Son Periyot

Formula 1’deki Rakiplerini Domine Eden Hanedanlar

formula-1deki-hanedanlar

Formula 1 tarihinde rakiplerini domine eden hanedanlara şüphesiz tanıklık ettik. Bu hanedanların son örneğiyse günümüz Mercedes’i. Geçtiğimiz haftalarda üst üste 7. Markalar Şampiyonluğunu kazanan Mercedes, bu alanda yeni bir rekorun sahibi oldu. Bu da bize geçmişteki uzun süreli saltanatları hatırlattı. Karşınızda Formula 1’de uzun bir süre rakiplerine üstünlük kurmayı başaran 5 takım:

Scuderia Ferrari (1975-1977)

Ferrari’nin günümüzdeki görüntüsü sizi aldatmasın, kendileri hep tifosiyi mutsuz eden bir takım değildi. Onlar da kazanabiliyorlardı. 1975-1977 yılları arasında 3 defa üst üste markalar şampiyonluğuna ulaşan takım, tarihte bunu başaran ilk ekip olma onuruna erişti. Ferrari’yi bir fenomen yapmanın ilk adımlarını atan takımın pilotlarıysa Niki Lauda, Clay Regazzoni ve Carlos Reutemann’dı.

McLaren – Honda (1988-1991)

Filmi 11 sene sonraya sardığımızdaysa karşımıza belki de F1 tarihinin en iyi pilot ikilisi ve takımı çıkıyor. Senna ve Prost’un inanılmaz rekabeti ve 1988’deki rakipsiz hegemonyasıyla akıllarda kalan beyaz-kırmızılı ekip, 4 sene üst üste takımlar şampiyonluğunu kazanmıştı. Böylelikle bu alanda yeni bir rekor kırdılar.

1988 ve 1989’da bu başarıya Senna – Prost ikilisiyle ulaşan McLaren Honda, 1989’daki olaylı Japonya GP ardından Prost ile yolları ayırdı; hemen ardındansa Gerhard Berger ile anlaştı. İki sene de Senna-Berger ikilisiyle şampiyon olan McLaren, efsane renkleri ve başardıklarıyla unutulmaz takımlar arasında yerini almış oldu.

Williams – Renault (1992-1994)

McLaren’in F1’e hükmettiği 4 seneden sonra Williams; nihayet şampiyonluk kazanabilecek bir araba tasarlayabilmişti, ama ne tasarlamak! Aktif süspansiyon teknolojisi kullanılan araçla 1992 ve 1993 yıllarında adeta rakipsiz olan Williams, sırasıyla Mansell ve Prost ile beraber hem sürücüler hem markalar şampiyonluğunu kazandı. 1994 yılındaysa Senna’yı pilotluğa getiren takım, onun trajik ölümüyle büyük bir yara almış ve pilotlar şampiyonluğunu Schumacher’e kaptırmıştı; buna rağmen şampiyonluğunu kazanmayı başardı. Bu sonuçla 3 sene üst üste şampiyon olan Williams, böylelikle tarihteki en başarılı takımlar arasındaki yerini sağlamlaştırdı.

Scuderia Ferrari (1999-2004)

6 kez üst üste markalar şampiyonluğu, 5 kez üst üste pilotlar şampiyonluğu, sayısız pole pozisyonu ve galibiyet, koskoca bir organizasyonu sıkıcı hâle getiren bir dominasyon… Ferrari’nin 1999 ve 2004 yılları arasında yaptıklarının sadece bir kısmı bunlar. Öyle bir takımlardı ki kendi zamanlarında kazanmak kavramını yeniden tanımladılar. İşleri bittiğinde herkes “bu başarılar uzun bir süre daha tekrarlanamaz.” demişti. Rekorları beklenenden daha kısa sürede kırıldı ancak bu durum kırmızılıların spora ve kültüre olan etkisini azaltmadı. Önce McLaren’la, sonra Williams’la, en son da Renault’la rekabet eden Ferrari’nin kurduğu bu rekabetler kendilerini aştı ve F1’i daha popüler hâle getirdi. Schumacher’in galibiyetten galibiyete koştuğu ve Barrichello’nun görev adamlığını her zaman layıkıyla yaptığı Scuderia Ferrari ekibi, bulunduğu sporun bilinirliğini arttıran sayılı takımlardan biriydi.

Red Bull – Renault (2010-2013)

O zaman sarışın, hırslı, genç bir pilot olan Sebastian Vettel ve tecrübeli pilot Mark Webber’le tanıdığımız Red Bull; tarihe geçen bir takımdı. Spora girişinden 5 sene sonra gibi kısa bir sürede ilk şampiyonluklarına ulaşan “Boğalar,” Vettel ile birlikte dört sene boyunca sporu domine etti ve rekor kitaplarını baştan yazdı. Bu başarılar için McLaren ve Ferrari ile rekabet eden Red Bull, rakiplerini her seferinde yenmeyi başardı. 2014’te Mercedes’e geçilmeleriyle son bulan hanedanlık, lacivert tonlarındaki arabalarıyla ve Vettel’i adeta bir kazanma makinesine dönüştürmesiyle gönüllerimizde yer etmeyi başardı.

Berkin Özdal

Exit mobile version