On bir maçlık galibiyet serisiyle dikkatleri üzerine çeken Brooklyn Nets, Batı Konferansının dibine demir atan ekibi San Antonio Spurs’ü evinde ağırladı. NBA’den medya akreditasyonu alarak basın mensubu sıfatıyla Brooklyn’den naklen takip ettiğimiz mücadelede gülen taraf 103 – 139’luk skorla Brooklyn ekibi oldu. Böylelikle Nets, galibiyet serisini 12 maça çıkararak NBA tarihindeki en uzun galibiyet serisi rekorunu (14 galibiyet) egale etmeye bir adım daha yaklaştı.
İki takımın ilk beşleri:
Brooklyn Nets:
- G: Kyrie Irving
- G: Seth Curry
- G: Ben Simmons
- PF: Kevin Durant
- C: Nic Claxton
San Antonio Spurs
- PG: Tre Jones
- SG: Devin Vassell
- SF: Keldon Johnson
- PF: Jeremy Sochan
- C: Jakob Poeltl
İki buçuk dakikalık bölümde skoru oldukça dengeli dağıtan Brooklyn Nets, Kyrie Irving dışında ilk beşteki her oyuncudan ikişer sayı bularak skoru 8-4’e getirdi. Akabindeyse Gregg Popovich, maçın ilk molasını aldı.
Barclays Center, Brooklyn’de enerjinin oldukça yerinde olduğunu söylemeden geçmeyelim- güvenlikten geçerken görevlinin arenadaki kalabalığa işaret ederek “bu sadece bir Spurs maçı adamım” dediğini de ufak bir anekdot olarak geçelim. Nitekim Kevin Durant, skoru 15-7’e getiren basket faulün serbest atışı için çizgiye gelirken Brooklyn semalarında “MVP” tezahüratları yankılanıyordu. Skor 22-10, Nets lehine.
San Antonio Spurs savunmasının o kadar hücum silahı arasında kimi savunacağı kafasını karıştırmış olacak ki Kyrie Irving, resitaline müdafaa gösterilmeden devam ediyor. İlk iki buçuk dakikalık bölümde parkede Nets adına sayı bulamayan tek oyuncu Kyrie, maçın ilk sekiz dakikası geride kalırken 5-5 FG, %100 saha içi isabetiyle 12 sayı kaydetti. Spurs cephesindeyse Keldon Johnson ayak diremeye çalışıyor ama nafile; Kyrie 3/3 üçlük isabetiyle 15 sayı oldu bile!
İlk 8 buçuk dakikalık dönem, ofansif anlamda Brooklyn Nets idari kadrosunu memnun etmiş olsa gerek- Kyrie’nin 15 sayısından daha mutlu edici bir detay varsa o da Kevin Durant ve Ben Simmons’un üçer asisti. Sezon başında duayenler, Kyrie Irving veya Kevin Durant skor yükünü çekerken diğer iki yıldızın sahada pasif kalmaktan kaçınıp playmaking üzerine yoğunlaşması gerektiğini; aksi takdirde maksimum verimin alınamayacağını iddia etmişlerdi. Nitekim ilk periyotta tam olarak bunu izledik.
Kyrie Irving ilk çeyreğin bitimiyle kenara gelirken Nets cephesinde sazı, tabi ki Kevin Durant eline alıyor. Brooklyn ekibi, Nic Claxton dışında geleneksel, boyalı alanda yoğunlaşan bir uzunu parkeye sürmüyor. San Antonio ekibiyse bunun avantajını kullanmak adına kenardan Zach Collins’i getirerek dört numarada onu TJ Warren ile eşleştirdi. Teoride mantıklı gözüken bu plan ne kadar işledi; tartışılır. Veteran uzun Zach Collins ilk dört sırtı dönük oyundan sayı çıkaramasa da Popovich’in bu planı, beşinci denemede nihayet meyvesini verdi diyelim.
İkinci periyodun başında Yuta Watanabe rüzgarı! Bu sezon üç sayı çizgisinin gerisinden %51.4 ile atarak NBA’in en yüzdeli dış atıcısı unvanını alan Watanabe, Brooklyn taraftarlarınca oldukça benimsenmişe benziyor. O da kendisine duyulan güveni boşa çıkarmak istememiş olacak ki 6 dakikada 7 sayı, 2 ribaunt katkısıyla mücadeleye başladı.
Kevin Durant ve Kyrie Irving’in tıkandığı noktada Nets hücumu ne yapacak sorusunu hepimiz zaman zaman soruyorduk. Nitekim sezona istediği gibi giremeyen Brooklyn Nets, kendisi dahi bu sorunun cevabından emin değildi sanki. Bu sorunun bir numaralı yanıtı “benim” diyen Seth Curry, bizce Nets ofansının gizli kahramanlarından. Savunmanın Kyrie ve Durant’e odaklandığı anlarda kilit açmak için biçilmiş kaftan. Kevin Durant – Kyrie Irving ikilisinin oynadığı isolation oyunlarında ters kanada yerleştirilerek ceza şutörü olarak kullanılabilir; keza kendisi iyi bir dış atıcı. Üstelik ekstra pas sonrası sadece şut tehdidi değil, penetre tehdidi var. Topu yere vurabilen bir oyuncu. Ayakları hızlı ve Amerikanların tabiriyle vücudunu atik bir şekilde ters yöne döndürebilen, “shifty” bir oyun kurucu. Yer yer bu müsabakada da Nets ofansını rahatlattığını bizzat gördük.
