Kural tanımaz kişiliği özgün yeteneklerine en büyük kontrasttı. Sakın suları sevmezdi, Doğa Ana da onu hiçbir zaman geri çevirmedi. Hırçın bir hırs, duygu yönetimindeki zafiyet ve karşımızda Nba’in en kaotik yıldızlarından Rasheed Wallece.
1995’te UNC’yı Jerry Stackhouse’la birlikte Final Four’a taşıdıktan sonra erken profesyonel olmayı seçen Sheed, başkentten yükselen kötü kokulara rağmen Portland tarafından seyri değiştirecek ana parça umuduyla takas edildi ve Laff-A-Lympics’deki ‘Kötüler’le (Really Rottens) birlikte çocukluğumun favori takımı ‘Jail Blazers’ın temelleri atılmış oldu. Oregon, takip eden 7 senede 5 Play-Off ilk tur vedasının yanında drama soslu birçok sansasyona ev sahipliği yaptı ve ‘Dirty 30’ bu süreçte başrolü kimseye kaptırmadı.
Kazanamamanın getirdiği baskı pekişmiş bir öfke olarak geri dönmüştü ve Rasheed bir sezonda 38 teknik faulle kendisine ait rekoru ertesi yıl 41’le kırdı. Tüm zamanların en çok oyundan atılan oyuncusunun ismi de yabancı değil. Wallece (29) en yakın takipçisi Demarcus Cousins’ın (13) önünde, zirvede yalnız. Kendisini oyundan atan hakemi maçtan sonra park yerinde bulup tehdit etmesi, mola sırasında Sabonis’e savurduğu havlu, maç dönüşü marihuana kullanırken yakalanması, takım etkinliklerine katılmayı reddetme, maçın ardından tribünlere girmeye teşebbüs siciline kayıtlı sabıkalardan bazıları. Sivri dilinden nasibini alanlar arasında David Stern de var. Wallace, önce dönemin patronunun maaşını gündeme taşıdı, ardından onu, daha genç oyuncuların draft edilmesinin önünü açarak oyuncuları sömürmekle suçladı. Her biri, NBA tarihinin en çok sayıda para cezasına çarptırılan iflah olmaz atletine daha fazla düşman kazandırmaktan öte bir işe yaramadı. Blazers efsanesi Bill Walton’ın, 2003 Aralık ayında All-Star forvet hakkında Espn’de kaleme aldığı ‘Defol’ başlıklı ağır yazı, şehirde suların onun için ısındığının habercisiydi.
O günlerde Oregon’da etrafını saran fırtına habercisi bulutların dağılıp aynı sezonu Pistons’la şampiyon tamamlaması yazgıcılar adına kadere inanmak için yeni bir sebep olabilir. Blazers 2004 Şubat’ta yaptığı takasla ironik bir şekilde bu kez Zach Randolph’un etrafında yeniden yapılanmayı seçerken, ‘Guaransheed’ Motor Şehri’nde 90’lar Bad Boys tadına en yakın takımın Ben Wallace’la birlikte simge oyuncusu oldu.
Şimdilerde, 2004’te kapısını çalan harika fırsatın karşılığında gençlerin hayatlarına dokunmaya kararlı gözüken Rasheed Wallece, Nba’den çeşitli rollerde gelen tekliflere rağmen North Carolina’da bir lise takımının başantrenörü olmayı seçti. Basın toplantısındaki sözleriyse herkesin kulağına küpe olacak kadar değerli; ‘Bilgiye ulaşmak bedava olmalı ve bu bilgiyi yeni jenerasyonlara aktarmanın hiç bir külfeti yok’.
Profesyonel kariyeri boyunca siyahla beyaz arasında mekik dokuyan çiçeği burnunda koçun takımla ilk toplantısının son cümlesini tahmin etmek de zor olmasa gerek. ‘Söylediklerimi yapın, yaptıklarımı yapmayın’.
Cumhur Hocaoglu