NF ve SonPeriyot.com ekibi olarak Fenerbahçe’nin başarılı oyuncusu Bobby Dixon ile röportaj yaptık. Röportajı ilgi ile okuyacağınızı düşünüyoruz. Röportajı daha önce yapmıştık ama Bobby’nin Khimki karşısındaki müthiş performansından hemen sonra yayınlamak istedik.
- Merhaba Bobby, röportajımıza Türkiye Milli Takımı ile başlamak istiyoruz. Türkiye Milli Takımımızın formasını giyince neler hissettin?
Türkiye Milli Takım formasını giymek benim için bir onur. Çünkü biliyorsunuz o formayı herkese vermiyorlar. Seni seçiyor ve güveniyorlar. Bu da benim için bireysel anlamda büyük bir başarı, başka bir ülkede fark ediliyorsunuz ve milli takıma seçiliyorsunuz.
- Türkiye’de genel olarak kısa boylu oyuncuların profesyonel basketbolcu olmalarının zor olduğu düşünülüyor. Sen ise bunun aksini ıspatlar nitelikle başarı ile devam ediyorsun ve birçok genç oyuncuya ilham kaynağı oluyorsun. Bu konuda ne söylemek istersin ve basketbola başlayan gençlere neler önerirsin?
Her şeyden önce, basketbolun kolay olmadığını anlamaları gerekiyor, bu gerçekten zor. Profesyonel olmak ise çok daha zor. Profesyonel basketbolcu olmak için hayatınızı buna adamak zorundasınız ve eğer kısa bir oyuncuysanız daha fazla mücadele etmek zorundasınız. Çünkü basketbol uzunların oyunu, bu oyun kısaların oyunu değil. Profesyonel olmak isteyen herkesin içinde fark yaratmanız lazım, sizi onlardan ayıran bir şeyler olmalı. Kendi adıma şunu söyleyebilirim ben yüreğimle oynuyorum ve çok büyük bir istekle çok büyük emek vererek çalıştım. Bu yüzden de oyunumda bunun sonucunu görebiliyorsunuz.
- Biz de yüreğinin vücudunun yarısını kapladığını düşünüyoruz.
Kesinlikle.
- Biraz önce basketbol uzunların oyunu dedin. Bence de geçmişte öyleydi ama sonra yıllarda, özellikle de NBA’de kısa oyuncular çok öne çıkmaya başladı. Oyun daha çok şuta dayalı bir hale geldi ve kısaların olmaya başladı sanki. Sence de öyle değil mi?
Şimdilerde bence oyun yine aynı. Çok değiştiğini sanmıyorum. O zaman da Isiah Thomas, Spud Webb, Muggsy Bogues vardı. Bu oyuncular gerçekten çok kısaydı ve bugünkü oyunda bu kadar kısa oyuncuları çok fazla göremiyorsunuz. NBA’deki şimdiki oyuncular ise inanılmaz derece yetenekliler. Mesala Stephen Curry, her yerden şut atabiliyor. Çok kısa diyebileceğimiz Isiah Thomas var, o da müthiş yetenekli ve bir sezonda 30 sayıya yakın ortalama yaptı. Bence oyun hala büyüklerin oyunu ama bazı oyuncular da başarılı olabiliyor.
- Euroleague’e dönelim. Euroeleague’deki bu sene hedefin ne?
Benim hedefim her sene kazanmaktır. Fenerbahçe’deyim ve tabii ki şampiyonluğu kazanmak istiyorum.
- Peki finalde karşılaşmak istediğin bir rakip var mı?
Finale çıkmak ve kazanmak istiyorum. Rakibin kim olduğu önemli değil.
- Maçlardaki hırsın ile ilgili de bir sorum var. Ülkemizi temsil ettiğin maçlarda eğer suratındaki o kızgın ifadeyi görünce ben rahatlıyorum ve senin maçı kazanmak için her şeyi yapacağından emin oluyorum. Sanırım taraftarlar da aynı şeyi hissediyordur.
Elbette. Kızgın Bobby gerçekten çok tehlikeli.
- Peki seni maçta birinin kızdırmasını tercih eder misin?
Tercih etmem ama kızgınken, normal halimden biraz daha farklıyım. Eğer kızdırırlarsa o halimi görürler.
- Asla kaçınmazsın.
Asla kaçınmam.
Teşekkür ederiz. İyi şanslar ve başarılar dileriz.
Turgay Doğan