NBA Playofflar’ında Batı Konferansı’nın son düzlüğüne gelindiğinde finale çıkan takımlar kimse için sürpriz olmamıştır herhalde. Bir tarafta, normal sezonu ilk sırada bitiren ve koç Mike D’Antoni’nin tamamen tepeden ikili oyun sonrası oynanan izolasyon oyunları ve bu oyunların verimini artırmaya yönelik başarılı spacing ile oyununu sezon içinde gitgide mükemmelleştiren Houston Rockets’ı; diğer tarafta ise normal sezon fazla efor sarf etmeden, bir yandan sakatlıklarla uğraşarak Batı Konferansını ikinci sırada bitiren, Playofflar’da sakatlarının teker teker dönüşüyle vitesi yükselten son şampiyon Golden State Warriors.
Aslına bakarsak Rockets, geçen sene de gayet iyi bir normal sezon geçirdi. 55-27 ile bitirilmiş sezon, tempo üstüne tempo yapan bir takım, yine çok formda bir James Harden, kırılan 3’lük rekorları… Bu liste uzar gider. Ancak geçtiğimiz sene hiçbirimiz Houston’un Warriors’a diş geçirebileceğini düşünmüyorduk herhalde. Zaten bırakın Warriors’a rakip olmayı, iyi başladıkları ancak sonunda çok ağır şekilde bocaladıkları Batı Konferansı Yarı finalinde, San Antonio Spurs’e elenmişlerdi. Bir Phoenix Suns taraftarı olarak, normal sezonu yine iyi bir galibiyet yüzdesiyle geçirmiş bir Mike D’Antoni takımının Playofflar’da bocalamasını kahrolarak izlemiştim.
Ancak bu sene o sene olabilir. Yıla Golden State’i geçecek bir kadro kurmayı amaçlayarak başlayan Rockets, bu yolda kadrosunu Chris Paul gibi bir veteran Süperstar ile güçlendirdi. Kimileri bu transferin tempolu Rockets hücumunu sekteye uğratacağını ve Paul-Harden ikilisinin uyumlu olmayacağını düşünse de Mike D’Antoni aynı fikirde değildi. Senenin ilk yarısını geçen seneki gibi tempo ve 3 sayılık atış temelinde oynayan Rockets, All-Star sonrası ise inanılmaz bir değişiklik yaptı. Ligin en yavaş basketbollarından birini oynamaya başlayıp Harden ve Paul’ün Clint Capela ile ikili oyun oynayarak ters eşleşmeyi bulup, diğer oyuncuların ise 3 sayı çizgisi etrafına kurulup alan açtıkları izolasyon oyununu gördük. İşte Paul’ün önemi burada ortaya çıkıyor. Harden ligin en iyi izolasyon oyuncusu olsa da bu sistem, tarihin en iyi izolasyon oyuncusunun bile tek başına altından kalkamayacağı türden.
Harden hala Rockets hücumunun lideri, ancak özellikle o kenardayken ya da gününde değilken bu oyunu belki de Harden’dan sonra en iyi oynayabilecek isim olan Chris Paul devreye girmekte. Paul bu durumun en güncel örneğini Harden’ın (7/22) %32 ile sadece 18 sayı atabildiği, buna rağmen Utah Jazz’i eledikleri Batı Konferansı Yarı Finali 5. maçını (8/10) üçlükle 41 Sayı 7 Ribaund 10 Asist ile kelimenin tam anlamıyla domine ederek gösterdi. Artık Harden takımın tek top yönlendiricisi değildi.
Ancak bu yeni sistemi uygulamak için iyi şutörlere de ihtiyaç vardı ve takımın ilk 5 başlayan mevcut şutörü Ryan Anderson’un formsuzluğu kırmızı alarm veriyordu. Burada da Rockets GM’İ Daryl Morey sene içinde Joe Johnson, PJ Tucker ve adeta şapkadan çıkan tavşan olan Gerald Green’i kardoya kazandırdı. D’antoni bu oyuncuları sisteme hem çok iyi oturttu, hem de ilk beşe monte ettiği Tucker sertliği ve Chris Paul’ün oyun zekası dış savunmada yalnız kalan Trevor Ariza’yı desteklerken, takımın uzunu Clint Capela’nın çember savunmadaki çabası ile de takımın Playofflardaki sıkıntılı savunması güçlendi.
Asıl soru bu etkenlerin Batı Konferansının oyun sonu canavarı olan Warriors’ı geçmeye yetip yetmeyeceği. Yani ‘’Bu sene o sene’’ olacak mı? Bu sorulara kesin bir yanıt vermek hala mümkün değil. Ancak burada suç Rockets’ın değil. Warriors belki de NBA tarihinde bir daha eşi benzeri kurulamayacak bir kadroya sahip ve Stephan Curry, Pelicans serisinin son maçındaki formunu devam ettirirse tarihin durdurulması açık ara en zor takımı. Ancak Kaan Kural’ın dediği gibi en iyisini oynayacak bir Rockets’ın iyi bir Golden State Warriors ile baş etmesi mümkün. Fakat Golden State, geçen seneki NBA Finali seviyesine çıkarsa Rockets’ın Warriors’ı elemesi mucize olur. Uzun lafın kısası; Rockets için ‘’O sene bu sene’’ olacaksa en iyi performanslarını göstermeliler. Öte yandan Golden State için ‘’Bu senenin geçen sene olmaması’’ gerekmekte.
