26 Ocak 2020 tarihinin benim için takvimdeki diğer günlerden hiçbir farkı yoktu. Arkadaşımın kafesinde çay içiyor, sosyal medyada gündeme düşen konulara bakıyordum. Twitter’da (artık X) Kobe Bryant’ın ismi en tepedeydi. Korkunç bir helikopter kazasından bahsediliyordu ve yazılanlara göre Kobe hayatını kaybetmişti. Çayımı hızlıca yudumlayıp olan biteni anlamaya çalışıyordum.
Kobe ile ölüm sözcüğünü asla yan yana getiremiyordum. Birilerinin sevimsiz bir asparagasla dikkat çekmek istediğini düşünüyordum. Zira Kobe ölemezdi, bunun için henüz çok erkendi. Acı gerçeği öğrenmem ise fazla uzun sürmeyecekti. Kobe artık aramızda değildi. Üstelik kızı Gianna da dahil olmak üzere toplam 9 kişi bu trajik kazada vefat etmişti. 26 Ocak 2020’yi bundan böyle unutmam mümkün değildi.
Kobe’nin Yıllar İçinde Değişen ve Olgunlaşan Karakteri
Kobe, 2000’lerin başında pek de sempati duyulan bir yıldız değildi. Ligin en etkileyici skorerlerinden biri olduğuna hiç kuşku yoktu ama kibirli tavırları ve Shaq’la arasındaki ego savaşları geniş bir hayran kitlesine ulaşmasını önlüyordu. Özel hayatındaki çalkantılar da Kobe’yi yıpratan diğer gelişmelerdi. Kobe, bu ağır psikolojik baskının altındayken son derece kritik maçlara çıkıyordu. Üstünde dolaşan kara bulutlara rağmen performansı üst düzeydeydi.
2004 yazında Pistons’a kaybedilen finalin ardından Shaq’ın takımdan ayrılması, Kobe’nin sorumluluğunu arttırıyordu. Kobe aradığı meydan okumayı bulmuştu. Bambaşka oyuncularla birlikte şampiyonluk mücadelesi verecekti. 2008’de finalde Celtics’e yenildi. 2009 ve 2010 yıllarında ise mutlu sona ulaştı. Kobe, Shaq olmadan da zafere uzanabileceğini kanıtlamıştı. Ayrıca karakteri de bu zorlu yolculukta olgunlaşmıştı. Antipatik Kobe’den sempatik Kobe’ye evrilmişti. Oyuna olan tutkusu ve örnek iş ahlakı, onu NBA’in en saygın oyuncularından biri yapmıştı.
Genç NBA Yıldızlarının Rol Modeli
Kobe, kariyerinin sonlarına doğru birçok genç yıldıza yol gösterdi. Onlarla birlikte idman yaptı. Tavsiyeleriyle onların daha iyi bir kariyer inşa etmesinde rol oynadı. 2008 ve 2012 senelerinde milli takımın olimpiyat altınını kazanmasında Kobe’nin bu liderliği görkemli bir paya sahipti. LeBron’la bu süreçte iyi bir dostluk geliştirdi. Kariyerini bitirdikten sonra da LeBron’la olan dostluğuna önem verdi. Vefatından hemen önce LeBron’u onore etmesi, bu dostluğun en özel simgelerinden biri oldu.
Doncic, Tatum ve Irving gibi yeni nesil yıldızlarla da parkelere veda ettikten sonra iyi bir diyalog kurdu. Kızı Gianna’nın aktif biçimde basketbol oynaması, kadın basketboluna yakından ilgi duymasına yol açtı. Hatta bu alanda koçluk yapmaya da başlamıştı. Milyonlarca basketbolseveri yasa boğan o trajik kaza olmasaydı Kobe basketbola daha çok değer katacaktı şüphesiz. Ardında bıraktığı basketbol mirası bugünün ve yarının kuşaklarına ilham vermeye devam edecek. Mamba mantalitesi denildiğinde akla önce Kobe gelecek.
