Toksiklikte Yeni Çağın İsmi: Luka Doncic
Doncic, NBA’e gelmiş en toksik oyuncu mudur? Evet. Play-offlarda Suns takımına yaptıklarına gelmeden önce izin verin başından bir başlayalım. NBA’e geldiğinde çok büyük bir yetenek olacağı zaten kanıtlanmış, Avrupa’da halihazırda çok büyük başarılar elde etmiş olan Doncic daha genç yaşında Dallas’ta oynamaya başladı. Her şey yerinde giderken bir anda takımın koç ekibi ile arasının kötü olması sonucunda 13 yıllık Dallas kariyeri olan NBA şampiyonu Rick Carlisle görevinden ayrıldı. Şimdi bu baktığınızda büyük bir şey gibi gözükmeyebilir fakat koç gittiğinde neredeyse bütün koç ekibini de kendisi ile birlikte götürdü. Çok başarılı sonuçlar elde etmiş bir koçun daha 19-20 yaşında bir oyuncu tarafından takımdan gönderilebiliyor olması çok şaşırtıcı olmasa da daha bu yaşından NBA’e “Ben bir LeGM olacağım” sinyalleri vermeye başladı. Amerikan ekolünde yetişmeyen oyuncular, koçların sert davranışları karşısında veya söyledikleri karşısında çok yumuşak kalabiliyorlar.
Koç kısmını bir kenara bırakırsak kendisi bu lige gelmiş en çok trash talk yapan oyunculardan bir tanesi. Bebek yüzünün arkasında kavga ettiği sırada insanlara hakaret etmesi; kimsin sen diye söylenirken ondan uzaklaşması, durduk yere tartışmalar çıkarması, kavgalara giriyormuş gibi gösterip fakat aradaki kişiye güvenmesi, hakemlerle sürekli tartışması, tünellerde etrafa tekmeler atması, kendi takım arkadaşlarına sayı atamadıkları sırada küfür etmesi ve formalarını parçalaması gibi şeyler onu bebek yüzlü şeytan yapıyor. Bununla ilgili yazının başında bahsettiğim Suns maçına bakmamız bile yeterli.
Suns seri başında önde giderken sesi hiç çıkmayan Doncic, öne geçmeye başladığında bir anda papağana dönmüştü. Bir noktada kendini o kadar çok sebepsiz yere yerlere atmaya başlamış ve hakemlerle tartışmaya başlamıştı ki Booker onun taklidi yaptı. Buna cevap olarak sürekli Booker’a karşı gülümsemesi, attığı sayılardan sonra laflar etmesi, sert abi gibi davranması ve taraftara sürekli hareket yapması sonucu rakibin kafasına girerek kazanmayı başarması bile onu toksik olarak değerlendirmeye yeter. Huzurla topunuzu oynarken, sizden yaşlarca küçük birisi gelip size abilik yapıp, kafasına göre laflar ederek sizi çileden çıkarıyor. İçinizden “tam dayalık bu çocuk” dediğinizi duyar gibiyim. Belki kendisi bir Kyrie kadar toksik olmayabilir fakat Doncic’te kendi çapında en toksik NBA oyuncusu.
