo Ball gibi isimlerin kariyer serbest atış yüzdeleri:
Lonzo Ball: %45,1
JaVale McGee: %58,2
Rajon Rondo: %60,4
Brandon Ingram: %65,5
Lance Stephenson: %68,5
Josh Hart: %70,2
Kyle Kuzma: %70,7
LeBron James: %73,9
Michael Beasley: %76
Kentavious Caldwell-Pope: %78,6
Los Angeles Lakers, şuana kadar kadrosunu belirlemeye yönelik yatığı hamleler ile oyun tarzını daha çok boyalı alandan hücum etmek üzere inşa edecek gibi görünüyor. Dış şutlarda zaten var olan düşük yüzdenin yanına bir de bu hücumlardan kaçınma eklenince Lakers’ın çemberden uzaklaştığı her hücum haneye eksi olarak yazılacak gibi. Hal böyle olunca, boyalı alan mücadelesine çokça başvuracak olan Lakers’ta serbest atışların önemi daha da artıyor. Yukarda istatistiklerini verdiğimiz 10 önemli ismin çizgideki ortalama oranı %66,7, bu oran lig genelinde ise %77. Böylesine düşük bir oranla karşılaşan Los Angeles Lakers rakipleri hiç düşünmeden, önceleri Shaquille O’Neal’a yaptıkları gibi “Hack-A-Laker”a başvursalar yeridir. Tabi kural değişmeseydi.
Uzun sözün kısası Lakers staffı “tuhaf adamların” toplandığı bu kadroyu, bu yaz ya çizgide belirli bir seviyeye çıkartacak ya da önümüzdeki sezonda Batı ekibini çok değişik senaryolar bekliyor olacak. Şunu da unutmamakta yarar var: Lakers’ın, LeBron’u var.