Bildiğiniz üzere play-off ilk turu başlangıcında son şampiyon Milwaukee, sezonun en heyecan verici takımlarından Chicago’yu ağırladı. Seri Chicago’ya taşınırken Bulls çok önemli bir maç çaldı ve serinin ilk maçının aksine ortaya müthiş bir hücum performansı koydular. Caruso önderliğinde savunmaları ilk maçı da ortaya getirmişti ancak nefesleri maçı önde bitirmeye yetmemişti. Yazının başlığı da bu yüzden serinin sorusu olan “yeterli mi?” oldu.
Chicago Bulls, iki maç sonrasında bu seriyi geçmek için yeterli güce sahip mi? Bu sorunun cevabı aslında çok katmanlı. Doğru oyun ve çaba Chicago için zorunlu fakat yeterli değil. Bunların yanında özel taktiklerle rakip durdurmak ve hücumda mükemmele yakın bireysel performanslar almak durumundalar. Zira Bucks’a hücumda ve savunmada karşılık verebilmek ancak böyle gerçekleşebilir. Geçtiğimiz maç bu açıdan mükemmel bir örnekti. Koç Donovan’ın kısa 5 tercihleri, topu Caruso’ya teslim edip DeRozan’ı acil durum çekici olarak kullanması, savunmada Giannis’in önüne kısa koyup boyalı alanda destek getirerek topu elinden çıkarmasını ve verdiği pasları da destek savunmasıyla şuta çevirmelerini engellemeye çalışması Bulls için önemli bir kapı araladı. Bulls şuna karar vermeli; Giannis’ten 50 yemek mi yoksa Giannis’in “drive and kick”leri sonucu atılan şutlar mı onlara daha çok zarar veriyor… Açık ve net olan şey ise klasik, işe yarayabilecek Giannis savunmasını (ki bu savunmanın temelini de OKC yıllarında Billy Donovan ortaya çıkarmıştı.) bu Bulls takımının yapamayacağı. Bulls, savunmada ideal seviyeyi yakalayamaz. Ancak tercihlerle zarar azaltılabilir. Bu da bana göre Giannis’in potaya gitmesini tercih etmekle olur. Zira Lopez ve Matthews gibi pas bekleyen, alan açan oyunculardan yenecek üçlükler daha tehlikeli ve öldürücü oluyor. Bulls Giannis’i potada karşılayamaz, ancak onun etkinliğini düşürmek adına onu yormaya ve çizgide şansını denemesi için hack-a-Giannis gibi taktiklerle başvurabilir. Bu da temel hücum prensibi drive sonrası dışa atılan paslar olan Bucks hucümunu ritminden çıkarıp bireysel performanslara mecbur bırakabilir. Peki Chicago hücumda yeterli mi? Bu sorunun cevabı dün gece evetti. Çünkü SonPeriyot kralı DeRozan korkusuzca ve oldukça verimli hücum etti. Bulls hücumu ne zaman işlemese ve krize girse camı kırıp ondan katkı aldı. Ancak dünkü maçta gördüğümüz bir diğer şey Caruso’nun top dağıtıcı olarak ne kadar verimli olabileceğiydi. Klasik bir Gary Payton performansı verdi aslında. Savunmaya liderlik edip hücumda doğru şutu bulana kadar top çevirmeye devam etti. Point guard’ı sakat olan bir takım için bulunmaz bir cevher gibi parlıyor şu anda. Onun yanında Vucevic’in hücum performansı da çok kritikti. Fakat Chicago bu seride “yeterli” olacaksa LaVine’in kendine gelip DeRozan’ın yanında yükselmesi gerekiyor. Bu maçta DeRozan Giannis’in üstüne gidip gidip sayı buldu, bir dahaki maçta bunun olacağının bir garantisi yok. Ancak topa daha hakim ve maça damga vurabilecek bir LaVine’in varlığı tüm hücum akışını rayına oturtabilir.
Bulls’un daha unorthodox seçimler yapıp Bucks’ın kurulu şampiyon olmuş düzenini bozması gerekiyor. Vucevic çok değerli de olsa Lopez’i ortadan kaldırıp Bucks’ı alternatiflere yöneltmek amacıyla kullanılan kısa 5 modelleri bu seçimlerden olabilir. Son maçta ara sıra kullansa da eli bu kadar darken yaratıcılıktan başka çok bir seçeneği yok Billy Donovan’ın. Yani önümüzdeki maçlarda çok farklı seçimler ve testler izleyebiliriz. Chicago sezon boyunca izlemesi keyifli bir takım oldu, şimdi de bunu taçlandırma yolunda son şampiyon karşısında ev sahibi avantajını kazandılar. Uzun süredir play-off atmosferi bekleyen Bulls seyircisi güzel bir tepki gösterecektir. 3. maç için çok iyi bir atmosfer ve bol bol yeni deneme bekliyorum.
