Günümüz basketboluna baktığımız zaman şut sokabilmenin ne denli önemli olduğunu görüyoruz. Son 4 sezonda 3 kere şampiyon olmuş Golden State Warriors’ın başını çektiği bu oyun anlayışı,yavaş yavaş tüm ligi etkiledi ve bu da takımların iskeletini oluştururken en dikkat ettiği hususlardan biri oldu.
Artık sadece guardlar ve forvetler değil, pivotların da şut sokabileni makbul. Örnek vermek gerekirse; DeMarcus Cousins,Joel Embiid,Anthony Davis veya -kısmen de olsa- Al Horford gibi uzunlara sahip takımlar hücumda neredeyse durdulamaz hale geliyor. Peki ya yayın gerisinden şut yüzdesi düşük oyunculara sahip takımlar?
Bir takım düşünün Shooting Guard’ı, Maç başına 5 sayı ortalama ile oynuyor. Üçlük yüzdesi %22.2 ve serbest atışları airball atıyor. Sizce bu takımın hücumda başarılı olma şansı kaçtır? Geçen sezon Russell Westbrook,Paul George ve Carmelo Anthony ile “Big3” kuran Oklahoma City’i herkes Houston ile beraber Golden State Warriors’ı en çok zorlayacak takım olarak gösteriyordu. Ancak işler beklendiği gitmedi. Hiç şutu olmayan Andre Roberson ve Steven Adams başta olmak üzere zaten ortalamanın altında bir yüzdeyle şut sokan Westbrook’a önce Carmelo Anthony, All Star’ın ardından da Paul George ayak uydurunca ortaya çıkan kötü şut grafiği ile birlikte Thunder’ın Play-Off ilk turunda elenmesi süpriz olmamıştı.
Geçtiğimiz günlerde Carmelo Anthony karşılığında Dennis Schröder ve Timothé Luwawu-Cabarrot’u kadrosuna katan Oklahoma City, bu sezon da dış şutlarda sıkıntı yaşayacak gibi duruyor. Schröder’in istikrarlı bir şut yüzdesi olmaması ile birlikte Dion Waiters ve Anthony Morrow’dan bu yana kadrosunda keskin şutör dediğimiz tipte bir oyuncu bulundurmayan Oklahoma City Thunder, bakalım bu Off-Season’da kadrosuna bir keskin şutör ekleyecek mi veya eğer eklemezse ligde ne kadar başarılı olabilecek bunu hep birlikte göreceğiz.
Berkay Filizoğlu