Dün gerçekleşen maç ile birlikte Celtics – Nets karşılaşması 2–0 oldu. Nets’in tek tek bütün oyuncularının çalışılmış olması, yapılarının çözülmesi ve Celtics’in hiç efor kaybetmemesi seriyi çok başka bir boyuta taşıdı. Şu an Koç Steve Nash evine dönmüşken gece uyuyamadığını söylemek sanırım yanlış olmaz. Kendi evlerinde yapılacak olan iki maçta ciddi bir şekilde hazırlanıp, Celtics savunmasından kaçınmanın bir yolunu bulmaları gerekiyor. Maçlara baktığımızda ilk maç daha yakın görünürken sonraki maçta özellikle ikinci yarıda ezilen bir Nets görmüş olduk. Gelin bu maçları beraber değerlendirelim.
İlk maç özelinde hem Nets hem de Celtics güzel bir maç çıkarmıştı. Nets adına Kyrie Irving’in parladığı maçta tam tamına 19 kere önde olan takım değişti ve bunun yanında 12 kere de beraberlik sağlandı. Gerçek manada bir kapışma gördüğümüz bu maçta son dakikalara doğru artık Nets savunmasının dikkat dağınıklığı ve maçtan kopması sayesinde çok basit sayılar bulan Celtics, son anda da Jayson Tatum’un attığı turnike ile zaferi aldı. Kyrie Irving’in yaptığı hareketler, Celtics taraftarının nefreti ve defansın kalitesi ile adeta bir 90’lar basketbolu izledik. Genel anlamda iki takımda savunmada ve saldırıda çok güzel gayret göstermesinin yanında Celtics takımının sadece bir normal sezon defans takımı olmadığını ve istediklerinde neler yapabildiğini gösterdikleri bir ortam oluştu. Senelerdir hiç kimsenin çözüm bulamadığı Kevin Durant, ilk seride kısmen de olsa durdurulmuş bulundu. Celtics’in ilk maçta belki de beklemediği en büyük olay oruçlu olan Kyrie’nin harika ötesi bir maç çıkarmasıydı. 10 üçlük denemesinin 6’sında başarı bulan Kyrie, üçlük çizgisinin arkasından bombardımana tutmuştu. Celtics’e baktığımızda ise maçın yıldızı bence Al Horford oldu. Takımını defansif anlamda yukarı çekerken üzerine saldırı kısmında kimsenin beklemediği bir performans sergiledi. Horford %61.5 ve 8/13 ile 20 sayı atarken, 2/2 üçlük buldu ve bunun yanında 6 ofansif ribaund alıp toplamda 15 ribaund ile tamamladı. Tatum’un 31 sayılık performansı; defansta düşmemesi ve Smart’ın 20 sayı, 7 ribaund ve 6 asisti de bahsedilmesi gereken diğer performanslar oldu.
İkinci maça baktığımızda ilk çeyrek Nets’in güzel bir basketbol oynadığını izlerken bir noktada dikkat dağınıklığı olan bir Celtics gördük. Özellikle saldırı kısmında çok tökezleyen Celtics, Grant Williams’ın ellerine baktı. Nets tarafında ise Durant sürekli serbest atış kovalarken ona yardımcı olan isim Bruce Brown oldu. Attığı iki üçlük ve iç çizgi atışları sayesinde Nets farkı açmayı sağladı. İkinci çeyrekte biraz daha derli toplu bir Celtics izliyorken Durant’in söndüğü fakat buy-out marketinden alınan Dragic’in “Benim varlığımı unutmayın.” dediği bir çeyrek oldu. Her çeyrekte planlamış gibi sıra sıra 10 sayı atan Nets, Celtics tarafının da hem defansa geri dönmesi hem de saldırı kısmında top paylaşımı ile biraz zorlanmaya başladı. İşler üçüncü çeyreğe geldiğinde artık yavaş yavaş oyunun kaydığını ve tarafların değiştiğini görmeye başladık. Kyrie’nin de bitmeye başlaması ile topların %42’sini kullanan Durant, serbest atış dışında hiçbir sayı bulamadı. Celtics ise top paylaşımına devam ederek herkesten katkı almaya devam ediyordu. Son çeyrek artık işlerin sona kavuştuğu ve maçın kesinleştiği yer oldu. Takım olarak sadece 17 sayı bulabilen Nets, Celtics savunması karşısında tam anlamıyla kabuğuna çekilmişti. Durant bu çeyrekte de serbest atışlar haricinde yine hiç sayı bulamazken Bruce Brown biraz olsun desteklemeye çalıştı fakat Celtics’in oynadığı oyun karşısında ne yapsalar bir duvara tosluyorlardı. Tatum, Pritchard ve Jalen Brown’un attığı sayılar ile farkı açan Celtics, defansın bıraktığı boşluklardan çok iyi yararlanıyordu. Topu takım arkadaşlarına paylaştırma konusunda sıkıntı çeken Tatum, bu maçta 19 sayı, 10 asist ve 6 ribaund aldı. Takımının ihtiyaç duyduğu her alanda onlara yardımcı olarak Jalen Brown ile bir liderlik örneği gösterdi.
Üçüncü ve dördüncü maç için Nets tarafının çok ciddi bir şekilde oturup, zaman harcaması gerekiyor. Koç Steve Nash ve Kevin Durant’in bu savunma karşısında bir çözüm bulamaması halinde bu serinin süpürüleceğini söylemek çok da abartı olmaz sanırım. Celtics yaptığı her işi çok iyi yaparken, Nets’in tek derdi Durant’in atamadığı sayılar değil. Takım olarak kendilerini biraz daha geliştirmeleri, bütünleşmeleri ve daha da önemlisi savunma yapmaları gerekiyor. Nets, Ben Simmons’ın dönüşünü adeta dört gözle bekliyor olmalı ki en azından savunma bir noktada ayağı kalksın. Bir sezondur doğru düzgün eline top bile almayan Ben Simmons, son bıraktığı play-off’lardan sonra tekrardan basketbola play-off’la birlikte dönecek olması psikolojik olarak büyük bir baskı yaratacaktır. Bu baskıyı kaldıramazsa çok ciddi eleştiriler alacak olması bir kenara eğer ki yetişir ve güzel bir katkı yapamazsa geleceği bütün takımlar için büyük bir soru işareti olacaktır.
Arda Ali İnanır