Sene başında geçen sene Darüşşafaka ile göstermiş olduğu harika performanstan ötürü büyük beklentilerle Fenerbahçe Doğuş’a imza atan Brad Wanamaker, hiç şüphesiz sene boyunca sık sık beklentileri verememesi nedeniyle eleştirilere maruz kaldı.
Bogdanovic’in NBA’e gitmesiyle “liderlik” anlamında oluşan boşluğu ve maçın kritik anlarında eli titremeden topu potaya gönderebilecek kişi eksikliğini tamamlamak amacıyla transfer edilen Wanamaker, 2016-2017 yılına nazaran gerek istatiksel, gerekse mental olarak kötü bir sezonu geride bıraktı. Wanamaker’ın bu sezon boyunca en çok eleştirilen yönlerini ise şöyle sıralarsak ilk sıraya istikrarsızlığı yazabiliriz. Zira Wanamaker’ın bir şeyi yapmayı kafaya takmışsa o şeyi muhakkak yapacak inatçılığa sahip bir karakter olduğunu Daçka’dan biliyoruz.
Bu sene ise bazı maçlarda yıldızını parlatarak geçen seneki Wanamaker’dan esintiler sergilerken bazı maçlarda ise Euroleague’de ilk maçına çıkıyormuşçasına basit hatalar yapan ve isteksizliği yüzünden okunabilen bir Wanamaker vardı. İkinci olarak ise Wanamaker gibi delici özelliklere ve güçlü bir fiziğe sahip kısanın içeriyi zorlamasından çok gereksiz orta mesafe şut denemesiydi. Bu yönü sene içinde ciddi eleştirilere maruz kaldı zira Wanamaker fiziğini kullandığında Avrupa’da savunulması en zor kısa oyuncu. Ancak kendisi bunu kullanmak yerine topu bir kere yere vurup mid-range şutları kullanmayı tercih etti. Üçüncü sıraya ise üçlük yüzdesi yazılabilir. Modern basketbolda değer kazanan uzak mesafe şutları sizi her zaman bir adım öne taşır. Fenerbahçe Doğuş bu anlamda çok yetenekli oyunculara sahip. James Nunnally, Luigi Datome gibi isimlerin yayın gerisinden %40’ın üstünde oynadığını hatırlatalım. Ancak Wanamaker’ın yüzdesi ise sadece %33. Euroleague’de 120 kez yayın gerisinden denemede bulunan yıldız oyuncu, bunlardan sadece 40’ından yararlanabildi.
Son 1 ay gerçek Wanamaker’ı izlediğimizi söylersek yanlış olmaz. Zira Tahincioğlu Basketbol Ligi Playoff döneminde Wanamaker harika maçlar çıkarttı, final serisinin MVP’si seçildi. İstediğinde yapamayacağı şey yok.
Ancak final serisi MVP’si olsa da beklentileri karşıladığını söylemek güç. Wanamaker’a NBA’den birkaç takımın talip olduğu gelen haberler arasında. Teodosic’in ise Clippers tarafından sözleşmesi feshedilecek ve yıldız oyuncu büyük ihtimalle Avrupa’ya dönecek.
NBA’den Avrupa’ya dönme ihtimali bulunan bir diğer guard ise Malcolm Delaney. Geçtiğimiz seneyi Hawks’ta geçiren Delaney’e Efes ve Milano’nun da ilgisi olduğu söyleniyor. Teodosic için ise en güçlü 2 aday Fenerbahçe Doğuş ve CSKA Moskova. Eğer Fenerbahçe boşta olan oyun kuruculardan biriyle anlaşma sağlayabilirse o zaman Wanamaker’a yol görünebilir. Zaten çoğu Amerikalı oyuncu gibi, NBA’den teklif aldığı zaman gitmeye niyetli. Hangi takıma diye sorarsanız eğer Brad ile ilgilenen takımlar Miami Heat, Orlando Magic, 76ers, Celtics. Şu opsiyonlar arasında en fazla süre bulabileceği takım bana göre Orlango Magic. Zira guard rotasyonlarına baktığımız zaman diğer takımlara nazaran daha dar ve yetenek olarak geride bir rotasyonları mevcut.
Gelecek neler getirir bilinmez ancak Teodosic’in Avrupa’ya dönme ihtimali bile insanı heyecanlandırmaya yetiyor, değil mi? Şahsen benim tercih hakkım olsa Milos Teodosic’i Fenerbahçe formasıyla izlemeyi seçerdim.
Enes İhsan Çelik
