Son Periyot

Çare Wilbekin mi yoksa asil Türk gençliği mi ?

12 Dev Adam

Çare Wilbekin mi yoksa asil Türk gençliği mi ?

Gündemi uzun süre meşgul eden bu konu nihayet sonuca erdi ve Scottie ülkemizin aranılan(!) point guard’ı olmayı başardı. Daha doğrusu biz başardık.

Bu asla kendisini eleştirme veya karalama kampanyası tarzında bir yazı değildir, üzerine basarak belirtmek isterim. Aksine Scottie’yi beğenen, oyun tarzını ve özellikle mesafe tanımayan şutlarını izlerken zevk alan bir basketbolseverim.

TRT SPOR’da yayınlanan ve yorumcusu olduğum Pota Altı programında bu konuyla alakalı önce TBF CEO’su Sayın Ömer Onan’ı ağırladık. Kendisi bu projeyi kesinlikle gerçekleştirmek istediklerini söyledi ve olması halinde de Scottie’nin milli takıma pozitif bir enerji katacağına inandığını belirtti. Birkaç program sonra Anadolu Efes SK Baş Antrenörü Sayın Ergin Ataman konuğumuz oldu. Bu konuyla alakalı kendisi de Scottie’nin katkı vereceğine inandığını fakat bunun alt yapılarımız için bir uyarı olması gerektiğini, Kerem Tunçeri ve Ender Arslan sonrası geliştiremediğimiz oyun kurucu mevkiine daha fazla yoğunlaşıp kendi çocuklarımızın bu formayı terletmesinin daha doğru ve Türk basketbolu açısından daha yararlı bir hareket olacağını belirtti. Ben de Ergin Hoca’nın görüşlerine tamamen katıldığımı ve antrenörlük konusunda kendini geliştirmeye çalışan genç bir altyapı antrenörü olarak elimden gelenin fazlasını yapmaya çalışacağımı ilettim.

Bobby Dixon ile başlayan ve Scottie Wilbekin ile devam eden bu durumun ne yazık ki tek sorumlusu alt yapılardaki negatif durum. Ufuk Sarıca ile gelen “genciz güzeliz” sürecinin milli takımımız adına bir umut olduğunu düşünenlerdenim. Elbette tecrübe her zaman önemlidir ve en önemli faktördür. Bugün Türk basketboluna damga vuran isimler de bir jenerasyondan bayrağı çok genç yaşta teslim alarak ve harika temsil ederek bugünlere getirdiler. Kadromuzdaki 2, 3, 4 ve 5 numara pozisyonlarındaki genç oyuncularımızla harika bir bolluğa ve potansiyele sahibiz. Ama ne yazık ki 1 numara sorununu çözemedik. Birçok isim belirli dönemlerde katkı sağladı fakat kalıcı olamadı. Şuan gözler Kartal Özmızrak, Kenan Sipahi ve Berk Uğurlu üzerinde. Berk şimdilik kadro dışı kaldı ama ilerleyen yıllarda ben kendisinden oldukça umutluyum. Cedi’nin ve Furkan’ın NBA’de geçirdikleri 1 yılın tecrübesiyle harika katkı vereceklerinden de hiç şüphem yok. Ayrıca Semih Erden, Barış Ermiş ve Doğuş Balbay gibi tecrübeli isimler bu genç kadroya harika “ağabeylik” edeceklerdir.

Scottie’nin ismi değişecekse benim önerim -daha doğrusu programdaki arkadaşlarımla belirlediğimiz ortak fikir- Veli Bekir olması. Milli Takımımız’a gönülden başarılar dilemeden önce şunu söylemek istiyorum; umarım ilerleyen yıllarda daha fazla kimseyi devşirmeden kendi çocuklarımıza gereken alt yapı eğitimini fazlaca verip milli formayla izleme keyfine ulaşırız.

Exit mobile version