İlk yarı itibariyle Brooklyn Nets cephesinde eleştireceğimiz tek nokta savunma konsantrasyonu olabilir. Ancak ilk yarıdan farkın +20’lere çıktığı bir normal sezon maçında 24 dakika boyunca savunma konsantrasyonunu tavanda tutmak mental olarak ne kadar zorlayıcı, bunun da farkındayız. Zaten Brooklyn Nets, bir savunma takımı değil; hücum takımı. Kimi takımlar vardır ki ofanstaki dinamizimlerini savunmadaki enerjilerinden alırlar. Brooklyn ekibiyse tam tersi, hücum dominasyonuyla maça ortak oluyorlar. Savunma direnciyse genellikle Royce O’Neale gibi rol oyuncularının anlık katkılarıyla yükseliyor.
İlk yarı bitimine 2.30 kala skor, 42-66 Brooklyn Nets lehine. San Antonio Spurs, yetenek tavanı bakımından nispeten kısıtlı bir takım. Bu, onların hücum varyasyonlarındaki kıtlığa da yansıyor. Yıldız kanatları Keldon Johnson ve Devin Vassell önderliğinde skor üretmeye çalışsalar da bu ikilinin eline bakmadıkları her pozisyon zorlanıyorlar. Yukarıda bahsettiğimiz üzere Popovich, 4 numaradaki fiziksel mismatch’ten faydalanmak için Zach Collins hamlesi yapsa da kendisinin 1/5 saha içi isabetiyle kenara gelmesi, durumu özetliyor. İlk yarı itibariyle Spurs bench’inde 5 sayıyı aşabilen tek isim, 7 sayıyla Josh Richardson.
İlk Yarı Sonucu: San Antonio Spurs 47 – 74 Brooklyn Nets
Üçüncü periyotta Kyrie Irving, kaldığı yerden devam ediyor: 10/12 saha içi isabeti, 4/5 3PT isabetiyle 24 sayı ve 8 ribaunt (evet yanlış yazmadık, asisti yok lakin 8 ribaunt!). Kevin Durant de sessiz sessiz 16 sayı, 9 asist, 2 ribaundu istatistik kağıdında hanesine yazdırdı. Maçın bitimine hayli uzun bir süre zarfı olsa da Brooklyn ekibinin ilk düdükle birlikte kurduğu psikolojik dominasyon, Nets galibiyetinin sinyalini henüz üçüncü çeyreğin ortalarından veriyor. Keldon Johnson ve Devin Vassell, on birer şutta sırasıyla altı ve beşer saha içi isabeti bularak takımlarını ayakta tutmaya çalışsalar da Popovich hala X faktörünü bulabilmiş değil.
Barclays Center’da Brooklyn Nets rüzgarı! Üçüncü çeyrekte fark 30’a dayanırken kendimizi 2008-09 efsanevi Barcelona’sını izlermiş gibi hissettik. Top paylaşımının kusursuza yakın olduğu sekansların ardı arkası kesilmezken ufak bir NBA All-Star Weekend kokusu burnumuza gelmedi değil. Üçüncü periyodun bitimine 2.45 kala skor, Brooklyn Nets lehine 69-99.
Üçüncü periyodun sonuna yaklaşırken Keldon Johnson, isyan bayrağını çeker gibi oldu; lakin kısa sürede momentumu yeniden lehine döndüren Brooklyn Nets son periyota 79-108 üstünlükle girdi. Bu çeyrek itibariyle sezon genelinde 29.7 sayı ortalamasıyla oynayan Kevin Durant, 10/14 saha içi isabetiyle 25 sayıda. Maç başına 5.3 asist ortalamasını ise maçın bitmesine bir periyot kala ikiye katladı (11).
“Garbage time” dediğimiz, bir basketbol mucizesi olmadığı takdirde kazanının değişmeyeceği ancak formalite gereği oynanan son birkaç dakika vardır ya hani; bu maçın son periyodu tümden o havadaydı tabiri caizse. Brooklyn ekibi tip-off itibariyle öyle domine etti ki Texas temsilcisini, son periyot Spurs oyuncuları dahi 29 sayıdan döneceklerine inanmamışlardır! Bizlere inanmıyorsanız Brooklyn Nets DJ’ine sorun- kendisi maçın bitimine beş dakika kala oyun sürerken New York rap dünyasının efsanevi isimlerinden Ice Cube’un “Today Was a Good Day” parçasını çalmaya başladı. Sonrasındaysa birkaç modern hit hip-hop parçası, müsabakaya eşlik etti. Bu NBA DJ’lerinin farkın açıldığı, dolayısıyla seyircinin karşılaşmaya duyduğu ilginin azaldığı karşılaşmalarda sıklıkla başvurduğu bir yöntem.
İki takımın bench oyuncularının karşılıklı basketler bulduğu son periyotta T.J. Warren, Brooklyn Nets adına ön plana çıktı. San Antonio Spurs cephesindeyse nihayet Zach Collins, kenardan gelip çift haneli skor üretenler listesinde Josh Richardson’a katıldı.
Brooklyn koçu Jacque Vaughn, bu gece sadece bir galibiyet almadı. Aksine camiasına ve Nets yönetimine güven aşıladı, oyuncularıysa ezici bir üstünlükle 48 dakikayı geçirdikleri müsabakayla özgüven tazeledi. Bu galibiyet ile birlikte baş koç Vaughn, Steve Nash yerine göreve getirildiği tarih itibariyle 23 galibiyet, 7 mağlubiyet derecesine ulaştı. Kendisi, daha önce 2019-20 sezonunda “bubble” dönemini de kapsayan bir zaman zarfınca geçici koçluk görevi yürütmüş ve 7-3’lük derecesiyle kulislerde adını duyurmuştu.
Maç Sonucu: San Antonio Spurs 103 – 139 Brooklyn Nets
