Fenerbahçe Beko’da Zeljko Obradovic’ten boşakan koçluk görevine kimin geleceği yazılıp çizilmekteydi. Aranan yeni koç, neredeyse son 20 yılını NBA’de geçiren Igor Kokoskov oldu. Bu noktada önemli bir ayrıntıyla karşılaşmaktayız. Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı en son 2004 – 2007 yılları arasında Türk bir koça emanet edildi (Aydın Örs). Kalan sezonlarda ise Simone Piangiani dışında Yugoslav ekolünden yetişmiş koçlar ön plana çıktı.
Aydın Örs (2004 – 2007)
Türk basketbol tarihine adını altın harflerle kazıyan Aydın Örs, kariyeri boyunca toplam 20 kupa kazanmıştır. Fenerbahçe Basketbol Takımı, bunalımlı bir dönemdeyken tekrar Aydın Örs ile hayat bulmuştur. 16 yıldır ligde şampiyon olamayan Fenerbahçe, onunla birlikte ilk Euroleague deneyimini yaşamış; Türkiye Basketbol Ligini lider bitirmiş ve ardından Efes’i 4-0 süpürerek, kulübünü kuruluşunun 100. yılında şampiyon yapmayı başarmıştır. Fakat bu başarıya rağmen sezonun bitimine yakın Aydın Örs ile yollar ayrılmış ve yerine Bogdan Tanjevic getirilmiştir.
Bogdan Tanjevic (2007 – 2010)
Fenerbahçe Ülker ile 2007 – 2008 ve 2009 – 2010 yılları arasında lig şampiyonluğunu kazanan Karadağlı koç aynı zamanda milli basketbol takımımızın da koçluk görevini yürütmekteydi. Hafızalarımıza ise 2010 yılında Dünya Basketbol Şampiyonasında milli takımımızı dünya ikincisi yapmasıyla yer edinmiştir. Keza turnuva sırasında kolon kanseri olmasına rağmen takımının başında durmak adına tedaviye gitmeyi reddetmiştir ve bu sağlık sorununa bağlı olarak, gelecek sezonda Fenerbahçe Ülker’den ayrıldığını açıklamıştır.
Neven Spahija (2010 – 2012)
Valencia ile EuroCup şampiyonluğu yaşamasıyla antrenör arayışında bulunan Fenerbahçe Ülker’in radarına girmiş olan Neven Spahija, 2010 yılında koçluk görevine getirilmiştir.
2010 – 2011 sezonunda Fenerbahçe Ülker’i lig şampiyonu yapmıştır. 2012 yılında ise takımdan ayrılmıştır.
Simone Piangiani (2012 – 2013)
Montepaschi Siena’da oldukça iyi yıllar geçiren Piangiani, Fenerbahçe Ülker’e imza attıktan sonra takımın transfer bütçesi biraz daha yukarılara çekilmişti. Takıma veteran yıldızları dahil eden Piangiani, Euroleague’de kulüp tarihinin en kötü performanslarından birisini sergilemiştir. Piangiani, Top 16’da 12 yenilgi ve 2 galibiyet almıştır. Şubat 2013’te ise şahsi nedenlerden dolayı kulübe istifasını vererek ayrılmıştır. Onun yerine sezonu tamamlaması adına Ertuğrul Erdoğan getirilmiştir.
Zeljko Obradovic (2013 – 2020)
Adını Fenerbahçe ve Türk basketbol tarihine hiç unutulmayacak şekilde kazımış ve yediden yetmişe tüm basketbolseverlerin kalbine taht kurmayı başaran Obradovic, kulübüne tarihi başarılar yaşattı. Fenerbahçe, onunla birlikte Avrupa’da kalburüstü bir takım statüsüne yükseldi. Oynattığı basketbol seviyesi çoğu rakibinin üstündeydi. Fenerbahçe, onunla birlikte Euroleague’de ilk kez Final-Four, final; hatta Euroleague şampiyonluğunu deneyimledi. Üstüne üstlük art arda 4 kez Final-Four oynama başarısı gösterdi. Yıllar geçtikçe takımın performansı ve başarıları da arttı. OAKA Arena’da deplasman dezavantajına rağmen aldığı galibiyetler ile Panathinaikos’u 3-0’lık seri ile süpürerek Final-Four’a çıktı ve orada da Real Madrid’e kabusu yaşatarak Fenerbahçe’yi Euroleague finaline yükseltti. Rakibi Olympiakos’u 80-64’lük net bir skorla saf dışı ederek Fenerbahçe’ye Euroleague şampiyonluğunu kazandırdı. Zeljko Obradovic, Fenerbahçe ile 1 kez Euroleague şampiyonluğunu, 4 kez Türkiye Basketbol Ligi şampiyonluğunu, 3 kez Erkekler Türkiye Kupası şampiyonluğunu ve 3 kez de Cumhurbaşkanlığı Kupası zaferini kazanmıştır. Bu başarılarından ziyade kulübe kattığı en önemli şeylerden birkaçı da kalitesi yüksek bir basketbol anlayışı, sonuna kadar mücadele ve aidiyet kavramlarıdır.
Igor Kokoškov (2020 – ?)
Fenerbahçe Beko’nun yeni koçu olan Kokoškov, Obradovic’in yardımcılığını üstlenmiş ve Yugoslav ekolünden yetişmiş bir isimdir. Çoğu basketbolsever onu ilk kez 2017 yılında Slovenya ile EuroBasket turnuvasını namağlup kazanmasıyla tanıdı. Final maçının en göze çarpan olaylarından birisi olarak, 35 sayı atıp takımını sırtlayan Goran Dragic’i son 4 dakika kala oyundan alması gösterilebilir. Ayrıca belirtilmelidir ki Goran Dragic o maçın MVP’si ödülüne layık görüldü. Buradan da Igor Kokoskov’un oyunu okuma becerisini, gerektiğinde spesifik kararlar alabilme ve adeta takıma dokunabilme becerisi görülmektedir. Akıl hocası olarak belirttiği Zeljko Obradovic’ten esintilerin hissedildiğini söylemek isabet olur. Bu durum Fenerbahçe Beko’ya nasıl yansıyacak, hep birlikte göreceğiz.
Kağan Gök