Emir Preldzic’in Kosova’dan Başlayan Hikayesi

12 yaşında olan, doğduğu ülkedeki hem politik hem ekonomik durum karışık olan bir çocuk için örnek alınacak kişi kendi babasıdır. 1987 yılında Kosova’da doğan Emir Preldzic de, basketbolcu olan babasını örnek aldı. O’nun koçluk yaptığı takımda basketbola, geç sayılabilecek bir yaşta adım atmasına rağmen, Gençler Şampiyonası’da “En İyi Beş”e seçilen, Euroleague’de “Yılın En İyi Genç Oyuncusu” ödülüne aday gösterilen, NBA takımları tarafından draft edilmiş başarılı bir oyuncu haline geldi.

Emir Preldzic, basketbola KK Celic Zenitsa takımında başladı. Kendisi yetişmesinde bu kulübün büyük yeri olduğunu söylüyor. Daha sonra; Slovenya’nın Triglav Kranj takımında kısa süre forma giyen Emir, asıl sıçramayı KD Slovan Ljubljana takımında yaptı. Bu tarihlere denk gelen ve İzmir’de düzenlenen 2006 Avrupa Gençler Şampiyonası, hem Türk basketbol severlere Emir’in adını duyurdu, hem de kendisinin, basketbolun önemli isimleri tarafından yakından takip edilmesine yol açtı. Emir Preldzic o turnuva hakkındaki düşüncelerini şöyle anlatıyor: “Benim için hakikaten o turnuvanın önemi çok büyük. O turnuvaya gelene kadar ismi duyulmamış, kelimenin tam anlamıyla bir “hiç kimseydim.” Slovenya Milli Takımı’na çağrılmam da tamamen tesadüftü. Birkaç oyuncunun sakatlıktan dolayı takıma katılamamaları sayesinde son dakikada kadroya çağrılmıştım. Üstelik Slovenya vatandaşı değildim. Teklif gelince düşündüm, taşındım ve Slovenya Milli Takımı’nda oynamaya karar verdim.” O turnuvada ilk maçta 20 dakika sahada kalan Emir; 20 sayı, 10 ribaunt ile oynadı. Sonraki maçlarda performansını yükselterek, hem takımının üçüncülüğü elde etmesini sağladı hem de turnuvanın en iyi beşine seçildi.

Okyanusun diğer tarafında isminin duyulması 2007 yılında gerçekleşen ve Amerika’nın en prestijli organizasyonlarından biri olan Nike Hoop Summit sayesinde oldu. Nicola Batum, Omri Casspi, Derrick Rose, Kevin Love gibi önemli oyuncuların yer aldığı bu turnuvada Emir, çok iyi ilişkiler kurdu ve arkadaşlıklar edindi. Amerika Takımı’na farklı mağlup olsalar da, gösterdiği performans ile bu turnuvanın ardından NBA draftlarında adı sıkça geçmeye başladı.

Gençlere ve rotasyona önem veren, Bosna’da adeta bir basketbol ilahı olan Tanjevic’in, Preldzic’i Fenerbahçe Ülker kadrosuna katmak istemesi, 2007 yazına denk geliyor. Emir Preldzic, bu tekliften oldukça heyecanlandı ve Gasper Vidmar ile Fenerbahçe formasını giymeye başladı. Tanjevic bir röportajında Preldzic hakkında şunları söylüyor: “Preldzic bir meleğin yüzüne ve kaplanın kalbine sahip. Tam bir savaşçı. Çok iyi bir insan ve çok kaliteli bir oyuncu. Bir ABD’li oyuncunun verebileceğinden kat kat fazlasına sahip, Hidayet gibi. Fenerbahçe ondan uzun yıllar faydalanacaktır.” Emir Preldzic, kariyerinin ilk şampiyonluğunu Fenerbahçe Ülker’de 2007–2008 sezonunda elde etti. Bu sezonda; 7,18 sayı, 3,21 ribaunt ve 1,68 asist ortalamaları tutturdu. Daha sonraki iki sezonda sayı ortalamasını sırasıyla 9,70 ve 11,86’ya yükseltti. 2009–2010 sezonunda da Fenerbahçe Ülker ile hem lig şampiyonluğunu, hem Türkiye Kupası’nı kazanma başarısı gösterdi. Tanjevic’in takımdan ayrılmasından sonra yerine gelen Neven Sphaija’nın sistemine ayak uydurmakta başta zorlandıysa da, antrenmanlarda çok çalışarak kendisini kabul ettirmeyi başardı ve takımda önemli bir yer edinerek Türkiye Kupası ve lig şampiyonluğunun kazanılmasında önemli rol oynadı. Fenerbahçe Ülker ile Euroleague arenasında da boy gösteren Emir, henüz ilk sezonda “En iyi Genç Oyuncu” ödülüne aday gösterildi. 2010-2011 sezonunda sakatlıkların çok can yaktığı Fenerbahçe Ülker’de kritik maçlarda sorumluluk almaktan kaçınmadı ve Sinan Erdem’de oynanan Power Electronics Valencia maçının son saniyesinde arka arkaya yaptığı iki blokla işin savunma kısmından da kaçmadığını gösterdi. 2009 yılında, NBA’in önemli organizasyonlarından Phoenix Suns tarafından draft edildi.

Tablo: Emir Preldzic Türkiye Basketbol Ligleri’ndeki sezon ortalamaları

Emir Preldzic’in avantajlarının başında fiziğinin yanı sıra mükemmele yakın top kabiliyeti geliyor. 1 numaradan 4 numaraya kadar bütün pozisyonlarda oynayabilmesi, dripling ve penetre yeteneği, uzun boyu sayesinde bütün sahayı görebilmesi ve böylece doğru pası verebilmesi, kritik şutları sokabilmesi O’nun bu kadar etkili bir oyuncu olmasını sağlıyor. Her insanda olduğu gibi, Emir Preldzic’in de eksin noktaları bulunuyor. En negatif yönü; genç yaşı dolayısıyla yaşadığı tecrübesizlik. Genç Milli Takım forması giymiş olmasına rağmen, üst üste büyük turnuva tecrübesi yaşayamadı. Geçen yaz ülkemizde düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda Türk Milli Takım forması giymesi gündeme gelmiş ancak mümkün olmamıştı. Bu tecrübe eksikliği de O’nun zaman zaman, özellikle kritik maçlarda atmosfere kendisini çok kaptırmasına, acele atışlar ya da gereksiz penetreler yapmasına ve top kayıpları yapmasına neden oluyor. Ayrıca, savunmada da daha aktif rol olmaya başlaması ve sert durması, gelişimi açısından büyük önem taşıyor.

Tanjevic tarafından Türkiye’ye getirildiği zaman, her ne kadar kendisi bu benzetmeyi kabul etmese de, “Yeni Bodiroga” olarak lanse edilen Emir Preldzic, gerçekten Bodiroga olur mu bilinmez. Ancak basketbol oynuyor gibi değil de, sanki boş bir noktaya bakıyor gibi beyaz, ifadesiz suratı, müthiş fundemental’ı, bir guard’a göre uzun sayılabilecek boyu ve müthiş yetenekleri ile Euroleague, Avrupa ve Dünya Şampiyonları ve belki NBA tecrübelerini birleştirdiği zaman Dünya’nın en iyi basketbolcularından biri olacaktır.

Derya Cerasi

NBA\'de Günün Sonuçları ve Maç ProgramıFollow @nfcomtr