Bu sezon gösterdiği performans ile taraflı tarafsız herkesin beğenisini toplayan Alperen Şengün, Banvit ekolünden yetişen 2002 doğumlu bir yıldız. Alperen, henüz 18 yaşında olmasına rağmen sergilediği performans ile BSL seviyesinde bile fark yaratıyor. Üstelik Milli Takım’da aldığı sürelerin hakkını verdiğini de söylemek mümkün. Alperen’in biyolojik yaşı 18 fakat basketbol yaşının bir hayli ileride olduğu su götürmez bir gerçek. Parkedeki kararları, oyun aklının ne kadar olgun olduğunu gösteriyor. 18’lik bir pivota göre çok hızlı düşünüyor ve doğru aksiyon alıyor.
Alperen Şengün, post-up eşleşmelerinde oynar ayağını çok etkili kullanıyor. Çember altında topla buluştuğunda pozisyonuna göre drop veya spin adımlarıyla sayıya gidebiliyor. Pick & roll ve pick & pop setinde perdeleme yaptıktan sonra orta mesafeden şut sokabiliyor ya da potaya atak edip smaç vurabiliyor. Bunun yanı sıra Alperen, şut tehdidini yavaş yavaş yayın gerisine de taşımaya başladı. Şubat ayındaki Milli Takım maçlarında bu yönünü de ortaya çıkardığına tanık olduk. Örneğin; İsveç karşılaşmasında kritik bir hücumu eli titremeden, step back üçlük isabetiyle değerlendirdi.
Elbette şu an çizgi gerisinden istikrarlı bir şutör değil fakat repertuvarına bunu da eklemeye çalışması, Alperen’in profilini yalnızca boyalı bölgeyle sınırlı tutmak istemediğinin göstergesi. 2.08’lik boyuyla perimetre basketboluna da adapte olma çabası; Alperen’in modern basketbolun dinamiklerini yakından takip ettiğini, idmanlarda da bu yönde hazırlık yaptığını düşündürüyor açıkçası. Alperen’in saha görüşüne de ayrı bir parantez açmak lâzım. Açık alanda hızlı hücum koşusu yapan oyuncuyu ve takımı yarı sahada sete oturduğunda backdoor kat yapan arkadaşını tam vaktinde topla buluşturuyor. Alperen’in aynı zamanda efektif bir pasör olduğunu da söyleyebiliriz.
Genç pivotun doğal olarak bazı eksik tarafları da var. EuroLeague/NBA düzeyinde kalıcı olmak istiyorsa atletizmini mutlaka geliştirmeli. Özellikle NBA ekosisteminde parlaması için atletik meziyetlerini arttırmalı ki; bence bunu doruk noktasına çıkarmasına da gerek yok. Zira atletizminin yetersizleştiği anları, elit fundamentalini ve keskin oyun zekasını konuşturarak telafi edebilir. Alperen bazen pota altında yardım geldiği zaman topu dışarı çıkarmakta da sorun yaşıyor. Maç tecrübesi kazandıkça pas dağıtımındaki hatalarını da azaltacağı görüşündeyim.
Alperen Şengün’ün potansiyeli çok büyük sahiden. Umarım kariyeri de vadettikleri kadar görkemli olur. Daha 18 yaşında soğukkanlılığıyla ve vizyonuyla üst düzey basketbolda adından söz ettiren bir oyuncunun, yakın gelecekte NBA ve dünya basketbolunun seçkin uzunlarından birine dönüşmesi hiç de uzak bir ihtimal değil. Alperen’in yolun çok başında olduğunu, kötü gününde de onu doğru ve yapıcı eleştirilerle motive etmek gerektiğini unutmamalıyız. Alperen’den sitayişle bahsederken Banvit okulunun antrenörlerini ve gençlere sorumluluk veren Beşiktaş Basketbol Şubesi’ni de unutmamak lazım. Türk basketbolunun Alperen Şengün gibi önemli bir değeri kazanmasında onların da payı büyük.
Mehmet Şükrü Özen